En Sıcak Konular

''Hepimizin ortak tavır koyması lazım''

23 Eylül 2013 12:22 tsi
''Hepimizin ortak tavır koyması lazım'' Başbakan Yardımcısı Bozdağ, canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Spora siyaseti, şiddeti bulaştırmak isteyenler karşısında hepimizin ortak tavır koyması lazım" dedi.
 
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, makam odasında dinleme cihazı bulunan Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Kemal Yurtnaç'ın şikayeti üzerine soruşturma başlatıldığını belirterek, "Kimseyi korumak, kollamak, aklamak gibi düşüncemiz olamaz. Yargı, soruşturma makamları, bu olay nereye kadar  gidiyorsa oraya kadar araştırmalı ve bu olayın içinde kim ya da kimler varsa onlar yargıya hesap vermeli, hak ettiği cezayı almalıdır" dedi.
 
Bozdağ, Samanyolu Haber'in canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
 
Beşiktaş-Galatasaray derbisinin Beşiktaşlı taraftarların sahaya girmesi ve çıkan olaylar nedeniyle tatil edildiğinin hatırlatılması ve "Acaba olayların Gezi olaylarıyla bir bağlantısı var mı, tribünlerde bir hareket mi başlatılıyor?" diye sorulması üzerine Bozdağ, herkesin, Türkiye'nin dikkatle izlediği bu derbinin centilmenlik içinde geçmesini, hak edenin kazanmasını istediğini, sporun özünde de bu anlayış olduğunu söyledi.
 
Yaşananların siyasal yönü olduğunu düşünmediğini ifade eden Bozdağ, Futbol Federasyonu ve yargının gereken işlemleri yapacağını belirtti. Spora siyaseti bulaştırmak isteyenler olabileceğini ancak sporcular, sporseverler ve yöneticilerin bunun karşısında set olduğunu anlatan Bozdağ, "Son Gezi hadiselerinde Çarşı grubunun ismi çok geçti ama Beşiktaş yönetimi buna karşı belli bir mesafeyi koydu, bunu da Türkiye kamuoyu biliyor. Bazıları bu işin içerisine siyaseti sokmak, gündelik tartışmaların içine sporu çekmek isteyebilir ama ben sağduyulu bütün taraftarların, sporseverlerin bundan fevkalade rahatsız olacağını düşünüyorum" dedi.
 
Spor kulüplerinin siyasal görüş gözetmeksizin insanları birleştirdiğine işaret eden Bozdağ, son zamanlarda ise bazı radikal grupların, terör örgütlerinin sportif alanları etki altına almak için çabaladığını söyledi. Bozdağ, "Gezi hadiseleri münasebetiyle bir takım radikal, uç örgütler ve terör gruplarının sporun içerisine sızma ve spor alanlarında, illerin koduyla belli bir takım sloganlar atarak sporu, sporcuları, taraftarları rehin almak isteyen bir zihniyet de var" değerlendirmesinde bulundu.
 
Bozdağ, derbide yaşanan olaylarda bu yönde ipuçları olup olmadığına ilişkin soruyu yanıtlarken de, "Dünkü olaylarda bunu görmedim. Benim gözlemlerim bu değil. Ama sporun içine, taraftarların arasına siyaseti sokmak isteyen, ideolojik yaklaşımlarını, karşıtlıklarını ve taraftarlıklarını siyasal anlamda da oraya taşımak isteyen çok az da olsa gruplar olduğunu görüyoruz. Bu her yerde olabilir ama Beşiktaş taraftarlarının kahir ekseriyeti sağduyu sahibi ve bunu yapmak isteyenlerin karşısında tavır koyan insanlardır. Biz onu da görüyoruz" ifadelerini kullandı.
 
Maçta "Her yer Taksim, her yer direniş" sloganı atıldığında buna herkesin katılmadığını ve rahatsızlık duyulduğunu dile getiren Bozdağ, sporun içine siyasetin sokulması halinde insanların huzur içinde maç seyredemeyeceklerini ifade etti. Bozdağ, "Herkesin aklı selimle hareket etmesi, spora siyaseti, ideolojiyi, terörü, şiddeti bulaştırmak isteyenler her kimse onun karşısında takım ve siyaset farkı gözetmeksizin hepimizin ortak tavır koyması lazım" dedi.
 
İçişleri Bakanı Muammer Güler'in, olayların organize bir şekilde çıktığı yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine de Bozdağ, "Böyle bir hadisenin organize olması büyük bir felaketin habercisi olur, böyle bir şeyin olmaması temel dileğimdir" değerlendirmesini yaptı. 
 
"Öngörmediğiniz, belki öngördüğünüz ama önleyemediğiniz olaylar oluyor"
 
Emniyet Genel Müdürlüğüne ait binalara saldırının ardından istihbarat zaafiyeti olduğuna ilişkin değerlendirmeler yapıldığına işaret edilerek, bu konudaki değerlendirmesinin sorulması üzerine de Bozdağ, devletin suç örgütlerini güçlü bir şekilde takip ettiğini ancak dünyanın hiçbir yerinde eylemlerin tamamen önlenemediğini bildirdi. Bozdağ, "İstihbarat örgütleri yasal çerçevede kendine verilen görevleri belli bir usulde yapıyorlar, bilgileri analiz ediyorlar, o bilgilerin gereği neyse onun üzerinden hareket ediyorlar ama bütün bunlara rağmen sizin öngörmediğiniz, belki öngördüğünüz ama önleyemediğiniz olaylar oluyor. Buradaki durumu bir zaafiyete yormayı doğru görmüyorum" diye konuştu.
 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun saldırıyla ilgili "AKP tezgahı" ifadesi kullandığının anımsatılması üzerine de Bozdağ, "Hayretler içinde kaldım. Bir ana muhalefet partisi genel başkanının bunu 'tezgah' olarak göstermesi esasında kendisinin kurduğu bir tezgah gibi de gözüküyor. Kendi mi tezgah kuruyor, nedir, ben anlamış değilim" dedi. Polisin eylem yapmak isteyenleri etkisiz hale getirmek üzere çalıştığını kaydeden Bozdağ, "Polis birini gördü, elinde roket, ondan sonra nişan alıyor, 'bu atsın da ondan sonra müdahale edeyim' diye beklemesi asla söz konusu değildir. Böyle bir şey büyük bir çarpıtmadır. Ben, ana muhalefet partisi genel başkanının bu kadar basit çarpıtmalara, herkesin açık bir şekilde kınayacağı iftiralara tevessül etmesini Türkiye adına büyük bir şanssızlık olarak kabul ediyorum" ifadesini kullandı.
 
"Kurumu gözden düşürmek, itibarsızlaştırmak isteyenler olabilir"
 
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında başkanlık makamında dinleme cihazı konmasının nedeniyle ilgili tartışmalar yaşandığının belirtilmesi üzerine ise Bozdağ, Başkanlığın geniş kapsamlı görev alanı olan güçlü bir teşkilat olduğunu vurguladı. "Türkiye'nin dışa dönük önemli yumuşak güçlerinden biri" olarak nitelendirdiği kurumun önemine işaret eden Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Bu kurumu yıpratmak, gözden düşürmek, itibarsızlaştırmak isteyenler olabilir mi? Olur. Bu olay, 2013'ün Şubat ayında ortaya çıkınca Kurum Başkanı konuyu emniyete intikal ettirdi, müşteki oldu. 'Bunun failleri kimse aransın, bulunsun ve cezalandırılsın' dendi. Kurum başkanı bunu yapıyor. Burada bir suç ve suçlu varsa bunun ortaya çıkarılmasını Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı bizzat istemiştir. Şikayet üzerine bu soruşturma başlamıştır. Bugün, ortaya bir takım kirli ilişkiler, suç unsurları çıkıyorsa bu tamamen Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının şikayeti üzerine ortaya çıkmış bir olaydır. Bir tehdit mi var, şantaj mı, başka işler mi var... Her ne varsa biz onun ortaya çıkarılmasını, bu işe kimler karışmışsa onların yargılanıp hak ettikleri cezayı almasını arzu ediyoruz.
 
Bu şikayet olmasa belki bu soruşturma geç başlayacaktı belki de hiç başlamayacaktı. Hala bu dinlemeler, hukuksuzluklar, bu hukuksuzluk üzerine eğer bir takım gayri hukuki, gayri ahlaki işler yapılıyorsa bunlar yapılmaya devam edecekti. Biz, bunun üzerine gittik. Başkanlık olarak bunun üzerine gittik. Kimseyi korumak, kollamak, aklamak gibi düşüncemiz olamaz. Yargı, soruşturma makamları, bu olay nereye kadar  gidiyorsa oraya kadar araştırmalı ve bu olayın içinde kim ya da kimler varsa onlar yargıya hesap vermeli, hak ettiği cezayı almalıdır."
 
Yargı aşamasında olan bir konuyla ilgili "gerçek nedeni şudur, budur" değerlendirmesi yapmayı da doğru bulmadıklarına dikkati çeken Bozdağ, ortaya atılan ve bazı haberlere konu olan nedenlerin asılsız olduğunun ortaya çıktığını, gizli soruşturma çerçevesindeki bilgilerin yargılama başladığında aleni olacağını, o zaman dosyadaki deliller görüldükten sonra daha sağlıklı bir değerlendirmenin yapılabileceğini söyledi. 
 
Bozdağ, bir başka soruyu yanıtlarken de Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın Adalet Bakanlığı ile işbirliği içinde iletişim suçlarıyla ilgili bir çalışma yürüttüğünü söyledi. Çalışmanın, iletişim suçları alanını disipline etmek, insanların onur ve haysiyetlerine yönelik saldırıları önlemek amacını taşıdığını belirten Bozdağ, uluslararası alanda da iletişim suçlarında işbirliğinin önemini vurguladı.

aa


Bu haber 804 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    10,704 µs