Halkın elindeki silah ordudan daha fazla

8 Ağustos 2007 16:49 tsi
Dedeman, "Eğer silah sahibiyseniz, bir gün mutlaka patlatırsınız. Ateşli silah, en temelde öldürmekten ya da yaralamaktan başkaca işlevi olmayan bir ölüm aletidir. Bir çok yurttaşımız kontrolsüz ve yaygın silahlanma nedeniyle hayatını kaybetmekte, yakınl

Türkiye silah cenneti oldu

İstatistiklere göre her yıl 700'den fazla insannın maganda kurşunları nedeniyle yaşamını yitirdiği Türkiye'de silah ruhsatı verilmesi 1986 yılında Turgut Özal'ın Başbakanlığı döneminde kolaylaştırıldı. Aradan geçen 21 yılda gelinen nokta ise çarpıcı; sivillerin elinde ordunun iki katı hafif silah bulunuyor. Yasal yollardan alınan silahların çoğu da bir süre sonra yasadışı amaçlarla kullanılmaya başlıyor. Silah ruhsatının kimlere verileceğini düzenleyen ve 1953 yılında yürürlüğe giren Ateşli Silahlar Yasası, Meclis'te üzerinde en fazla değişiklik yapılan düzenlemelerin başında geliyor. Toplumsal yaşamda dehşet görüntülerine yol açan değişiklik, Özal döneminde, 1986'da yapıldı. Değişiklikle silah taşıma ve bulundurma ruhsatı almak ve silah satışı kolaylaştırıldı.

Silah dağıtımına protesto   
 
Umut Vakfı Kurucu Başkanı Nazire Dedeman, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün hükümetteki arkadaşlarına silah hediye etmesiyle ilgili olarak, "Asayişi sağlamak ancak kolluk güçlerinin görevi olabilir. Kişiler silah taşıyarak güvenliklerini sağlayamazlar. Silahın şan, şöhret ve mevki göstergesi olarak taşınması da kabul edilemez. Silah sahibi olmak, yaşam hakkını ihlal etme potansiyelini taşımak demektir ki, bu da utanç verici bir şeydir" dedi.

"Bir ülkenin Milli Savunma Bakanı hangi saikle diğer bakanlara silah hediye eder?" diye soran Dedeman şu sorularına da yanıt istedi: "Söz konusu silahlar hangi kaynaklarla temin edilerek hediye edilmiştir? Bakanlara yapılan silah ikramının, toplum nezdinde silah sevmeyi pekiştiren bir örnek teşkil etmesine nasıl engel olunacaktır? Böylesine tehlikeli bir ikramda bulunan ve bunu kabul eden herkes, silahın bu denli sevildiği ülkemizde yalnızca rakamlardan ibaret olmayan ölümlerden, yaralanmalardan ve kaybolan hayatlardan dolayı sorumluluk duymayacak mıdır?"

Nazire Dedeman, Başbakana ve hükümet üyelerine birer mektup göndererek, silahı hediye olarak kabul etmelerinden duyduğu üzüntüyü dile getirdiğini belirterek şunları kaydetti: "Başbakan ve Bakanlarımızın kendilerine hediye edilen silahları ivedilikle iade etmelerini bekliyoruz. Böyle bir davranışla, Bakanlar Kurulu'nun son toplantısında ortaya konulan sakıncalı ve tehlikeli bir uygulamanın düzeltileceğine ve topluma iyi bir örnek olma görev ve sorumluluğunun yerine getirileceğine inanıyoruz.

SEMİN SEZERER

Birgün
 

Bu haber 409 defa okundu.