AK Partili Baldan çarpıcı rapor
27 Ağustos 2013 08:52 tsi
AK Parti Milletvekili Prof. Dr. İdris Bal, Mısırdaki darbenin ardından sergilenen dış politika konusunda uyarılarda bulundu.
Türkiyenin seçilmiş bir cumhurbaşkanı olarak Mursinin arkasında durmasının, darbecileri eleştirmesinin doğal olduğunu belirten Bal, Mısırı kaybedebiliriz dedi.
Bugün'de yer alan habere göre; Mısırla ilgili rapor hazırlayan AK Parti Kütahya Milletvekili Prof. Dr. İdris Bal, Türkiyenin Mısırı kaybetmemesi gerektiğini söyledi. Bal, Zaten İranla, Irakla, Suriyeyle, İsraille, Ermenistanla, Yunanistanla ilişkilerimiz malum iken, bu sorunlu olduğumuz ülkeler grubuna Mısırı da eklememek gerekiyor. Dikkatli olmalıyız değerlendirmesi yaptı.
Türkiyenin seçilmiş bir cumhurbaşkanı olarak Mursinin arkasında durmasının, darbecileri eleştirmesinin doğal olduğunu belirten Bal, Fakat Mısırı anlayamaz, iç ve dış dinamikleri, dengeleri iyi okuyamaz, ağır eleştirilerimize devam edersek, Mısırı kaybedebilir ve bunun ekonomik, politik ve güvenlikle ilgili bedellerini ödemek zorunda kalabiliriz. Sorunlu olduğumuz ülkeler grubuna Mısırı da eklememeli, dikkatli olmalıyız değerlendirmesi yaptı.
SOKAK EYLEMLERİ TEHDİT
Mısırda ve Arap Baharının gerçekleştiği diğer ülkelerde insanların korku eşiğini aştıklarını ve sokaklarda polis ve askere şiddetle karşılık verebildiğini ifade eden Bal, İşte demokratik kültürün, geleneğin olmadığı ülkelerde bu psikolojik durum başlı başına bir tehdittir değerlendirmesi yaptı. Seçimi kaybeden, sandıktan istediğini elde edemeyen kesimlerin, eleştiri ve önerilerini demokratik geleneğe uygun bir şekilde ifade etmek yerine, sandığın hesabını meydanlarda sorma mantığıyla sandıkta başaramadıklarını meydanlarda başarma yoluna gidebildiğini vurguladı.
BATIYA DARBE ELEŞTiRiSi
Bal, Mısırda yaşanan da bu olmuştur. Mübareki indirirken etkili olan silahı, bu defa seçilmiş iktidara, Mursiye karşı kullanmışlardır görüşünü paylaştı. Mübarekin devrilmesinin ardından Mısırda seçim ve demokratikleşmeyi iç dinamiklerin talep ettiğini, dış dinamiklerin de bunu desteklediğini ifade eden Bal, sandıktan Müslüman Kardeşlerin temsilcisi Mursinin çıkmasından özellikle Batının memnun olmadığını kaydetti.
Benzer bir durumun Filistinde Hamas açısından da yaşandığını vurgulayan Bal, Mursinin başarısı Batı tarafından alkışlanmamış, desteklenmemiş ve kendisine yönelik darbe girişiminin ise karşısında durulmamıştır. Bu durum ise darbecileri güçlendirmiş ve cesaretlendirmiştir ifadelerini kullandı.
ORDU BELİRLEYİCİ GÜÇ
Mısır içerisinde her ne kadar iktidarlar değişse de ordunun çok önemli ve kayırılmış bir pozisyonu bulunduğuna dikkat çeken Bal, ekonominin üçte birinin Mısır ordusunun kontrolü altında olduğunu belirtti. Siyaset ve ekonomi üzerindeki dolaylı ve dolaysız etkileri göz önüne alındığında Mısır ordusunun ülke içinde belirleyici bir rolü bulunduğunu belirten Bal, Mısır ordusu bu kayırılmış pozisyonunu kullanarak Mursiyi devirmiştir. Bu duruma göz yummuştur dedi.
Seçilmişin hataları
Uzun yıllar tek adam yönetiminin bulunduğu Mısırın demokratik tecrübe ve birikim eksikliği bulunduğuna işaret eden Bal, Mursinin ve taraftarlarının da demokratik gelenek anlamında bazı eksiklikleri ve hataları olduğunu kaydetti.
Tabii ki, bir seçilmişin hiçbir hatasının onu demokratik gelenekler dışında devirmeyi meşru göstermeyeceği bir gerçektir diyen Bal, Mursinin seçim zaferinden sonra gerek yeni anayasa yapım sürecinde, gerekse muhalefetle ilişkilerinde daha yumuşak, uzlaşmacı ve az tahrik edici bir üslup benimsemesi gerektiğini ifade etti. Bal, raporunda şunları belirtti: Fakat böyle olmadı. Örneğin, 29 Kasım 2012de muhalefet üyelerinin katılmadığı anayasa komisyonu toplantısında, komisyon 15 saat çalışarak 236 maddelik anayasa taslağını hiç tartışma yapmadan kabul etti ve takip eden 2 hafta içerisinde muhalefetin boykot ettiği referanduma gidildi.
Yüzde 32 katılımla gerçekleşen halk oylamasında sadece %64 evet çıktı. Oysa yeni anayasa hazırlıklarında muhalefetle ilişkilerde daha uzlaşmacı olunabilirdi. Başka bir örnekte ise, Mursi bir kararnameyle başkanlık kararlarının yargı denetimine tabi olmayacağını açıkladı ve tepkiler üzerine kararından geri dönmek zorunda kaldı.
DİKKATE ALMADI
Mursinin iktidara gelmesiyle ülke ekonomisinin daha da kötüye gittiğini, işsizlikteki artış, Mısır parasındaki değer kaybı, kuyruklar gibi olumsuz gelişmeler yaşandığını vurgulayan Bal, şöyle dedi:
Oysa Mursi seçimlerde başarı kazanan bir lider olarak, iç ve dış siyasette, iktidar ve tam muktedir olduğunu düşündü.
Muhalefet ve farklı dengeler dikkate alınmadı. İçeride aşırı özgüvenle, bazen de demokratik gelenekler ihlal edilerek atılan adımlara paralel olarak, dışarıda da özgüvenle adımlar atılmaya çalışıldı. Örneğin Mursi devrilmesinden bir ay önce Suriye lideri Esede istifa çağırısında bulunmuştu.
SSCBDEKİ ŞARTLAR YOK
Bal, raporunda gösteriler başarılı olabilir mi, süreç geri döndürülebilir mi sorularının cevabını aradı. Başta Türkiye olmak üzere bazı ülkelerin, 1990da SSCB deki darbe girişimi başarısız olan Kızıl Ordunun geri çekildiği gibi Mısır ordusunun geri çekilmesi ve Mursinin görevine iade edilmesini ümit ettiğini belirten Bal, şu görüşü paylaştı:
Öncelikle darbecilerin Sovyetlerdeki gibi geri adım atmasını gerektiren şartlar yok. Mısırda meydanları dolduranların hepsi darbeye hayır diye bağırmıyor. Tam tersine bu defa Tahrir Meydanı nı darbe çağrısı yapanlar doldurdu ve darbeyi havai fişeklerle kutladılar.
Başka meydanları ise darbeye hayır diyenler doldurmuştur. Yani meydanlar tek bir sesle, darbeye hayır diyememekte, bir kısmı desteklemekte, bir kısmı ise hayır demektedir. Bu ise darbecilerin elini güçlendirmek te, hatta kendilerini kurtarıcı gibi göstermelerine, konuyu Biz olmasak halk birbirine girecekti noktasına getirmelerine yardımcı olmaktadır.
CEZAYİR BENZETMESİ
Mısırda tarafların şiddet kullanması ve 1990larda Cezayirdeki FIS örneği gibi iç savaşa sürüklenmesi ya da Suriye gibi kutuplaşması, iç savaşın içine düşmesinin en önemli risk olduğunu anlatan Bal, Bu ihtimalin gerçekleşmesi Mısır için felaket senaryosu olacak, bu durumunda hem Mısır halkına yazık olacak, büyük bedeller ödemek zorunda kalacak, hem de bölge ve dünya barışı, istikrarı bundan birçok açıdan olumsuz etkilenecektir. Bu bağlamda hem İhvanın, hem tüm diğer kesimlerin provokasyonlara gelmemesi, silaha sarılmaması, İhvan üzerinde etkisi olanların bu yönde telkinlerde bulunması büyük önem arz etmektedir görüşünü paylaştı.
GERİ ADIM BEKLENMEMELİ
Mısır ordusunun da ülkedeki hem ekonomik, hem siyasi gücü göz önüne alındığında, geri adım atmasını beklemenin gerçekçi görünmediğini vurgulayan AK Partili vekil, Belki tek ihtimal, ordunun içerisinde İhvana yakın geniş ordu mensuplarının tepki göstermesi ve ordu içinde bir kırılma olmasıdır. Bunu destekleyecek elimizde veriler ve gelişmeler bulunmamaktadır. Temelde bu faktörler göz önüne alındığında geri adım beklemek, Mursinin iadesini beklemek gerçekçi değildir ifadelerini kullandı.
Bu haber 763 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle