'Çalışma hayatımızı esnekleştirmemiz gerekiyor'

15 Ekim 2013 19:13 tsi
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin, çalışma hayatının çok katı olduğunu, bunu esnekleştirmek gerektiğini söyledi.

 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Gaziantep İl Özel İdaresi'nde gerçekleştirilen bayramlaşma töreninin ardından gazetecilerin, kadınların çalışma hayatıyla ilgili düzenlemeye ilişkin sorularını yanıtladı.

Çalışma hayatının esnek ve alternatifi çoğaltacak şekilde oluşması ve güçlenmesi gerektiğini belirten Şahin, yaptıkları aile araştırmasında, "Eğer şartlarım uygun olursa bebek yapmayı düşünüyorum" şeklinde söylemlerle karşılaştıklarını, kadınların çalışma hayatlarını kolaylaştırmak, aile yaşantısı uyumunu beraber götürmelerini sağlamak istediklerini ifade etti.

Kadının doğum yaptıktan sonra yeniden iş hayatına dönerken çok zorlandığını vurgulayan Şahin, şöyle devam etti:

"Çok katı bir çalışma hayatımız var. O yüzden bunu esnekleştirmemiz gerekiyor. Esnekleştirirken kadını yeniden iş hayatına döndürmek için de bir takım teşvikleri vermemiz gerekiyor. Kadının hem iş hayatında uzun ve sürdürülebilir kalmasını hem de aile hayatına uyumunu önemsiyoruz. Onun için de bu söylediğimiz düzenlemede, erkekler için askerlikte nasıl hiçbir sosyal hak geriye gitmiyorsa, askerlik süresince çalışma hayatındaymış gibi kıdeminden de istifade edebiliyorsa, derecesini de yükseltebiliyorsa... Kadının analık sıfatı da çok önemli. Eğer kadın doğum yapıyorsa, bebeği varsa, aynı erkeğin vatani vazifesini yapması gibi kadının da doğum yapması ve gelecek nesillere güçlü beşeri sermayeyi kuvvetlendirebilmesi için onun o süreçte sosyal haklarını güçlendirmek istiyoruz. Derecesini de ilerletmek istiyoruz, kıdemden istifade etmesini istiyoruz. Bu söylediğimiz kısım bunu ilgilendiriyor. Ama pakete baktığınız zaman çok güçlü tarafları var. Kreşlerin yaygınlaştırılmasından, hızlı şekilde ulaşılabilirliğini artırmak bakımından, esnek çalışmayı güçlendirmek bakımından da doğum izni, süt izni gibi birçok düzenlemeyi beraberinde getiriyor. İnşallah bunlar tam olgunlaştıktan sonra da Başbakanımız zaten paketle ilgili kamuoyunu bilgilendirecek."

Kadın doğum yaptıktan sonra sütünü verip, anne ve bebeğin sağlıklı şekilde gelişimini tamamlayabilmesi için ona yardımcı olmaları gerektiğini vurgulayan Şahin, "Kadın, çalışma hayatına dönmek istiyorsa işini kolaylaştırmamız gerekiyor. Yaptığımız çalışmanın felsefesi ve mantığı budur" diye konuştu.

"Tüp bebek" hakkını artırdık

Şahin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın 7 Aralık 2012'de başlattığı "Ailelerin Umudu Gerçek Oluyor" projesi kapsamında Gaziantep'te ikiz bebek sahibi olan Yücel ailesini ziyaret etti.

Aydın ve Zeliha Yücel çiftiyle Mevlana Mahallesi'ndeki evlerinde görüşen Şahin, ikizlere altın taktı. Kız bebeği kucağına alarak seven Şahin, gazetecilere yaptığı açıklamada, başlattıkları kampanyayla çocuk sahibi olmayan ailelerin umutlandığını söyledi.

 Özel bir hastanenin tüp bebek konusunda kendilerine destek verdiğini anlatan Şahin, çocuğu olmayan ailelerle ilgili araştırma yaptıklarını hatırlatarak, şunları söyledi:

 "81 il ve ilçelerde tarama yaptık. 2 bin 500 aileyi belirledik, bunların 900'ü tedaviye başladı, 800'nün tedavisi sonuçlandı. Şu anda 250 çiftin bebeğinin olduğu müjdesini aldık. Eğer ikiz olursa da 500 bebeğimiz olacak. Bizim açımızdan çok heyecan verici. Allah kimseyi evlatsız bırakmasın, Allah kimseyi anasız, babasız bırakmasın, sıcak yuva, annesiyle babasıyla evlatlarıyla güzel oluyor."

Tüp bebekte hakkın daha önce 2 olduğunu anımsatan Şahin, son pakette bu hakkı da 3'e çıkarttıklarını söyledi.

Bıçak altına alabilmeli

İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği'nde vatandaşlarla bayramlaşan Şahin, burada yaptığı konuşmada, bayramların önemine değinerek, Ortadoğu'da akan kanın bittiği bayramları ümit ettiklerini belirtti.

"Kanın durduğu bir Ortadoğu ve coğrafya istiyoruz" diyen Şahin, şunları kaydetti:

"İsmail'in İbrahim için İbrahim'in de İsmail için ne anlama geldiğini özümsememiz, bunu davranış moduna dönüştürmemiz gerekiyor. Bu bize teslimiyetin, duanın, takvanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Aslında hepimiz kendi İsmail'ini, yani dünyada vazgeçemeyeceğimiz evladımız, makamımız, şöhretimiz neyse yatırıp bıçak altına alabilmelidir. Ruhun özgürleşmesidir Kurban Bayramı. Kurban Bayramı aynı zamanda Allah'a yaklaşmaktır."

AA

Bu haber 561 defa okundu.