Köşk’e kilitlenen Türkiye dünyayı ıskalıyor!

9 Ağustos 2007 16:33 tsi
Türkiye seçimler sonrasında tekrar her şeyi bir kenara bıraktı ve Köşk’ü tartışmaya başladı. Ancak Türkiye iç gündemine yoğunlaşsa da dünya dönmeye devam ediyor. İç tartışmalarla gün geçiren Türkiye dünyayı ıskalıyor. Prof. Dr. Mahir Kaynak neleri ı

22 Temmuz seçimleri öncesinde siyasi gerginlikler Türkiye’yi öylesine bunalttı ki dört buçuk yıllık AK Parti iktidarının belki de en başarılı olduğu dış politika konusu gündemimizden çıktı. Seçim öncesinde içe kapanan Türkiye dış dünyadaki gelişmeleri tartışmadı, bu yüzden önemli konularda kamuoyu oluşturulamadı. Demokrasi dışı bir gerginlikle Türkiye dışarıda olup bitenlere gözlerini kapadı.

Ancak 22 Temmuz seçimlerinde sandıktan çıkan sonuç Türkiye’nin iç tartışmalarının biteceği ve uluslar arası ilişkiler alanında tekrar bir oyuncu haline geleceği umudu doğurdu. Üstelik Başbakan Erdoğan’ın seçim gecesi yaptığı açıklama yüreklere su serpti ve artık Türkiye’nin kısır iç tartışmalardan çıkıp dış ilişkilerde yeni girişimler başlatacağı inancı pekişti.

Kim ne derse desin, 22 temmuz seçimleri öncesinde AK Parti hükümetinin pek dahli olmadığı bu siyasi gerginlik, eskisine nazaran daha yumuşak da olsa tekrar başlamış gibi. Elbette şartlar 22 temmuz öncesinden çok farklı, çünkü AK Parti artık halkın yüzde kırk yedilik bir kesiminin sorgusuz desteğine sahip. Ancak cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili tartışmalar yine de bitmiyor ve gündemimizi işgal ediyor. Seçimler sonrasında yeni ufuklara yelken açması gereken Türkiye tekrar kısır çekişmelere giriyor ve dünyadaki önemli gelişmeleri ıskalıyor. Bu gelişmeler neler mi? Bir kaçını Prof. Dr. Mahir Kaynak ile konuştuk. İşte Kaynak’tan “ıskaladıklarımız” listesi…

1. Türkiye hiçbir zaman dünyayı analiz etmedi. Ortadoğu’da önemli gelişmeler oluyor ancak daha önemli şey ekonomi alanında oluyor. Çin dolardan kaçarım diyor, Çin’i Amerika sıkıştırıyor. Dünyada ekonomik anlamda önemli bir köşe başındayız. Şu anda tüm dünya Amerikan parası tutuyor, Amerika herkese borçlu. Dünyaya dolar saçarsanız doların değeri düşer. Bu halde bütün ekonomiler bundan etkilenir. Japon ekonomisi etkilenir, Türkiye etkilenir. Tüm dünyada alt üst oluş yaşanabilir. En büyük korku da bu zaten. Bu bir savaş öncüsü olarak yorumlanıyor. Türkiye kısır iç tartışmalarla boğuştuğundan bu önemli gelişme karşısında nasıl bir konum alacağını hesaplamıyor.

2. Doğalgaz boru hatlarında Amerika ve Rusya neden bu hatların Türkiye üzerinden geçmesini istemiyorlar. Nasıl olsa doğalgaz Avrupa’ya gidecek, bunu herkes biliyor. Ancak asıl mesele şu: kimin üzerinden geçsin? ABD Rusya Türkiye’nin üzerinden geçmesine karşı çıkıyor, çünkü Türkiye’nin AB’nin etkisi altında olduğunu düşünüyorlar ve AB’nin doğalgazı kontrol etmesini istemiyorlar. Köşk seçimleri nedeniyle bu hayati konuyu da göremiyoruz. Öte yandan Gül cumhurbaşkanı olursa bu AB’nin etkinliğinin artması anlamına geliyor. ABD bu yüzden karşı çıkıyor.

3. Orta Doğu’da Arap ülkeleri paralarını Türkiye’ye yönlendiriyorlar. Bu bölgede yeni bir yapının oluştuğu anlamına geliyor. Kürtler yumuşak davranıyorlar örneğin, Türkiye’ye teveccüh artıyor. Türkiye etrafında yeni bir güç odağı oluşturulmak isteniyor. Osmanlının eski ülkeleri Türkiye etrafında toparlanmak isteniyor. Yeni bir denge oluşuyor. Bu denge ABD tarafından da destekleniyor. Bu yapının onunla uzlaşabileceğini düşünüyor. Ama Türkiye bunu da ıskalıyor. Çünkü içe kapanıp kısır çekişmelere giriyor. Benim görebildiklerim bunlar.

www.iyibilgi.com

Bu haber 791 defa okundu.