Oylar neden verildi?

9 Ağustos 2007 16:21 tsi
Murat Birsel, Köşk seçimi konusundaki gerginliği aktararak, Atatürk'ün yaptığını aktararak yol gösteriyor...

Murat Birsel'in yazısı:

Oylar arıza çıksın diye verilmedi!
 
Uçak pist başında durur, pilot frene basar ve motorlara güç verir. Kabinde hissedersiniz, koca gövde fırlamak istiyor ama fren tutuyor.

Pilot gaz verdikçe ses tırmanır, fırlamak isteyen gücü tutan frenin baskısı sarsmaya başlar ve insanın içine ‘Yahu şimdi bir şey çat edecek kalacağız burada’ korkusu düşer.

Ama yan koltukta ilk kez tek başına uçan 11- 12 yaşlarında bir velet varsa, çocuğa dönüp son derece bilmiş bir tavırla ‘Kaptan motorları deniyor’ açıklaması adettendir.

Zaten o anda pilot ayağını frenden çeker, uçak fırlar; ver elini gökyüzü.

Çok benzer hisler yaşanıyor...

İstediğim kadar kendi kendime ‘kaptan motorları deniyor’ telkini yapayım kayış kopacak, su kaynatacak, sigorta atacak korkum var.

Motora gaz geldikçe fren kasıyor, basınç artıyor; ama bu sefer kaptan motorları ‘sıkı’ deniyor.

Uçaktaki yolcuya da şu his geliyor, ‘Galiba bir arıza vardı nüksedecek mi diye yükleniyorlar.’

Bu ‘galiba bir arıza var’ duygusuyla uçmak kadar tatsız his azdır, her tıkırtıda kemeri yoklarsınız, pilot kabin ışıklarını söndürecek olsa sistem çöktü, ‘işte şimdi bittik’ denir.

Bu havadaki yolcuyu bir tek pilottan gelen mesaj rahatlatır:

Sayın yolcular, dünyanın en genç filosunun en gelişmiş teknolojisine sahip uçağımıza hoş geldiniz; bütün sistemler mükemmel çalışıyor. Sema açık, kabin ekibi arkadaşlarım kalkış yerlerine; kalkışa 30 saniye, hepinize iyi uçuşlar.

Yolcu formülü:

Uçak tam gaza yakın çalışıyor, fren sonuna kadar direniyor + anons yok = arıza çıkacak mı testi / arıza var endişesi.

Vatandaş formülü:

Seçimleri atlattık icraat bekliyoruz + Cumhurbaşkanı adayı ilan edilmedi = ortamı yokluyorlar / sistemde arıza var.

Uçakta kokpite gidip soramıyorsun kaptana ‘Hayırdır, bir sorun yok ya kaptan’, ama soruluyor başbakana...

Cevap yok!

Uçakta ‘kaptana arıza var mı diye sordum cevap vermedi’ diye yolculara anons yapacak olsan, ‘Açın kapıları ineceğiz’ derler. Cevap yoksa arıza vardır.

Başbakan ‘Yorum yok’ tavrındaysa tercümesi ‘Sorun var.’

Cumhurbaşkanlığı konusunda arıza çıktı demektir, bu kadar uzun test, sistem, zemin yoklaması olmaz.

Bu arıza ile yola çıkılmaz, bu arıza uçak düşürür; hepimiz aynı uçaktayız.

Arıza nasıl geçer?

Tayyip Erdoğan kabine bir anons yapar der ki:

- Cumhurbaşkanı adayımız, Abdullah Gül kardeşimdir. Rotamız biraz türbülanslı olsa da uçak sağlam sistemler süper az zamanda çok mesafe kat edeceğiz. Hayırlı uçuşlar.

Olay biter uçak kalkar.

Biz inelim o zaman diyecek olan yolcu çıkarsa ‘Bir sonraki seçimde inersin’ bu paraşüt eğitim uçağı değil cevabı makuldür.

Veya;

- Cumhurbaşkanı adayımız, Falanca Filan arkadaşımızdır. Herkes görevinin başına kalkıyoruz, ikinci kaptan Gül yanımda bu da zaten çok keyifli bir uçuş yapacağımızın garantisi. Hayırlı uçuşlar.

Olay biter uçak kalkar.

Kabin ekibinden biz inelim o zaman diyen olursa, bunun adı isyandır, kaptan ne yapsa yeridir.

***
Vatandaş oyları üzerinde her türlü yorum yapılıyor.

Ama herhalde vatandaş bu oyu ‘arıza çıksın’ diye vermedi!

Tek parti dedi, huzur dedi, devam dedi...

Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül arasındaki et ve tırnak yakınlığını; sen, ben yok hizmet var felsefesini sevdi. Çankaya konusundaki haksızlığa tepki verdi ama arıza çıkmasını beklemedi.

Tayyip Erdoğan Abdullah Gül’e ‘Adayımızsınız’ dedi.

İsterse yine der.

Belki de demez.

Ama kimse seçim sonucunu ‘Halk Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanlığı’na seçmiştir’ şeklinde yorumlayamaz.

Aksi taktirde Arınç Meclis Başkanı, Unakıtan Maliye Bakanı, Gül Dışişleri Bakanı seçilmiştir diye yorumlamak mümkün olur.

***
Gül ‘aday değilim’ dese Türkiye rahat bir nefes alacak, Cumhurbaşkanı olmuyor diye değil; Dışişleri Bakanı olarak kalıyor diye!

İlk hedef Akdeniz, Avrupa; yenelim sonra Çankaya.

Atatürk de böyle yapmıştı!
 
Star

Bu haber 286 defa okundu.