En Sıcak Konular

Sağduyuya alkış yağmuru

6 Ağustos 2007 08:58 tsi
Sağduyuya alkış yağmuru Türkiye'nin dört bir yanından gelen milletvekillerinin Meclis'in ilk gününde ortaya koyduğu sağduyulu tavır, toplumu rahatlattı. MHP lideri Bahçeli ile DTP lideri Türk'ün tokalaşması törene damgasını vurdu.

Meclis'teki yemin töreni önceki gün sıcak görüntülere sahne oldu. 
 
Özellikle kavga edecekleri ileri sürülen MHP'liler ile Demokratik Toplum Partisi (DTP) milletvekillerinin el sıkışması büyük takdir topladı. Siyasetçisinden gazetecisine, akademisyeninden sokaktaki sade vatandaşına kadar toplumun her kesimi, tarihî tablonun mimarı olan MHP lideri Devlet Bahçeli ile DTP lideri Ahmet Türk'ü alkışladı. Medya da sağduyulu tavra tam destek verdi. Gazetelerin büyük bölümü Bahçeli ile Türk'ün fotoğrafını "İyi başlangıç" ve "Özlenen tablo" gibi başlıkla duyurdu. Meclis'teki tören en çok 1991 yılındaki Kürtçe yemin krizine tanık olan isimleri umutlandırdı. Eski Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'e göre, fotoğraf, 1991'de yaşananlardan ders alındığını gösteriyor. "1991'de Kürtçe yemin edilmesi olumsuz bir başlangıçtı ve her şey oradan başladı, öyle devam etti. Fakat bunun ülkeye de, bölgeye de hiçbir yararının olmadığı anlaşıldı." diyen Çetin, "Bu kez her şey olumlu başladı ve inşallah böyle devam eder." temennisinde bulunuyor.

Eski Bakan Ömer Barutçu, iki liderin siyaset anlayışını överken, "Bu fotoğrafı, iki liderin tecrübesine ve aklına bağlamak lazım." görüşünü dile getiriyor. Eski milletvekili Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, yemin töreninde yaşananlar için, "Türk halkını ümitlendirici çok güzel sahneler." nitelendirmesinde bulunuyor. Türk Ocağı İstanbul Şube Başkanı Dr. Cezmi Bayram'ın yorumu da dikkat çekici: "Diyaloğun ilk şartı selamlaşmak ve el sıkışmaktır. Ben bunu, bir diyalog başlangıcı olarak görüyorum."

1991'deki yemin krizi sırasında Parlamento'da yer alan isimlerden DP Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Ercan, ülkeyi gererek bir yere varılamayacağının altını çiziyor. Ülkenin sorunlarının çözümü için ilk şartın barış ve huzur olduğuna dikkat çeken Ercan, "1991'de olanlar keşke yaşanmasaydı. O günün şartlarında dokunulmazlıkların kaldırılması için oy verdim. Ancak kimseye husumet içinde değilim. Onları geçmişte bırakıp önümüze bakalım." görüşünü ifade ediyor. Kürtçe yemin krizinin mağdurlarından DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık ise çok acı çektiklerini belirterek; ancak halkın kendilerini yaraları kaşımak için değil, sorunlarını çözmek için yeniden Meclis'e gönderdiğinin altını çiziyor.

MHP ile DTP arasındaki yakınlaşmaya siyaset dünyasının yanı sıra medyadan da tam destek geldi. Basın dünyasının duayen isimlerinden Mehmet Barlas, gelinen noktayı değerlendirirken kriz üretim merkezlerinin çalışmalarına bir süre ara vermesi tavsiyesinde bulunuyor. Toplumun çok farklı kesimleri ve ülkenin değişik coğrafyalarında yaşayan insanların oylarını 'istikrar' yönünde kullandığını belirten Barlas, yemin törenindeki havanın bu gerçeğin iyi algılandığını gösterdiğini vurguluyor. Hürriyet Gazetesi başyazarı Oktay Ekşi, söz konusu tablonun sadece DTP ve MHP arasında değil, Parlamento'nun bütün kanatları arasında yaşanması gerektiğini kaydediyor. Geçmişteki kavgaları yakından gözlemleyen Zaman Gazetesi yazarlarından Ahmet Selim, kutuplaşmaya değil, itidale doğru değişimin hakim olması durumunda hem Kürt kökenli aydınların farklılaşmak zorunluluğunu hissedeceğinin hem de bölücülük ve terör düşüncesinin gerileyip söneceğinin altını çiziyor. Görüşler özetle şöyle:

Hikmet Çetin (Eski Meclis başkanı): Herkes yaşananlardan ders almış
Bahçeli ile Türk'ün vermiş olduğu fotoğraf her şeyi ifade ediyor. Fotoğraf, 1991'de yaşananlardan ders alındığını gösteriyor. Özellikle yemin töreni bunun en önemli göstergesi. 1991'de Kürtçe yemin edilmesi olumsuz bir başlangıçtı ve her şey oradan başladı, öyle devam etti. Fakat bunun ülkeye de bölgeye de hiçbir yararının olmadığı anlaşıldı. Bu kez her şey olumlu başladı ve inşallah böyle devam eder. Bu ülkenin barışa, istikrara, huzura ihtiyacı var. Oradaki herkes halkın oyuyla gelmiştir. Demokratik kurallar içerisinde hoşgörü, diyalog ve uzlaşmayı sürdürmek lazım.

Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş (Eski milletvekili): Meclis'te çok güzel sahneler yaşanıyor
Seneler önce aynı bölgelerden gelmiş olan bazı milletvekillerinin Türkçeden başka bir dilde yemin etmek istemeleri ve benzeri halleri, Türk halkında büyük üzüntüye yol açmıştır. Ondan sonra ortaya çıkan müessif olayları hepimiz hatırlıyoruz. Yeni Meclis'imizin açılışında ise bu tip endişe verici olaylar olmamıştır. Türk halkını ümitlendirici, çok güzel sahneler yaşandı. Bundan önceki Meclis'in çok yoğun bir çalışmayla önemli kanunları çıkardığını ve diğer faaliyetleri yürüttüğünü biliyoruz. Şimdiki Meclis ise bazı ağır problemleri çözme göreviyle karşı karşıyadır. Bunlar terör, Irak meselesi, AB'nin bize kabul ettirmek istediği bazı olumsuz hususlardır. Yeni Meclis'imiz açılışta verdiği olumlu manzarayı devam ettirir ve partilerimiz yapıcı bir şekilde çalışırlarsa bu ağır meselelerin de üstesinden Türkiye gelebilir. En kötü ihtimal Meclis'te ideolojik çekişmeler, aşırı istekler, militanca beyanlar ve kavgalardır. Böyle bir durum Türkiye'ye, Türk demokrasisine ve milli bütünlüğümüze ağır faturalar ödetebilir.

Cem Özdemir (Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu üyesi): MHP de, DTP de Türkiye gerçeği
Gerek MHP gerekse DTP birer Türkiye gerçeği. Önümüzdeki beş yılda rekabetin bu şekilde devam etmesini temenni ediyorum. Biz de Avrupa'da farklı partilerde politika yapıyoruz. Ancak karşıdakileri düşman olarak görmemek gerekiyor. Önceki Meclis'e göre bu Meclis'te toplumun farklı kesimleri de kendilerini temsil imkanı buldu. Umarım ileriki zor dönemlerde dünkü görüntüler hatırlanır ve ona göre hareket edilir. Meclis'teki bu tür bir hareket tarzı, toplumda da olumlu hava oluşmasına katkı sağlar.

Gazeteci-yazar Mehmet Barlas: Halk gerginliğe 'hayır' dedi
Bu son seçimde de Türk seçmeni görüşünü açıkladı. Gerginliğe ve kavgaya 'hayır' denildi. Toplumun çok farklı kesimleri ve ülkenin değişik coğrafyalarında yaşayan insanlar, oylarını 'istikrar' yönünde kullandılar. Yeni TBMM'nin yemin törenindeki hava da, bunun büyük çoğunluk tarafından algılandığını gösteriyor. Bu gerçeklerin ışığında, varlık sebeplerini gerginliklerde ve siyasi gerilla savaşçılığında bulanların, kendilerine hakim olmaları şart. Seçim öncesi yaptıkları tahminlerle bu toplumun eğilimlerini algılamaktan aciz oldukları kanıtlananların, aynı aymazlığı seçim sonrasında da sürdürmeleri, en azından umursamazlıktır.

Hürriyet Gazetesi yazarı Oktay Ekşi: Göstermelik olmamasını diliyorum
Dilerim bu başlangıç, yasama dönemimizin sonuna kadar aynı anlayışla devam eder. Bu tavırların göstermelik olmamasını diliyorum. Parlamento görüşmeleri her zaman heyecanlı, sinirlerin kontrolünün zor olduğu günler geçirdi. Dünkü tablonun sadece DTP ve MHP arasında değil Parlamento'nun bütün kanatları arasında yaşanmasını diliyorum. Siyaset bu olgunluğa ve adaba sahiptir. İleriye iyimser bir şekilde bakmalıyız. Siyaset pratiğinin bu tabloyu ciddi bir biçimde sınayacağını düşünüyorum.

Gazeteci-yazar Ahmet Selim: Bölücülük ve terör söner
Meclis'teki durumun farklılaşmaya yol açmasını, farklılaşma niyetinin doğmasına veya güçlenmesine katkı yapmasını diliyorum. Kesin bir kanaatim var: Aydınlarımız, kutuplaşmaya doğru değil itidale doğru değişirse, hem Kürt kökenli aydınlar farklılaşmak zorunluluğunu hisseder hem de bölücülük ve terör düşüncesi gerileyip söner. Olabilirlikler algısının realist yönde değişmesi kaçınılmazdır. İmkansızları bilmek, imkanlardan yararlanmanın temel şartıdır. Bunu daha fazla gecikmeden sağlamak aydınların namus borcudur. Fikrî olgu, her türlü belirleyici faktörden daha çok ve daha öncelikli belirleyicidir. İhanet gafletle, gaflet nefsaniyetle beslenir. Sorumluluk şuurunun temiz, berrak, hakikat sevgisini üstte tutan, itidal cesaretine sahip düşünce üretimleriyle kardeşliğin, gerçekliğin çözümü gelir.


Sırrı Sakık (DTP Muş milletvekili): Halk 'kavga istemiyoruz sorunlarımızı çözün' dedi
Halkımız, 'Gidin sorunlarımızı çözün. Biz kavga, kan ve şiddet istemiyoruz' dedi. Biz de bunun ruhuna uygun davranacağız. Diyaloğu, hoşgörüyü sürekli kullanacağız. Dilerim bu hava sürer. 1991'in mağdurları bizleriz, çok acı çektik. Resmen Parlamento'da darbe yapıldı, yaka paça dışarı atıldık. Ama yaralarımızı kaşımak istemiyoruz, sorunlarımızı çözmek istiyoruz. Bir kural vardır, yaralanan yere ateş basılır nüksetmesin diye. Biz de nüksetmemesini istiyoruz.


Nevzat Ercan (DP Gen. Bşk. Yard.): Çözüm için evvela barış ve huzur olması lazım
Evvela istikrar, barış ve huzur olması lazım ki ülke, sorunlarını çözerek yol alsın. 1991'de olanlar keşke yaşanmasaydı. O dönem dokunulmazlıkların kaldırılmasını eleştirenler de olabilir, ben o kanaatte değilim. Bırakıp onları geçmişte, önümüze bakalım. Hepimiz bu ülkenin insanıyız, kardeşçe yaşamalıyız. Belli birtakım mihraklar, insanları birbirine düşürecek senaryoları gündeme sokmuştur. Bu oyunları birlikte bozmalıyız. Meclis, böyle bir görüntü verdi.

Hasan Korkmazcan (Türk Parlamenterler Birliği Başkanı): Olumlu havanın devamı her vekilin sorumluluğu
Her bir milletvekili için özel sorumluluk gerektiren bir dönem. TBMM'nin 23. dönem çalışmaları bütün ülkede iyi izlenimler yaratan bir atmosferde başlamıştır. Bu durumun korunmasında, siyasi partiler ve gruplar kadar milletvekillerinin kişisel tutumları da rol oynayacaktır. Bu dönmede görev alan TBMM üyelerinin ülkemizin içinde bulunduğu şartları dikkate alarak daha duyarlı davranacakları umudu içindeyiz.

Ömer Barutçu (Eski bakan): Fotoğrafı, iki liderin aklına bağlamak lazım
Bahçeli ile Türk'ün verdiği fotoğraf, iki liderin şahsı ve duruşuyla ilgili. Türk'ü yakından tanıyorum. Kendisi fevkalade düzgün bir insan ve eski bir siyasetçidir. Türkiye'nin durumunu da iyi bilen bir siyasetçidir. Keza Sayın Bahçeli de aynı duyarlılıklara sahip. Bu fotoğrafı, iki liderin tecrübesine ve aklına bağlamak lazım. İnşallah bu görüntü bir fotoğraf olarak kalmaz. Cumartesi günkü manzara, geleceğe olumlu bakmamız için tek başına yeterli değil; ama önemli bir göstergedir.

Dr. Cezmi Bayram (Türk Ocağı İstanbul Şube Başkanı): El sıkışmayı bir diyalog başlangıcı olarak görüyorum
Türkiye'nin iç meselelerle kaybedecek zamanı yok. İnsanlığın bizden beklediği görevler var. Bu manzaranın sağduyulu ve akılcı bir şekilde devam ettirileceğini ümit ediyorum. Bu fotoğraf, meselelerin soğukkanlılıkla müzakere edilmesi imkanını doğuracaktır. Diyaloğun ilk şartı selamlaşmak ve el sıkışmaktır. Ben bunu, bir diyalog başlangıcı olarak görüyorum.

Medya tam destek verdi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Demokratik Toplum Partisi (DTP) lideri Ahmet Türk'ün el sıkışması, gazete sayfalarına olumlu yansıdı.

Başlangıcın 'iyi' olduğunu vurgulayan gazeteler, Meclis'in böyle devam etmesi temennisinde birleşti. Yeni Şafak gazetesi, ilk günde ortaya çıkan tabloyu 'Hep böyle olsun' başlığıyla manşetten verdi.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Parlamento'daki yerinin boş kaldığına dikkat çeken gazete, birinci sayfasında Bahçeli ve Ahmet Türk'ü tokalaşırken gösteren fotoğrafı kullandı.

Hürriyet'in fotoğraf tercihi de iki liderin el sıkıştığı tarihi anı gösteren kare oldu. Fotoğrafa 'Buzları eriten tokalaşma' ifadesi eşlik etti.

Sabah gazetesi, yemin törenini 'Başladığı gibi sürsün' başlığıyla manşetine taşıdı. İç sayfada ise 'Türkiye'nin özlediği tablo' başlığı kullanıldı. Gazetenin genel yayın yönetmeni Ergun Babahan, yazısında şu yorumu yaptı: "Meclis'te tanık olduğumuz tokalaşma, sıradan bir olay değildir. Karşılıklı yanlışların kabulü, çözümün diyalog ve karşılıklı saygıdan geçtiğinin bir kanıtıdır. DTP, diyalog yönünde adım atarak işe başladı."

Vekillerin yemin törenini manşetten duyuran gazetelerden Star, 'Yeni döneme zarif başlangıç', Radikal ise 'Başladığı gibi bitsin' başlığını tercih etti.

Vatan gazetesi, 'Güzel başladı' başlığıyla verdiği haberde DTP'li vekillerin Devlet Bahçeli'nin yanına giderek tokalaşmasını 'şık bir jest' olarak değerlendirdi. Gazete yazarlarından Güngör Mengi de 'Güzel bir Meclis' başlıklı köşe yazısında Parlamento'nun açılışının TV kanallarına bayram coşkusu havasında yansıdığını kaydetti.

Milliyet gazetesi, diğer gazeteler gibi Ahmet Türk ile Devlet Bahçeli'nin tokalaştığı fotoğrafı birinci sayfasından yayınladı. Tarihi anı "Meclis'te sıcak başlangıç" başlığıyla okurlarına aktaran gazetenin yazarlarından Güneri Cıvaoğlu, Meclis tarihinde yer etmiş olaylara gönderme yaptı. Cıvaoğlu, "Meclis salonuna anıların penceresinden bakarken, sıralardaki milletvekili dağılımı yüreğimizle örtüşmese de demokrasi adına günün keyfini çıkarmak gerektiğini düşündüm. Hayırlı olsun." dedi.

Zaman



Bu haber 259 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,725 µs