En Sıcak Konular

Ortadoğu'da yeni ABD planı!

7 Ağustos 2007 16:47 tsi
“Irak’ta istediğini başaramayan, üstüne üstlük İran’ın daha da güçlenmesine neden olan ABD, çekilmeden önce bölgedeki İran karşıtı, bazıları şeriatla yönetilmesine rağmen ‘ılımlı İslam’ olarak nitelendirdiği Sünni bloğu silah

Türkiye seçim sathı mailinden henüz çıkmazken, Ortadoğu’da yeni bir yapılanmanın çalışmaları başladı. Irak’ın işgalinin hemen ardından sıkça dile getirdiğimiz, ‘Büyük Ortadoğu Projesi’nin yürümeyeceği ve rafa kaldırıldığı’ iddiamız artık doğrulandı. Savaş ve işgal politikalarının bölgeye demokratikleşme değil bilakis nefret tohumları ekeceğini söylemiştik; öyle de oldu.

ABD, işgalle birlikte hiçbir hesabını tutturamadığı gibi hiç beklemediği bir yapıyla karşı karşıya kaldı. Büyük Ortadoğu Projesi’ni rafa kaldıran ABD, şimdi de bölgeyi ‘yeniden silahlandırarak’ şekillendirmeye çalışıyor.

İSRAİL’İN GÜVENLİĞİ VE PETROL

Ortadoğu’da ABD için sadece iki konu önemlidir; İsrail’in güvenliği ve petrol. Yeni yapılanmada da bu iki konu öncelik taşıyor. Önünde ise iki acil sorun var: Filistin ve Irak. Irak’ta istediğini başaramayan, üstüne üstlük İran’ın daha da güçlenmesine neden olan ABD, çekilmeden önce bölgedeki İran karşıtı, bazıları şeriatla yönetilmesine rağmen ‘ılımlı İslam’ olarak nitelendirdiği Sünni bloğu silahlandırıyor.

Oysa birkaç yıl önce bu ülkeleri silahlandırmak bir yana, Saddam Hüseyin’in sonunu örnek göstererek Suudi Arabistan, Mısır vb. ülkelerdeki rejimleri de değiştirmek istiyordu. Ancak Irak’taki ABD politikaları, Lübnan ve ardından Filistin’deki gelişmeler İran’ı güçlendirdi; bölgenin önemli bir aktörü haline getirdi; sokaktaki insanlar nezdinde prim kazandırdı.

Hizbullah, Hamas, Müslüman Kardeşler gibi örgütler yükselişe geçti. Irak’tan çekildikten sonra kontrolü kaybedeceğini anlayan ABD yönetimi, çıkar politikası gereği hemen çark ederek, baskıcı rejimleri yeniden desteklemeye karar verdi.

İnsan hakları, demokrasi, sivil toplum, kadın hakları gibi konulardan bölgeye yönelik yaklaşımı hiç de inandırıcı olmayan ABD, kendi ve İsrail’in bölgedeki varlığı açısından, İran’a karşı Arap diktatörlüklerine kesenin ağzını açtı. Şimdi demokrasi yerine silah ihracatına başlıyor.

SAVAŞ DA BARIŞ DA PARA EDER


Önümüzdeki 10 yıl içinde İsrail’e 30, Suudi Arabistan’a 20, Mısır’a 13 milyarlık silah yardımında bulunacak. Bu silahların bir kısmı satılacak, bir kısmı hibe edilecek. ABD, İran’a karşı kendi çıkarlarını koruma işini, sadece kendi yandaşı olduğu için ‘ılımlı İslam’ diye pazarladığı ülkelere ihale ederken, bölgede yarattığı karmaşık yapıdan da silah satarak büyük paralar kazanmayı planlıyor.

Yani neo-kapitalist mantık gereği her durumu paraya tahvil etmeyi başarıyor. Yani büyük şirketler için savaş da ‘sözde barış’ da fark etmiyor. Her ikisinin de emperyalist pazarda bir değeri var.

7 YIL SONRA NE OLDU?
Ama, her şey bu kadar basit değil tabii ki. Ortadoğu’da ne yaparsanız yapın Filistin sorunu çözülmeden başka adım atılmayacağı biliniyor. Bölgede hatta dünyanın bazı bölgelerindeki sorunların kaynağı İsrail işgali ve Filistin’e yıllardır reva görülen muameledir.

Bu sorunun çözümsüzlüğünde ABD ve İsrail’in varlığı kadar, Filistin yanlısı gibi görünen birçok Arap ülkesi de pay sahibidir. Ancak, bu kez bölgede kartların İran’ın eline geçtiğinin, Hizbullah, Hamas gibi örgütlerin kitleleri harekete geçirdiğinin farkına varan ABD, yandaşı Arap ülkeleri ile ‘iki devletli çözüm’ üzerinden Filistin devleti kurulması için çalışmaya başladı. İsrail de işin içinde.

Arap Birliği’nin İsrail’le ilişkisi bulunan Mısır ve Ürdün’ün dışişleri bakanları, İsrail’e giderek, birliğin 2000 yılındaki çözüm planını bir kez daha İsrail’e sundu. İsrail ise 2000’de yanına bile yanaşmadığı bu plana şimdi ‘evet’ diyor. ABD de bunu destekliyor.

Yani, 7 yıl önce çözümlenecek konu şimdi masaya getiriliyor. Çünkü ABD ve İsrail için şu anki konjonktür daha uygun. Yani, Filistin devletini istediklerinden, Filistinlilere acıdıklarından, çözüme ve barışa susadıklarından değil, sadece yeni planın daha rahat uygulanabilmesi için bu adımın atılmasını gerekli görüyorlar. İsrail’in Sünni Araplarla barışmasının yolu Filistin sorununu çözmekten geçiyor. Filistin sorununun çözümü, İran’ın elindeki kozu alacak, Hizbullah, Hamas gibi örgütler zayıflayacak, İsrail ile Sünni, müttefik, baskıcı Arap ülkeleri yeni silahları ile İran’ın karşısında duracak. ABD de politikalarını uygulayacak.

Tabii ki bu planı bölgenin koşulları ve pratiğinde hayata geçirmek pek kolay, Filistin devleti için, barış için çaba gösterdikleri iddiası ise inandırıcı değil.

SAHTE BARIŞ, SAHTE DEVLET
İsrail, ABD, Arap ülkeleri ve her şeye ‘evet’ diyerek tamamen bir kukla haline dönüşen Mahmud Abbas yönetiminin, Filistin’deki çözümü halkına inandırması çok güç.
Bu plan Hamas benzeri örgütlere verilen desteği artıracaktır. Filistin’de karşı taraf ile fazla içli dışlı olursanız inandırıcılığınızı yitirir, puan kaybedersiniz.

İsrail ile her konuda uzlaşmaya çalışan Mahmud Abbas ve imzalamaya çalıştığı barış planının akıbetinin böyle olması kaçınılmazdır. Detaylarını başka bir yazıya bırakarak, iki devletli çözüm; yani Filistin için öngörülen devletin 1967 öncesi sınırlarda, başkenti Doğu Kudüs olan (ancak bunun nereleri kapsadığı belli değil, Haremülşerif ve Kudüs meselesi kolay kolay çözülmez), mülteci sorununun çözümlendiği (bu çözülmesi en zor bir diğer konu), Batı Şeria ve Gazze üzerinde bir devlet olması planlanıyor.

Plana göre Gazze ile bağlantı tünellerle sağlanarak bir Bantustan* devleti yaratılacak. İsrail Batı Şeria’nın yüzde 95’inden çekilmeyi kabul ettiğini de söylüyor. İlk bakışta “İşte barış” denebilir. Ama durum öyle basit değil. Filistin’de hala iki başlı yönetim var. Filistin’i kim temsil edecek? Hamas nasıl ikna edilecek? Hamas olmadan ‘oyun’ olmayacağını herkes biliyor. Filistin’e verilmek istenen toprak 1994’teki Oslo Anlaşması sırasında (tümü Filistinlilere ait olan) Batı Şeria’nın yüzde 25’i iken şimdi verilmek istenen toprak yüzde 14-15’i..

250 bin kişinin yaşadığı Yahudi yerleşimleri boşaltılırken, Ariel, Gush Etzion Ma’aleh Adumin gibi devasa yerleşimlerden çekilmeyi düşünmüyorlar. 600 kilometrelik duvar ne olacak? Üstelik hem İsrail Başbakanı Ehud Olmert hem Filistin lideri Mahmud Abbas bu anlaşmaları imzalayacak siyasi destekten yoksun. Filistin halkı da sadece ABD, İsrail istiyor diye ‘barış olmayan barışa’ imza atmanın anlamı olmadığını biliyor. 1994 Oslo Barış Anlaşması, 2000’de Yol Haritası ve Arap Biriliği’nin önerisini yerine getirmeyen ABD-İsrail girişimine ne kadar güvenilir ki!

ÇIKAR GEREĞİ HER ŞEY MÜBAHTIR!
ABD bölgeyi bir kez daha silahlarla donatarak herkesi birbirine kırdırmaya çalışıyor. Filistinlilere de sözüm ona barış vaat ediyor. Yıllarca İran’ı Saddam Hüseyin’le oyalayan Batı ve ABD, şimdi İran’ın karşısına başka ülkeleri çıkararak kendi petrol düzenini, İsrail’in güvenliğini yürütmeye çalışıyor.

Ancak, Ortadoğu’da işler böyle yürümüyor. Bölgeyi okuyamayan ABD, ülkeleri silahlandırırken, bölgedeki İslami muhalefeti de güçlendirdiğini bilmiyor olamaz.

* Bantustan: Güney Afrika ve Güneybatı Afrika’da (şimdiki adı Namibya) bulunan siyah Afrikalıların yaşadığı toplam 20 kabile bölgesine verilen isim. 10 tanesi Güney Afrika’da, diğer 10 tanesi komşu Namibya’da bulunur, ırk ayrımı siyasetinden dolayı aynı etnik kimliğe mensup insanlardan oluşur.

 8sutun



Bu haber 428 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,344 µs