En Sıcak Konular

Sağlıkta şiddet cezalarına yeni düzenleme

10 Ekim 2013 17:35 tsi
NTV'nin sorularını yanıtlayan Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, sağlık çalışanına şiddet uygulayanların hapis cezasının ertelenmemesi üzerine yeni bir düzenleme yapacaklarını ifade etti.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu NTV'nin sorularını yanıtladı. Sağlıkta şiddetle ilgili düzenlemeler olduğunu söyleyen Müezzinoğlu, "Sağlık çalışanına şiddet uygulayanlar için hakimlerimize mutlaka tutuklama yetkisi veriyoruz" dedi. Bakan Müezzinoğlu, verilen hapis cezasının ertelenmemesi için de yeni bir düzenleme üzerine görüştüklerini ifade etti.

Irak teskeresi konusunda muhalefetten hükümete yönelik gelen eleştiriler vardı. Hükümetin Türklük ifadesini, Türk milleti kavramını ortadan kaldırmaya yönelik girişimlerde bulunduğuna yönelik eleştiriler vardı. Siz de bakanlığınızın ilk döneminde aynı eleştirilere T.C. tartışmaları sırasında maruz kalmıştınız.

Mehmet Müezzinoğlu: Muhalefet proje üretemeyince Ak Parti’nin dinamiklerine ilave katkı sağlayacak veya farklılıklar üretecek projeler geliştiremeyince hayali sorunlar varmış gibi senaryoların peşinde koşuyor. Ülkemiz muhalefet dinamikleri açısından üzüntü verici. Ülkede bir muhalefet sorunu var. Ben büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün iki cümlesini hep ilkesel olarak 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyor. Ve egemenliğin merkezi milletse onun temsili de TBMM’dir.

İkincisi de büyük Türk milletine muasır medeniyet seviyesinin üzerini hedef gösteriyor. Şimdi bu hedefe gitme adına proje varsa konuşalım. Yapılan projeler bu yolculuğa katkı sağlamıyorsa onu da eleştirebilir. Şu anda bizim Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ambulans uçakları Londra’ya gidiyor, Hindistan’a gitti 15 gün önce hiç mola vermeden 8 saatlik uçuşla. Dolayısıyla biz Türkiye'nin her tarafına Türk milletinin de Türkiye Cumhuriyeti’nin de dünyada farklı bir boyutuyla bir hedefle götürmeye çalışıyoruz. Bunun için huzura, birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Farklı farklı ırklarımız olabilir ama biz büyük bir çatıyız. Türklükle uğraşacak bir derdimiz yok ama bu büyük milleti muasır medeniyet seviyesinin üzerine taşımak gibi bir derdimiz var. Dar bakışlı, vizyonu, ufku olmayan içeriği olmayan suçlamaların ülkemize ve milletimize faydası olmadığına inanıyorum. Dünyanın koştuğu mikroskop altında farklı araştırmaların yapıldığı bir dünyada bunların konuşulması da doğru değil. Biz ısrarla ve inatla 75 milyonun kardeşliği, büyük hedefleri ile yeniden dünyaya kendi değerlerimizle medeniyetimizin zenginliklerini sunabilecek yolculuğu el birliği ile yapacağımıza inanıyoruz. Onun için barış sürecinin çözüm sürecinin inanıyorum ki gelecek nesillerimize çok daha güçlü bir Türkiye'nin altyapısını oluşturacak.

-Tam gün düzenlemesi Meclis Genel Kurulu'na ne zaman gelecek ve Genel Kurul aşaması tamamlandıktan sonra ne gibi değişiklikler göreceğiz?

Mehmet Müezzinoğlu: Bu hafta gelmesini bekliyorduk ama gerek Irak tezkeresi, gerek bayram arifesinde olma nedeniyle grup yönetimimiz bayramdan sonraki ilk hafta planlandı. Burada yenilik anlamında bir defa tam günle özellikle üniversite hocalarımızın çalışma dinamiklerini mesai sonrası büyük oranda gündemde olan o kısmı var. Yeni süreçte komisyondan geçenin dışında bazı konular var. Şiddetle ilgili düzenlemeler var. 500 bin çalışanımız var, dinamik bir yapı var 24 saat kesintisiz. Bayram tatilinde herkes bayram yapacak ama bizim sağlık çalışanımız 24 saat hizmette olacak. Burada şiddeti açıkçası konuşulur olmasından bile rencide oluyoruz. Şiddet uygulayanın da sıradan bir cezai müeyyidenin ilerisinde olması lazım. Sağlık çalışanına şiddet uygulayan mutlaka hakimlerimize tutuklama yetkisi veriyoruz. O gün bir defa nezarette geçireceğini bilmesi lazım. Sağlıkçılarımızın şiddet konusunda huzursuz olmasını istemiyoruz biz. O huzursuzluğun bedelini milletimiz ödüyor yine. İlave bir düzenlememiz de sağlık meslek liseleri ile ilgili bir düzenleme getireceğiz. Meclisimiz uygun görürse 2014 yılından itibaren sağlık meslek liselerine kaydını yaptıran öğrencilerimiz mesleğin bir mensubu olarak değil mesleğin bir yardımcısı olarak mezun olacaklar. Lisanslarını tamamladıkları zaman mesleğin mensubu olacaklar. Hemşire olarak mezun olmayacaklar hemşire yardımcısı ebe yardımcısı olacaklar.

-Düzenleme ile yaptırımların üst limiti ne olacak şiddet konusunda?

Mehmet Müezzinoğlu: Orada hekimin vereceği karar. Mesela bugüne kadar olan davalarda ceza almış muhatap ama ceza 8 ay hapis cezası diyelim, daha önceden işlenmiş suçu yok ertelensin. Ertelenme yapılmaması ile ilgili bir düzenlemeyi görüşüyoruz Adalet Bakanlığımızla. Son zamanlarda zaten hakimlerimizin bu durumlarda verdikleri cezalarda üst limiti kullandıklarına şahit oluyoruz ve teşekkür ediyorum hakimlerimize.

-Hastanelerde denetim için bir çalışmanız var, nasıl olacak bu sistem? Hasta kılığında bir görevli denetim yapacak.

Mehmet Müezzinoğlu: Biz bunu yapıyoruz. Sağlık hizmetleri sunumunda 24 saat insanımızın derdiyle uğraşıyoruz biz. Hastalığı derdi sıkıntısı stresi olan insanlarla muhatap oluyoruz ve hata yapılmaması gereken bir mesleğin mensuplarıyız. Bütün dinamiklerimizi 24 saatlik süreci hep gözlemlememiz lazım. Resmi olarak bakanın veya il müdürünün, ilden bir görevlinin resmi gitmesi farklı benim bir hasta olarak ne kadar bekleniyor, beklenirken sorun nedir, kayıt olurken hangi sorunlar yaşanıyor, doktorla olan iletişimde, bilgi akışında sorun var mı, bu hastane de hangi saatlerde yoğunluk var bunlarla ilgili değerlendirmeler yapıyoruz. Günün saatlerinde İstanbul’daki bir hastane ne yaşıyor Batman’daki bir hastane ne yaşıyor? Bizim burada niyetimiz muhbirlik değil 24 saat sunduğumuz hizmetin fotoğrafını görebilmek. Kim hata yapıyor değil sistemin neresinde aksama var. Bekleyen hastanın stresini nasıl alabiliriz bir broşürle mi bir dergiyle mi onu anlamaya çalışıyoruz. 120 bin hekimimiz var 220 bin hemşiremiz var biz bunlara inanıyoruz ve güveniyoruz. Onların yaşadığı sorunlarda var onu da yine resmi denetim yaparmış gibi değil gözlenmeyerek, bir ultrason yaparak, doktorla konuşarak işiniz çok zor ne yapıyorsunuz sıkıntılarınız nedir diye hasta olarak soralım. Bende gittiğim illerde vali veya il müdürümüze de söylemeden son bir ayda taburcu olmuş hastaların listesini alıyorum ve en az üç eve gidiyorum. Doğum yapmış, yoğun bakımdan çıkmış bir hastaya gidiyoruz. Mutlu oluyorlar tabi. En son Adana’da gittik hasta doktor arkadaşla ilgili inanılmaz iddialı güzel cümleler söyledi. Bende doktor arkadaşı aradım kendisine teşekkür ettim. Şu anda o hekim olmasaydı ölmüş olacaktım karşınızda olmayacaktım diyor. Bir başka ilde gittiğimde kalça kırığı var hastanın zile bastık kapı açılması içerden ses geliyor.

Sonra komşulara sorduk, dediler, kuaför ve dükkanda. Muhtemelen anneyi evde bıraktı dedi. Kızı çağırdık dinledik her şeyden memnun. Anne balkon yıkarken düşmüş ve kırmış kalçasını ambulans gelmiş 'Hastanedeki hizmetler iyi hiçbir sorunum olmadı' dedi. 'Asıl sıkıntıyı ondan sonra çektik' dedi. 'Biz üçüncü katta oturuyoruz doktor kontrole çağırdı ama götürmek için ambulans çağırdım 112 biz gelmiyoruz' dedi. Hastaneyi aradım 'Bizim başka imkanımız yok' dediler. Belediye 'Biz ambulans hizmeti vermiyoruz' dedi. 'Ben bu halde annemi komşuların yardımıyla taksi ile götürdüm' dedi. 'Bu kadar iyi bir tedaviden sonra bu kadar zor bir kontrolü anlamıyorum' dedi.

Ertesi gün yine bir başka yerde 93 yaşında yine kalça kırığı bir annemiz var. 50 bin nüfuslu bir ilçe burası ve ameliyatı yapılabiliyor tedavisi yapılmış. 'Kontrole nasıl götürdünüz' dedim 'Kendi imkanlarımızla' dediler.

İki vakayı görünce 112’ye böyle bir görev veremeyiz, tedavi yapılmış çünkü. Hastanelerimizin hasta nakil sisteminin üzerine çalışıyoruz. İnşallah bir iki ayın içinde biz kontrole gidecek hastalarımız için imkanlar yaratacağız. 15 gün sonra kontrole çağırıyoruz bizim bu hastayı almamız gerekiyor diyecek. Hasta yakınına söyleyecek bugün kontrolünüz var sizi almaya geliyoruz diyecek.

-Türkiye'de son dönemde görülen kızamık vakaları ile Suriyeli mülteciler ilişkilendiriliyor ama sizin açıklamanızda kaynak orası değil Avrupa dediniz. Fakat yayılmasında mültecilerin etkili olduğunu söylediniz. Bununla ilgili nasıl önlem almayı planlıyorsunuz?

Mehmet Müezzinoğlu: Bütün tedbirler alındı ve bu anlamda vaka sayısı haftalık 10’un altına indi. Virüsün kökeni Avrupa ama Türkiye'ye gelişi de Avrupa’dan ama yayılma zeminini daha fazla aşılanmamış vakalardan zemin buluyor. Bu anlamda da Güneydoğu’da ve Suriyeli vatandaşlar yer yer kendi vatandaşlarımız. Ama böyle bizi ciddi sağlık problemi şeklinde yaşamadık, kontrol altında. Kamplarda olanların zaten gelir gelmez önce aşılarını yapıyoruz. Diğerlerinde de sistemin içine alabildiklerimizi yine o kontrolün içine alıyoruz. Ama şu anda bizim sistemin içine alamadığımız belki de bu 400 bin Suriyelinin 4’te biri bu kapsamda olabilir. Ülkemizde zaten bu tür gerek yaşı gereği gerekse belli nedenlerle o kadar aşı olmamış veya aşı direncini yakalamamış vakalarımız var. Ama şu anda ülkemizde bir sağlık problemi düzeyinde değil.

-Anadil tartışmaları var demokratikleşme paketiyle gündeme gelen. Tıp fakültelerinde seçmeli Kürtçe derslerin ya da bölgelere göre derslerin konulması ya da buna yönelik bir takım değişikler gündeme gelebilir mi?

Mehmet Müezzinoğlu: Bir defa Türkiye'deki eğitimin 75 milyonun eğitimi Türkçe. Bir defa eğitim dili konusunda resmi dil anlamında onun tartışılmasını doğru bulmam. Ama herkesin kendi anadilini bilmesi onunla ilgili kendini geliştirmesinin önünde engel olmasını da açıkçası insan hakları anlamında da, vatandaşlık hakları anlamında da çok doğru bulmam. Kamuoyu bilir ben Yunanistan Batı Trakya doğumluyum. Resmi dil Yunanca ama Türkçeyi ana dilimi yok farz ederek bir uygulama yapılmasını doğru bulmam. Yunancayı bilmem resmi görevim varsa görev dilimi bilmek yine oranın vatandaşı olmasının zorunluluğudur o. Ama ana dilimi yok etmeye kalkıyorsa ben ona itiraz ederim.

Bu haber 613 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,580 µs