En Sıcak Konular

'Gezi bittiğinde sırtımıza 2 kat yük bindi'

22 Eylül 2013 11:39 tsi
'Gezi bittiğinde sırtımıza 2 kat yük bindi' 'Türkiye yabancı sermayeye savaş açtı gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar'

İki önemli ülkenin diplomatik misyonuyla görüşmemde, ön plana çıkan unsurlardan birisi de, 'Faiz lobisi' oldu.

'Bize faiz lobisinden ne kast edildiğini soruyorlar. Neo Con'lar mı, Yahudi sermayesi mi' dedi birisi.

Diğeri, 'Faiz lobisi yabancı sermaye düşmanlığı olarak algılanıyor. Türkiye yabancı sermayeye savaş mı açtı' diye konuştu diğeri.

Gezi sürecinin bize bakan yüzü bir yana ama 'ABD patentli bir kalkışma' olduğu her geçen gün daha iyi anlaşılıyor.

Ben her taşın altında Amerikan parmağını ve Yahudi sermayesini arayan bir zihin dünyasından gelmiyorum. Ama bu, ABD etkisini, İsrail katkısını görmememe engel değil. Komplocu olmayacağım diye Mısır'daki darbenin arkasındaki ilişkileri de görmezden gelen, Gezi'yi çiçek çocuklara bağlamakta ısrarlı olacak kadar naif değilim.

Batılı diplomatik misyonla görüşmelerimde de, Mısır'da darbeye darbe demeyen ve darbecileri teşvik eden açıklamalar yapan ve 400'e yakın sivilin katliamına ses çıkarmayan ABD'nin, Gezi'den dolayı birbiri ardına Türkiye'yi abluka altına alan açıklamalar yapmasının hikmetini soruyorum. Bunlara yönelik tek bir cevap alamadım.

Kimse bana CNN'in kesintisiz yayınının çiçek-böcek duyarlılığından olduğunu, Gezi'ye şahin kesilen Beyaz Saray'ın Mısır'daki sivil katliamı karşısında dilini yuttuğunu çevresel duyarlılıklarla izah edemez.

Kimse benim, 'Mısır'da ordu demokrasiyi inşa ediyor' diyen John Kerry zihniyetini görmeme engel olamaz.

Darbe yaparak inşa edilen bir demokrasi.

Mısır'da darbecilerin bir şey inşa ettiği doğru da onun demokrasi olmadığı kesin.

Batı'nın bu desteği devam ettiği sürece Mısır'da darbeciler, masum insanların cesetlerinden piramitler inşa edecekler.

Mısır piramitlerinin birinden tarih akacak, diğerinden kan…

Batılı ülke diplomatlarına, 'Faiz lobisi'nden kastın, ekonomi literatüründeki faiz lobisi olduğunu, başka şeyler aramamaları gerektiğini söylüyoruz.

Faiz silahını kullanarak ülkeleri soyan, faiz silahıyla rejimleri terbiye eden küresel güç.

Türkiye ekonomide tarihinin en parlak dönemini 2013 yılı Mayıs ayında yaşadı.

İstanbul'a üçüncü köprü ve üçüncü havaalanı ile nükleer enerji ihalesi. Toplam 140 milyarlık bir yatırım. Üstüne üstlük bir de IMF ile 35 yıllık maceramıza son vermişiz.

Gerçekten bu Türkler biraz fazla olmuş.

Darbelerin çok önemli bir ekonomik ayağı vardır. Menderes ülkeyi kötü yönettiği için devrilmedi. Son ABD ziyaretinde Menderes'i, çok fazla yol, çok fazla baraj, çok fazla fabrika yapıyorsun diye sıkıştırdılar.

Süleyman Demirel 12 Mart muhtırasıyla devrildiğinde Türkiye ekonomide en parlak günlerini yaşıyordu. Yüzde 5 enflasyon yüzde 7 kalkınma. 12 Eylül darbesi yoklukların, kıtlıkların, kuyrukların olduğu dönemde değil, ülken ekonomik olarak düzlüğe çıktığı, 1970-80 arasında ilk defa siyasi istikrarı yakaladığı bir dönemde gerçekleşti.

Türkiye ne zaman Take-Off noktasına geldi. Başına bir çorap ördüler.

Gezi başladığında faiz oranı yüzde 4.63'tü. Gezi bittiğinde 9.2 oldu. Sırtımıza iki kat yük bindi. Oysa projeksiyon ABD'nin 10 yıllık tahvil alım ihalesinin ortalaması olan yüzde 2.5 seviyesine doğru ilerlemekti.

Bunda FED'in genişleme kararının piyasalara etkisini gözardı etmiyorum elbette ki.

Ama Gezi'yle birlikte daha fazla etkilendik.

Yabancı sermayede bir tereddüt oluştu, Türkiye'deki toplantılarını iptal etme durumunda kaldılar.

Tahvil satışlarında kendini gösterdi. Mayıs-Haziran arasındaki fark yüz de 71, Mayıs-Temmuz arasındaki fark ise yüzde 88'i gördü.

Batılı ülkeler, Türkiye, yabancı sermayeye savaş açtı gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar.

Kimi zaman olguların algıların önüne geçtiği unutulmamalı.

Abdülkadir Selvi / Yeni Şafak (ilgili kısım)

Bu haber 1,664 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    11,862 µs