En Sıcak Konular

'Gülen Hocaefendi hükümete güveniyor'

13 Ağustos 2013 14:52 tsi
'Gülen Hocaefendi hükümete güveniyor' "Biz bugün ne yapıyorsak 12 Eylül referandumundan aldığımız güçle yapıyoruz. Bu camiaya sadece bunun için yüzyıllarca hakkımızı helal etsek geri kalmayız."

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 24 TV'de Yaşar Taşkın Koç'un sorularını yanıtladı.

Arınç canlı yayında birbirinden önemli açıklamalarda bulundu.

Arınç, son dönemde bazı köşe yazarlarının karşılıklı eleştiriyle gündeme gelen AK Parti ile Gülen cemaati arasındaki gerilim ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Arınç şöyle konuştu: Muhterem Gülen Hoca Efendiyi Mayıs ayında ziyaret ettim. 3 saat boyunca neler konuştuklarımızı tek tek anlatacak değilim. Ben Hoca Efendi'yi de yeni tanıyan biri değilim. Ondan hiç ayrılmayan da biriyim. Cemaat de kötü bir şey değil. Sosyolojinin bir varlığı. Cemaat birileri tarağından yanlış anlaşılır diye camia diyorlar. Ama bence hizmet kelimesi daha güzel. Fethullah Gülen siyasi bir kişilik değil. Hayatın her alanında büyük dernekleri, vakıfları var. Medyada, yazılı basında çok güçlüler. Ama tüm gördükleri Türkiye’nin hayrına yapılacak ne varsa onu yapmaya çalışıyorlar. Böylesine büyüyen bir camianın farklı sorunları olabilecektir. Her zaman bu böyledir. Biz RP’de, FP’de siyaset yaptım. Biz kitle partisi değildik. Biz RP’de, FP’de hangi sandıktan ne kadar oy çıkacağını bilirdik. Alaybey’de bilirdik ki bir sanıktan 3 oy çıkacak. 6 oy çıkınca bayram yapardık. Ama biz şimdi 300 seçmeni olan bir sanıktan 270 oy alınca normal görmeye başladık. Rahmetli Erbakan hoca kendine hedefler koymuştu. Hedeflere yöneliksiz siyaset yapınca karşıdakiler de reel siyasetle bağdaştıramıyordu. AK Parti kitle partisi oldu. Oyumuz yüzde 50. AK Parti farklı bir parti çünkü. 16 vekil çıkarılan bir ilde 355 tane aday adayı oluyor. Herkes kendi nefsini kardeşine tercih etsin dedim gidip. Güçlü parti iktidar olur kendime yer bulayım diye düşünüyorlar. Güçlü olanı herkes tercih eder. Baykal döneminin son döneminde çarşaflılara rozet takıldı. Mustafa Kemal’in partisiyiz biz diyenler bu noktaya geldi. Yüzyıllardır tarikat ve cemaat gerçeği vardır. Birkaç tane cemaat de değil ne cemaatler var.

"GÜLEN, TAYYİP BEYİ, ABDULLAH BEYİ ÇOK SEVİYOR"

Gülen Hoca Efendi'nin işaret ettiği noktalara büyük bir hızla koşan çok dürüst insanlar var. Ama onlarla birlikte bulunanların kafalarından farklı şeyler geçiyor olabilir. Bu da insanın doğasında var. Bunlar şu tarafa, şunlar bu tarafa laf söylemeye kalkarsa bu kötüdür. Hükümeti ve Tayyip Beyi, Abdullah beyi çok seviyor, onlara çok güveniyor Gülen Hocaefendi. 12 Eylül 2010 referandumunda bu camianın kadını erkeği kapı kapı dolaştı ve oylarınızı evet olarak kullanın dedi. Bu öpülecek bir davranıştır. Biz bugün ne yapıyorsak 12 Eylül referandumundan aldığımız güçle yapıyoruz. Bu camiaya sadece bunun için yüzyıllarca hakkımızı helal etsek geri kalmayız.

"ORADAN LAF GETİRENLERİ DOĞRU GÖRMEM"

Ama bu camia geçmişte farklı siyasi tercihlerde bulunmuş olabilir. Hükümetimizi bu kadar seven bir camiaya karşı bizim, bazılarının laf söylemesi ve ölçüyü kaçırması yanlış. Buradan oraya nasıl haber gidiyor, orası nasıl etkileniyor. Ben herkesin vicdanına bırakıyorum. Oradan laf getirenlerin, bir takım yanlış insanların yaptıklarını da doğru görmem ben. Camia ile hükümet arasındaki ilişkileri bozabilecek bir yarışa girmeye ihtiyacımız yok. Hükümetin muhalefeti vardır. Onlar bir şeyler söyleyecekler. Onlar da iyi niyetle ikaz ediyorsa bu hakkın onlar için de olduğuna inanırırm.

Ama burada olan Sözcü Gazetesi’nde olduğu gibi değil, Ekrem’in burasına geldiği için yazmıştır ama bu taraftan da atılan tweetleri biliyorum. Ben ortada durayım. Bu tarafı seviyorum ama bu tarafın da içindeyim. Bu partinin kurucularından biriyim. Hükümet işi bizzat hoca efendinin sözüdür: Hikmeti hükümete karışmak doğru değil.

Bazı şeyleri bahane ederek hükümetin icraatlarını yüksek perdeden eleştirmek ve birilerini sevindirmek doğru değil. Bütün güçlüklere rağmen başbakan bu ülkeyi çok güzel yönetiyor. Bakmayın burada böyle söylediklerine bunu muhalefet de kabul ediyor. İsim belirterek ya da ima ederek partinin önemli kişilerini yerden yere vurmak çok yakışık almıyor. Biz ilişkilerimizi en iyi şekilde götüreceğiz. Başbakanımız Hoca efendiye karşı çok güzel hisler içinde ama hükmeti hükümetin başında."

KİMSE 'SUÇLAMANIN NE OLDUĞUNU BİLMİYORUM' DİYECEK DURUMDA DEĞİL

"Bu karar hukuki bir karardır. Temyiz merci vardır. Ergenekon’un varlığını bildiğiniz halde inkar eder görünüyorsunuz. Yasamanın da bağımsız olması lazım. Yargı bağımsız. Hiç kimse yargıya kararlarından dolayı hesap soramıyor. Burada mahkemenin kararları Yargıtay’a gidiyor. Yargıtay da onarsa Anayasa Mahkemesi ya da AİHM’e gidersiniz. Türkiye’de bu örgütün işlediği suçlara hamilik yapacak pozisyona gidiyorsunuz. Sanıklardan daha çok dışardakiler bağırıyor. Hiç kimse artık ben suçlamanın ne olduğunu bilmiyorum diyecek durumda değil.

BAŞBAKAN BAYRAM TATİLİNDE DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ ÜZERİNDE ÇALIŞIYOR

Başbakanımız şu anda demokratikleşme paketi üzerinde çalışıyor. Bunu taslak haline getirmek Adalet Bakanı’nın işidir. Başbakan da bayram tatilinde gerekiyorsa bizlerle, bürokratlar, ilgili kimselerle görüşerek siyasi nitelik kazandıracak. Çünkü bizim yaptığımız hukuki bir çalışma. Önümüzdeki haftayı takip edelim. Ondan sonraki günlerde Başbakanımız sanırım açıklayacak. Bursa’da bu konunun gündeme geleceğini zannetmiyorum. Eylül’de biz bu paketi tartışmaya, konuşmaya başlarız. Belki Eylül’ün ortasında Meclis açılabilir. Öyle bir ihtimal olabilir.

YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI

Uzatmalar oynanıyor. Meclis Başkanı sürece hakim olduğu için devamında fayda gördü. 48 madde daha çok iyi niyet maddeleri. Süreci bugüne kadar uzatan bir sorumlusu aranıyorsa CHP’ye bakmak lazım. Süheyl Batum ve Atilla Kart’ta aramak gerekir. Kart iyi niyetli ama geç davranan bir arkadaşımız. Batum sürekli maraza çıkaran bir arkadaşımızdı. CHP içinde 5 kişinin imzaladığı bildiriye inanıyorum ki gülüp geçecekler.

KÜRT KONFERANSI

Örgütte eli silahlı insanlar var. Biz neye mal olursa olsun üzerimize düşeni yapacağız. 10-15 gün sonra yapılacak konferansın temelinde şiddetin sona ermesi gündeme gelecek zannediyorum. Gördüğümüz kadarıyla silahı tercih edenler azınlıkta. Barzani var hazırlıkların başında. Barzani de silahlar sussun diyen ve çözüm sürecine en büyük desteği verenlerden biri.Bundan sonra silahlı eylem yok, silah yok, gözyaşı yok, taleplerin demokratik yollardan gelmesi diye gelişmeler var.

Bu haber 1,152 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,939 µs