'Asayiş Koalisyonu'nun kıyamet planı

26 Ağustos 2013 11:42 tsi
Dünyanın tüm verilerini toplayanlar neyin peşinde?

Guardian gazetesinin internet sitesinde yayınlanan bir yazı, uluslararası dengeleri sarsan ABD'nin dijital dinleme kapasitesinin ortaya çıkması ile ilgili önemli bir iddiaya yer veriyor: Amerikan devleti tüm dünyayı dinliyor çünkü Amerika'yı da kapsayacak dünya çapında büyük "toplumsal ayaklanmaların" sık sık görüleceği bir döneme girileceğini öngörüyor. Özel sektör ile NSA ve FBI gibi kamu kuruluşlarını de içerisinde barındıran bu "asayiş koalisyonu" dünyanın bir distopyaya dönüşmesine hazırlanıyor. Ve koalisyonun kalbinde de Pentagon ve NSA bulunuyor.

Bir İngiliz düşünce kuruluşu olan Politika Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü yöneticisi Dr. Nafeez Ahmed imzalı yazı, Haziran ayı başından beri dünyayı meşgul eden, müttefiklerinin ABD ile güvenlik ilişkilerini sorgulamasına yol açan Snowden krizini devletler arası bir kriz gibi okumaya meyilli analizlerden çok farklı bir bakış açısı sağlıyor. Snowden'in deşiresiyle birlikte ortaya çıkan şey baş rolünde çıkar çatışması yaşayan devletlerin bulunduğu uluslararası bir güvenlik krizinden çok, devlet sınırlarını aşan ulusötesi bir doğaya sahip. Konvansiyonel askeri çözümlerle çözülmesi imkansız bir durumdan bahsediyoruz.

Dr. Ahmed kısaca şunu söylüyor: Çevre felaketleri ve ekonomik krizler önümüzdeki yıllarda, halkın felaketlerden sorumlu tutacağı hükümetlere ve şirketlere karşı toplumsal öfkeyi görülmemiş boyutlara taşıyabilir. Dolayısıyla Snowden'in deşifre ettiği PRISM ve diğer sanal ortamı izleme projelerinin sadece 'teröristleri' değil, tüm vatandaşları izliyor olması, ABD'nin kendi müttefiklerini kayda alıyor olması, paranoya sınırına varan bir güvensizlikten öte, yaşanacak krizlerin ulusal sınırlar içerisinde tutulamayacağı varsayımına dayanıyor. Kriz öyle bir boyut alacak ki, hükümetler kendi toplumlarına karşı diğer hükümetlerin ve özel sektörün yardımına muhtaç kalabilecek. İşte yukarıda bahsi geçen "asayiş koalisyonunun" amacı dünyada üretilen tüm veriyi çıkartıp, analiz ettikten sonra olabilecek krizlere "önlem almak". İklim değişiklikleri ile ilişkili verilen çıkabilecek doğa felaketlerini öngörürken, sosyal medya üzerinden toplanan veriler de toplumsal psikolojiyi merce kaltına alıyor. Bu asayiş koalisyonunun güç delisi generaller, iş adamları ve siyasetçilerden oluştuğunu düşünmek ise saflık olur. İşin içinde yaşanacak krizleri "kıyamet" beklentisi ile kontrol etmeye çalışacak grupların olduğunu tahmin etmek güç değil. Dünyada krizler arttıkça Amerikada üslenmiş Siyonist Evanjelist türü grupların bu krizleri yönlendirme çabası da belirginleşecektir.

Penn Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan John Beieler, yaptığı bir bilgi grafiğinde 1979 yılından itibaren dünyada yaşanan tüm protestoları harita üzerinde toplamış. Zaman geçtikçe protesto sayısı inanılmaz artış gösteriyor. Eğer trend böyle giderse 10 sene sonra merkezi hükümetler için esas problem diğer devletler ile güç yarışı olmaktan çıkıp, kendi halklarına dönüşecek. Bunun üzerinde iklim değişikliklerinin tetiklediği çevre felaketlerini, gıda ve temiz su yetersizliğini, ekonomik krizleri ekleyin... "Asayiş koalisyonu" tam da hazırlandığı şeye kavuşmuş olacak.

Krizleri tahmin etmek için sürekli veri toplayıp, bilgisayarda işlenebilmesi için sürekli daha ileri seviyede algoritma geliştirenlerin, aynı şekilde sadece toplamak ve okumak değil, o verileri manipüle ederek "tarihi" yazabileceğini de unutmamak gerekiyor. Klavyenin, kalaşnikoftan daha öldürücü olduğu bir dünyaya doğru giderken hakikatın örtüldüğü, yöneticilerin silahlarını kendi halklarına çevirdiği bir döneme tanıklık ediyoruz. Türkiye gibi diktatörler ile değil, halklar ile dostluk kuran ülkelerin de "yalnız bırakıldığı" bir döneme...

www.iyibilgi.com  özel

Bu haber 2,332 defa okundu.