En Sıcak Konular

Hacılar Hz. Muhammed'e kucak açan şehirde

20 Ekim 2013 12:36 tsi
Hac ibadetini yerine getiren ve Mekke'deki mekanları ziyaret eden hacılar, Hz. Muhammed'in hicret vatanı olan Medine'ye gelmeye başladı.

Kurban Bayramı'nın ardından kutsal topraklarda hac coşkusu sürerken, kutsal yolculuğa Mekke'den başlayan hacılar, Medine-i Münevvere'ye gelmeye başladı.
 
Mekke'den Medine'ye gelen hacılar, öncelikle Hz. Muhammed'in hicret ettikten sonra inşa ettirdiği Mescid-i Nebevi'yi ziyaret ediyor.
 
Mescid-i Nebevi'de Hz. Muhammed'in kabrinin bulunduğu Hücre-i Saadet'i büyük bir tazimle selamlayan hacılar, Hz. Muhammed'in kabri ile minberi arasında yer alan Ravza-i Mutahhara'da namaz kılmaya ve dua etmeye büyük önem veriyor. Ravza-i Mutahhara, "yer yüzünde cennetten bir yer" olarak ifade edildiğinden, buradaki yoğunluk dikkat çekiyor.
 
Mescid-i Nebevi'nin doğu kısmında yer alan ve yaklaşık 10 bin sahabenin kabrinin bulunduğu Cennet'ül Baki de mutlaka uğranan mekanlar arasında. Cennet'ül Baki'de, Hz. Osman, Hz. Muhammed'in amcası Hz. Abbas, halaları, kızları, eşleri, oğlu İbrahim, torunu Hz. Hasan'ın da kabirleri bulunuyor.
 
Mescid-i Haram'dan sonra en kutsal ikinci mekan
 
Hz. Muhammed ile Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer'in kabirlerinin bulunduğu ''Hücre-i Saadet'' bölümünün de içinde yer aldığı Mescid-i Nebevi, Mekke'de bulunan Mescid-i Haram'dan sonra Müslümanların en kutsal ikinci mekanı konumunda.
 
İslam tarihinin en önemli eserlerinden biri olan Mescid-i Nebevi'nin inşasında Hz. Muhammed, bir işçi gibi taş ve kerpiç taşıyarak bizzat çalışmıştı. Medine'de inşa edilen bu mescit aynı zamanda İslam devletine ait bütün faaliyetlerin yürütüldüğü bir merkez niteliği taşıyor.
 
Mescid-i Nebevi, şimdiye kadar birçok kez genişletildi. İlk kez Hz. Muhammed tarafından genişletilen mescit, Hz. Ömer ve Hz. Osman zamanında ilave bölümlerle büyüdü.
 
Abbasiler döneminde çeşitli imar faaliyetlerine sahne olan ve genişletilen Mescid-i Nebevi, Memlükler zamanında da çeşitli imar gördü.
 
Hicaz'a hakim olduktan sonra "hadim-ül Harameyn" unvanını kullanmaya başlayan Osmanlı padişahları da Medine ve Mescid-Nebevi'nin imarına özel önem verdi. Osmanlı döneminde buna yönelik ilk imar faaliyeti Kanuni Sultan Süleyman tarafından gerçekleştirildi, daha sonra da tamirat ve yenilikler yapıldı.
 
2. Mahmud zamanında, 1817'de başlayan ve 1837'de tamamlanan faaliyet sırasında, daha önce Memlük Sultanı Kayıtbay tarafından yenilenen Hücret-i Saadet üzerindeki kubbenin yerine taştan bir kubbe yaptırıldı ve üstü kurşunla kaplatılarak yeşile boyandı.
 
Osmanlılar devrinde Mescid-i Nebevi'de en büyük imar faaliyeti Sultan Abdülmecid zamanında gerçekleştirildi. 1850-1861 yılları arasında tamamen yenilenen Mescid-i Nebevi'nin alanı 10 bin metrekareyi geçti.
 
Suudiler döneminde 1949'da başlayıp 1955'te tamamlanan genişletme esnasında mescit 16 bin 326 metrekareye ulaştı. 1984-1994 yılları arasında yapılan çalışmalarla da 400 bin metrekareye ve 650 bin kişinin ibadet edebileceği bir alana çıktı.
 
Suudi Arabistan tarafından geçen yıl başlanan proje kapsamında da Mescid-i Nebevi'de aynı anda 2 milyon kişinin ibadet etmesi hedefleniyor.
 
İslam tarihinin dönüm noktaları
 
İslam tarihi açısından büyük önem taşıyan Uhud ve Hendek savaşlarının yapıldığı yerlerle İslam'ın ilk mescidi Kuba ve kıble olarak Kabe'nin tayin edildiği Kıbleteyn Mescidi de hacıların görmek için can attığı ziyaret mekanları arasında yer alıyor.
 
Medine'ye 5 kilometre uzaklıktaki Uhud Dağı'na giden hacılar, burada Hz. Muhammed'in amcası Hz. Hamza'nın da aralarında bulunduğu Uhud şehidi 70 sahabenin kabrini ziyaret ediyor.
 
Uhud'da dönüm noktası olan Okçular Tepesi'ne çıkan hacılar, Uhud Savaşı'nın İslam ve Müslümanlar açısından önemini bir kez daha tefekkür etme fırsatı buluyor.

aa


Bu haber 589 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,282 µs