En Sıcak Konular

Gül ve Erdoğan bize oyun mu oynuyor?

12 Ağustos 2007 13:30 tsi
Gül ve Erdoğan bize oyun mu oynuyor? Yeni oyun planında Cumhurbaşkanlığı için adı bizzat Erdoğan tarafından zikredilen Gül dizginleri eline aldı ve diretti... Tayyip Bey’in Abdullah Gül’den daha yakını var mı bilemiyorum. Buradan ne çıkartmalıyız?.. Serdar Akinan yazıyor...

Erdoğan Gül’ü sat(a)mazdı... Satmadı. 
 
1 Temmuz 2007’de bu köşedeki yazımın başlığı “Erdoğan-Gül savaşı”ydı.

Ne diyordum?

Gül, Erdoğan’ın Köşk’e çıkması halinde Başbakan olmak istiyordu.

Ancak şartlar değişti ve Başbakan onu Köşk’e zorladı.

Erdoğan Başbakan olarak kalmanın ötesinde uzlaşmak durumunda kaldı.

Halka gidildi ve başta temsil olmak üzere temel soru(n)lar giderildi...

Biri hariç.

Abdullah Gül.

Bu yeni oyun planında Cumhurbaşkanlığı için adı bizzat Erdoğan tarafından zikredilen Gül dizginleri eline aldı ve diretti.

Başbakan’ın yakın çevresinden kendi rızasıyla yıllar önce çekilen bir isim ona dair çok önemli bir kişilik özelliğini benimle adeta bir sır gibi paylaşmıştı...

“Tayyip Bey, adam harcamaz... Ne pahasına olursa olsun. Yeter ki birisi ona sadakat göstersin... Mezara kadar sahip çıkar... Bir başka hedef için yakınlarını dostlarını asla harcamaz...”

Tayyip Bey’in Abdullah Gül’den daha yakını var mı bilemiyorum.

Buradan ne çıkartmalıyız?

Bence 23 Temmuz sabahı Başbakan sıkıntılı uyandı.

Onca neşe ve gururun yanında kafasında tek bir soru vardı, “Abdullah Bey kardeşimi, gerilimi artırmamak için, aday olmamaya nasıl ikna edebilirim?”

Son derece hassas konularda bugüne kadar ne yaptıysa onu yaptı.

Sustu ve bekledi.

Yansıyan hava o ki Abdullah Bey kararını değiştirmedi.

O da bu suskunluğu paylaştı.

Medya önündeki örtülü mesajları asla kastetmiyorum.

O tabana ve çevreye verilen, “Sorun sıkıntı yok... Yola devam” mesajlarıdır.

Benim kastettiğim 30 yıllık iki dostun baş başa kaldığında, hemen her şeyi açık yüreklilikle konuşup, sorunlu olduğunu bildikleri alana dair tek bir kelime edememesidir.

Sözsüz bir düello gibidir o saniyeler.

İlk kelimeyi eden kılıcını ilk sallayan olmanın ağırlığı altında ezilmek istemez ve adeta cellada kellesini uzatır gibi o kelimeyi karşı taraftan bekler.

Büyükanıt’la Erdoğan’ın Dolmabahçe’de ne konuştuğundan çok daha fazla merak ettiğim Erdoğan ve Gül’ün baş başa kaldıklarında ne konuşmadıklarıdır.

Veya hangisinin konuştuğudur.

Ortaya çıkan tabloda şayet Gül Köşk’e çıkarsa bu Erdoğan’ın şövalyeliği olacaktır.

O zaman o dostumun sözlerini hatırlayacağım.

“Tayyip Bey, adam harcamaz... Ne pahasına olursa olsun. Yeter ki birisi ona sadakat göstersin... Mezara kadar sahip çıkar... Bir başka hedef için yakınlarını dostlarını asla harcamaz...”

Peki, Gül için ne düşüneceğiz?

O saatten sonra bizler için düşünmek değil bekleyip görmek önemli olacak.

Bir kişi hariç diye düşünüyorum.

akşam



Bu haber 474 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,157 µs