En Sıcak Konular

Rüya gibiydi...

10 Ağustos 2007 12:40 tsi
Rüya gibiydi... Köksal Toptan'ın 450 oy alarak Meclis başkanlığına seçilmesi toplumu demokrasi ve uzlaşma kültürü adına heyecanlandırdı. Meğer bu iklimi ne kadar da özlemişiz. Dileriz bu tablo Cumhurbaşkanlığı seçiminde de yaşanır. Hüseyin Gülerce yazdı...

Dün, güzel bir gündü... 

Zonguldak milletvekili Köksal Toptan'ın, sadece AK Parti'lilerden değil, CHP'lilerden, DSP'lilerden, DTP'lilerden ve bağımsızlardan toplam 450 oy alarak, Meclis Başkanlığı'na ilk turda seçilmesi, sanırım bütün bir toplumu demokrasi ve uzlaşma kültürü adına heyecanlandırdı. Meğer, bu iklimi ne kadar özlemişiz. Unuttuğumuz ya da hasret kaldığımız bu tablo, dileriz Cumhurbaşkanlığı seçiminde de yaşanır.
Sayın Toptan'ın teşekkür konuşmasındaki sözleri yeni dönem için anlamlı ve umut vericiydi. Cumhuriyetimizin temel değerlerine daha sıkı sarılmaya devam edileceğini belirten Köksal Toptan, gayelerinin, "demokrasiyi, Türkiye'miz adına daha ileri hedeflere götürmek, insan hak ve özgürlükleri alanının daha yüceltilmesini sağlamak, 84 yıllık Cumhuriyetimizi, demokrasiyle taçlandırmak" olduğunun altını çizdi.

Daha ilk günden Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin şanlı geçmişinin hatırlatılarak insan haklarına, özgürlüklerin genişletilmesine vurgu yapılması, sanki Sayın Başbakan'ın seçim gecesi yaptığı konuşmanın bir devamı gibidir.

Yeni Meclis Başkanımız, çizdiği hedefin yolunu da söyledi: Birbirimizi dinlemek, uzlaşmak, birbirimizi sevmek, hoşgörülü olmak ve birbirimize tahammül etmek... Bunlar bizim uzun bir süredir yukarılarda duymaya hasret kaldığımız ifadeler. Hele bu sözlerin Meclis çatısı altında, yarınlarımız adına söylenmesi tarihî bir adımdır. Bizim gibi diyalog, uzlaşma ve hoşgörü delileri tabii ki heyecanlanır.

22 Temmuz seçimleri, adeta soluduğumuz havayı bile değiştirdi. Sanki kavga ve çatışma bulutları dağıldı, sanki ülkemizin üzerine mübarek bir el dokundu. Kavga etmesi beklenenler tokalaşıyor, iktidar partisi temsilcileri centilmence ziyaretler yapıyor, birkaç ay önceki rahatsız edici üsluplar gidiyor.. onların yerini karşılıklı saygı ve nezaket alıyor.

Eğer bu bir rüya değilse, sun'i bir şey değilse, nazara gelmez, böyle devam edersek bu ülke bambaşka bir ülke olur. Gerçekten yıllardır siyaset deyip, kültür deyip, eğitim deyip kavga ediyoruz. Bir de dün yaşadığımız yolu denesek, ne kaybederiz?

AK Parti'nin aldığı yüzde 47 oy bile, yani her iki kişiden birinin bu partiye oy vermesi bile bir uzlaşma ve hoşgörü çağrısıdır. Evet, toplum, krizlerin, gerginliklerin, kutuplaşmaların yerine siyasilerimize bir barış çağrısı yapmaktadır. Aslında belli marjinal kesimler dışında, toplumda giderek bir hoşgörü ortamı doğmaktadır. Ben bunda, demokrasi ortak paydasında buluşma arzusunun da etkili olduğunu düşünüyorum. İhtiyacımız, evrensel insanî değerlerde buluşmamızı sağlayacak demokrasiyi, insanımız ve devletimiz için bir zaaf sebebi görmemektir. Herkesin, bütün kurumların demokrasiyi özümsemesidir.

Abant toplantılarından biliyorum ki, peşin fikirlerimizden uzaklaşabilir ve birbirimizi dinlemeyi deneyebilirsek sonuç alıyoruz. İlla da kendi doğrularımızı herkese kabul ettirme yerine, birbirimizi ikna etmeyi denemenin mesafe aldırdığını, insanların makulde birleşebildiklerini görüyoruz.

Sayın Başbakan özellikle dış politika konularıyla ilgili güzel bir ifade kullanıyor; "kazan kazan anlayışı". Yani tarafların, "ben kazandım, sen de kazandın" diyebilecekleri bir anlaşma. Dün Köksal Toptan ismi üzerindeki uzlaşma da aynı gerçeği ifade ediyor. Adayı çok yüksek bir oyla seçildiği için AK Parti kazandı. Seçimi demokratik bir olgunlukla krize dönüştürmeyen ve böylelikle kamuoyundan büyük destek gören muhalefet partileri, başta CHP kazandı. Ayrıca demokrasimiz kazandı. Dünyaya karşı uzlaşma mesajı veren ülkemiz kazandı. Dün güzel bir gündü. Dileriz bugün de güzel bir başlangıç olur.

Zaman



Bu haber 299 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,602 µs