En Sıcak Konular

AK Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı değişiyor mu?

7 Ağustos 2007 17:08 tsi
AK Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı değişiyor mu? 5 saat süren Ak Parti MYK toplantısında konuşulanları öğrendikten sonra, böyle bir yargıya ulaşmış bulunmaktayım. Bana aktarıldığı kadarıyla, MYK toplantısına katılanların önemli bir bölümü, Abdullah Gül dışında bir ismin Cumhurbaşkanlığına aday gösterilm

Mehmet Acet'in yazısı:

Ak Parti'nin cumhurbaşkanı adayı değişti mi?

Bugünlerde siyasetçilerin, gözlerine kalınca bir “Gece Görüş Dürbünü” iliştirmelerinde fayda var. Özellikle de Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda, başbakan Erdoğan’ın zihin dünyasına katkıda bulunan partililerin. Çok değil, sadece 3 hafta sonrasını görmeye yarayacak bir gece görüş dürbünü yeterli olacaktır.

5 saat süren Ak Parti MYK toplantısında konuşulanları öğrendikten sonra, böyle bir yargıya ulaşmış bulunmaktayım.

Bana aktarıldığı kadarıyla, MYK toplantısına katılanların önemli bir bölümü, Abdullah Gül dışında bir ismin Cumhurbaşkanlığına aday gösterilmesinin daha iyi sonuçlar vereceği yönündeki kanaatlerini Başbakan’a iletmişler.

Temel gerekçede, böyle bir başlangıç yapılırsa, bu uzlaşma mesajının diğer bazı adımların atılması için iyi bir zemin olacağı imiş.
Dengir Mir Mehmet Fırat ve Hayati Yazıcı başta olmak üzere genel başkan yardımcılarının önemli bir bölümü, toplantıda “Bu Temayı” ağırlıklı bir şekilde dillendirmişler.

Ben, bu konudaki temel tezimi bir kez daha hatırlatayım.
Siyasi reformlar, demokratikleşme, anayasa değişikliği gibi konularda
adımların atılmasının önündeki asıl engel, Gül’ün aday olması değil,
olmamasıdır.

Gül dışında bir ismin aday gösterilmesinin bir “Uzlaşma Mesajı” olarak
sunulacağını düşünenler, bu büyülü atmosferin güz yağmurları başlamadan sona ereceğini de hesaba katmalılar.

Diğer tarafta bütün bu argümanları ters yüz edecek çok önemli bir soru
duruyor: “Abdullah Gül dışında bir ismin aday gösterilmesi halinde, bu ülkede halkın verdiği oylar, velev ki yüzde 47 bile olsa, bir noktaya kadar önemlidir. Bu ülkenin başka bazı gerçekleri de vardır” gibi bir sonuç, bir anlayış, bir psikolojik atmosfer çıkmaz mı?

MYK toplantısına katılanların bir kısmı da dahil, konuştuğum bütün Ak
Partililer, bu soruyu karşılarında bulunca şöyle bir düşünüyorlar ve
“Haklısın” diye mukabelede bulunuyorlar.

Abdullah Gül, Nisan ayında aday gösterilirken, kendisinin bu göreve talip
olmadığını biliyoruz. Aksine, başbakan tarafından bu görev “Tevdi Edilirken” ilk başta büyük  sıkıntı yaşadığı ve “Evet” demek için hayli zorlandığı da herkesin malumu. Hal böyle iken, şimdiden tekrar aday olma talebini “Kişisel Hırslarına” havale etmenin, ne menem bir haksızlık olduğunu varın siz düşünün.

Benim açımdan ikinci önemli soru ise; Abdullah Gül’ün adaylığını ikame edecek ikinci bir Ak Partili’nin, hangi vasıflarıyla temayüz edeceği ve gerçek vicdanlardaki sızıyı, hangi fazladan özellikleriyle telafi edeceği sorusudur.

Eşinin başörtüsü dışında, Abdullah Gül’ün bu koltuğu dolduramayacağına dair hangi ciddi tartışma yapıldı bugüne kadar.

22 Temmuz seçimleriyle Türkiye’nin önüne, demokratikleşme yönünde çok önemli, belki de çok partili hayata geçildiği yıldan bu yana son 61 yılın en önemli fırsatı geldi.

Yüzde 53 ün farklı farklı hassasiyetlerini gözetmek elbette, birinci derecede iktidar partisinin sorumluluğu altındadır. Ancak, bu yüzde 53 ün
içinde, yüzde kaçın Gül’ün adaylığına karşı çıktığını da hesaba katmak
gerekir.

Cumhurbaşkanı Adayının kim olacağı tartışmasının bütünüyle “Psikolojik” bir zeminde yürüdüğü ve “Korkulardan Beslendiği” düşünüldüğünde, asıl
demokratikleşmenin yolunun da bu korkulardan arınmayla aşılabileceğini
hatırlatmak isterim.

Türkiye’de “Demokrasinin güçlenmesi” için atılacak adımların önündeki
pürüzleri gidermenin yolu da, “Muktedir Olmanın” sembollerini doğru zamanı doğru biçimde kullanmaktan geçiyor.

Haber7



Bu haber 481 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,478 µs