Para tuzağı: Satılık menopoz!

13 Ağustos 2007 14:47 tsi
Bir gün biri karşınıza çıkar da, menopoza girdiğinizde hormon kullanmanız gerektiğini söylerse hemen aldanmayın. “Satılık Hastalıklar” kitabına göre hormon tedavisi kalp krizi gibi ciddi hastalıkların riskini artırarak faydadan çok zarar veriy

Ünlü ve güzel yüzlerle pazarlama

2006 yılında Derya Baykal, henüz menopoza girmiş biri olarak halkımızı menopoz konusunda “bilinçlendirme” kampanyalarında görev aldı. Prof. Dr. Erdoğan Ertüngealp ile birlikte söyleşilere katıldılar. Görüntüde, güzel bir sanatçımız, gönüllü bir çabayla topluma faydalı olmaya çalışıyor. Oysa, Ray Moynihan ve Alan Cassels’ın dilimize “Satılık Hastalıklar” ismiyle çevrilen kitabı bu varsayımın doğru olmadığını gözler önüne seriyor. 

Yazarların ABD’de benzer bir kampanyaya katılan ünlü, güzel ve orta yaşlı “Lauren Hutton” örneği üzerine yazdıkları çarpıcı… Yazarlara göre Lauren Hutton gönüllü çalışıyormuş gibi görünmesine rağmen, ilaç şirketlerinden yüksek meblağlar alarak “profesyonel” bir pazarlama işinde çalışıyor. Kendi tecrübelerini anlatırmış gibi görünürken, menopoz geçiren kadınlara “hormon ilaçlarını pazarlıyor”. Üstelik bu ilaçlar vücuda faydadan çok zarar veriyor. 

İşte Amerikalı ünlü ve güzel Lauren Hutton ile yapılmış pazarlama kampanyasının “Satılık Hastalıklar” kitabındaki detayları: 

“Her kadının yaşayacağı bu dönemin “hastalık” olarak tanımlanması, ilaç endüstrisinin işine geliyor. İlaç şirketleri, menopozun bir hastalık olarak algılanması için ünlü isimleri kullanarak kampanyalar düzenliyorlar.

Menopoz tedavisi için ilaçlarıyla ilgili yapılan, 17 bin kadının katıldığı Kadın Sağlığı İnisiyatifi (Women's Health İnitiative) isimli çalışma 2002 yılında sonuçlandı. 2002 yılında menopoz tedavisi için kullanılan hormon haplarının kalp krizi, kan pıhtılaşması ve meme kanseri risklerinin arttığı; kemik kırılmaları ve kolon kanseri risklerinde azalma olduğu görüldü. Bu çarpıcı sonuçlara rağmen, menopoz hâlâ hastalıkmış gibi lanse ediliyor ve hormon haplarının kullanımı – yeni kampanyalarla desteklenerek – devam ediyor. 

Ünlülerle işbirliği

İlaç şirketleri ünlü isimlerle işbirliği yaparak, hastalık hakkında belirli bir görüşün ve onu tedavi edecek ilacın pazarlanması için, “bilinçlendirme” kampanyaları düzenlemektedirler. Ünlü ismin ilaç şirketinden aldığı paradan haberi olmayan tüketici, bu kampanyalarda güvendiği ismin kişisel deneyimlerini paylaştığını zannederek yanılabilir.

Wyeth, menopoz hakkında toplumu “bilinçlendirmek” için tanınmış manken Lauren Hutton ile çalıştı. Hutton’ın bilindik yüzü hem menopozun “tehlikelerini”, hem de Wyeth hormon ilaçlarının “vaatlerini” anlatan devasa pazarlama kampanyasının ön saflarında yer aldı.
Lauren Hutton gibi yıldızlara, zahmetlerinin karşılığı olarak 2 milyon dolara kadar çıkabilen paralar ödeniyor ama net rakamlar sır gibi saklanmakta.
Dahası, birçok televizyon programı ve bulvar gazetesi bu şöhretleri “toplumu bilinçlendiren” insanlarmış gibi gösteriyor ve tabii ki bu hizmetleri karşılığında perde arkasında ödenen rakamlardan hiç bahsedilmiyor.
Menopozun korkutucu bir hormon kaybı dönemi olarak satılması, hormon replasmanının vaatlerini satmak için temel zemini oluşturuyor.
Lauren Hutton’ın yer aldığı Wyeth reklamı kadınları menopozun sadece hayatın doğal bir parçası olmadığına ikna etmeye yardım ediyordu. Bu reklâma göre menopoz, ölümcül ve korkutucu hastalıkların riskini artıran ve bir hekime görünmeyi gerektiren “estrojen kaybı” durumuydu.
Menopozu “tedavi etmek için” kullanılan hormon replasman tedavisinin kombine şekli kalp krizi, inme, kan pıhtılaşması ve göğüs kanseri risklerini hafifçe arttırarak ilacı kullanan bütün dünyadan milyonlarca kadına faydadan çok zarar veriyordu.
1998 senesinde HERS ismi verilen, bir çalışma, hormon replasman tedavisinin uzun vadeli risklerini ve faydalarını ortaya koydu. O zamana kadar, farkına varmaksızın kontrolsüz bir global deneyin denekleri olmuş kadınlar bu ilaçları kullandılar.
2002 yılında, başka bir araştırmanın, Kadın Sağlığı İnisiyatifi’nin sonuçlarına göre, hormon tedavisiyle kalp krizi, kan pıhtılaşması ve meme kanseri risklerinin arttığı; kemik kırılmaları ve kolon kanseri risklerinde azalma olduğu görüldü.” 

iyibilgi.com

Bu haber 2,538 defa okundu.