En Sıcak Konular

Subayların savunmasına mahkemeden yanıt

11 Ekim 2013 08:54 tsi
Subayların savunmasına mahkemeden yanıt 237 Balyoz sanığı hakkında verilen mahkûmiyet kararını onayan Yargıtay 9. Daire, “Emri yerine getirdik” savunması yapan subaylara da yanıt verdi

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Balyoz Darbe Planı  Davası’na ilişkin kararında sanıkların iddialarına ayrıntılı bir şekilde yer verdi. Alt rütbeli subaylara, “Suç teşkil eden emir yerine getirilemez” diyen 9. Ceza Dairesi, önemli tespitlerde bulundu.
 
9. Ceza Dairesi’nin Balyoz Davası’nın gerekçeli kararında soruşturma ve kovuşturma sırasında tutuklanan sanıkların kuvvetli suç şüphesini gösteren olgular üzerine tutuklandığı belirtildi.
 
“YARGISAL NİTELİĞİ YOK”
 
Daire, bu tutuklama kararlarına karşı etkili itiraz yolunun bulunduğunu belirterek, BM İnsan Hakları Konseyi Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu’nun 250 Balyoz sanığının tutukluluğunun keyfi olduğuna dair kararına da değindi.
 
Yargıtay, “Dava kapsamındaki tutuklamaların adil yargılama normları bağlamında keyfiliğe değinen ve yargısal bir niteliği bulunmayan 01.0.5.2013 tarihli kararının dairemiz bakımından bağlayıcılığı yok” dedi.
 
Yargıtay’ın bir başka önemli kararı da Balyoz davasından hüküm giyen alt rütbeli subaylara ilişkin oldu. “Biz emri yerine getirdik” savunması yapan alt rütbeli subaylara ilişkin daire, “Suç teşkil eden emir yerine getirilemez. Mevzuat açık” yanıtını verdi.
 
Daire kararında, sanık avukatlarının sıklıkla dile getirdikleri dijital delillerin polis tarafından konulduğu iddiası da yer aldı. Daire, soruşturma sırasında arama ve el koyma esnasında çekilen görüntülerin tek tek izlendiği ancak böylesi bir bulguya rastlanılmadığı anlatıldı. Bulunan delillerin başkaca delillerle de desteklendiği anlatılan kararda şöyle denildi:
 
“HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI”
 
“Tanık beyanları, aramalarda ele geçen delillerin birbirini ve başka mahallerde ele geçen delillerle doğrulaması, belgelerin tutarlılığı, arama işlemlerini gerçekleştiren görevliler, bu görevlilerin sayısı, aramanın icra ediliş şekli, aramada ele geçen diğer malzemeler, dairemizce de izlenen arama işlemlerine ilişkin kamera kayıtları ve delillerin başkaları tarafından bu mahallere bırakılmış olduğuna ilişkin savunmalar soyut bırakılmış olması karşısında, anılan delillerin sanıklar dışındaki kimseler tarafından bu mahallere konulmuş olduğuna dair savunmalar dosya kapsamına ve hayatın olağan akışına uygun görülmemiştir.”
 
Mahkemeler davaya özel kurulmadı
 
Yargıtay, ilk önce CMK 250 ile görevli mahkemeler ardından da TMK 10. madde ile görevli mahkemelerin bu davalara özel olarak kurulduğu iddiasına da yanıt verdi. Daire, suçun işlendiği 2003 yılında DGM’lerin görevli olduğunu ancak 2005’te yapılan yasal düzenlemeyle bu mahkemenin görev alanına giren suçlara CMK 250. madde ile görevli mahkemelerin bakacağının hükme bağlandığını hatırlattı.
 
Kararda, “Yargılamayı yapan mahkemenin suçtan sonra ve bu sanıklara yönelik kurulan özel mahkeme statüsünde olmadığı anlaşılmıştır” denildi. Kararda ayrıca “Yargılamayı yapan mahkemenin olağan yargı yeri statüsünde ve doğal hakim ilkesine uygun olduğu anlaşılmıştır” değerlendirmesi de yapıldı.
 
TSK iÇiNDE CUNTA AĞI KURULMUŞ
 
Yargıtay’ın gerekçeli kararında TSK’nın adeta cunta ağına alındığı ortaya çıktı. 28 Şubat sürecinin kazanımlarından istenilen düzeyde yararlanamayan cuntacıların 2003’te önce 1. Ordu düzeyinde paralel bir örgütlenmeye gittiği ifade edildi.
 
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın Gölcük, Ankara, İzmir ve İstanbul birliklerinde ayrı bir cunta oluşturulduğu belirtildi. Deniz Kuvvetleri’ndeki cuntanın Özden Örnek tarafından oluşturulduğu yer aldı.
 
Diğer bir cunta oluşumunun ise dönemin Harp Akademileri Komutanı İbrahim Fırtına öncülüğünde Tümgeneral Korcan Pulatsü, Bilgin Balanlı ve Ziya Güler ile ortaklaşa olarak Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda oluşturulduğu kaydedildi.
 

Bugün
 



Bu haber 579 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,306 µs