AK Parti yeniden yargılama isteyebilir
12 Ağustos 2013 08:39 tsi
''Ergenekon kararlarından sonra karşımıza esaslı bir sonuç daha çıktı...''
Hatırlanacağı gibi dönemin Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, AK Parti'nin 'laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği' gerekçesiyle temelli kapatma, Erdoğan ve Gül'ün de aralarında bulunduğu 71 kişiye siyaset yasağı istemiyle iddianame hazırlamıştı.
Sonrası malum.
Anayasa Mahkemesi 31 Mart 2008'de iddianameyi kabul etti.
Kararın açıklandığı 30 Temmuz'a kadar Türkiye nefesini tuttu. Mahkeme 6'ya 5 gibi kıl payı bir sonuçla iktidar partisini kapatmadı ama 'irticanın odağı olduğu' gerekçesiyle hazine yardımından mahrum bıraktı.
Şimdi konumuz değil ama aslında o dönemin detaylı yazılması lazım.
Tıpkı 1993 gibi 2007 de adı konmamış bir darbe yılıydı. AK Parti'ye kapatma davası açılması da o darbenin devamı olarak geldi.
Yüksek yargı çevreleri bile davanın hukuki olduğunu iddia edemedi.
Davanın açılma süreci, kimlerin müdahil olduğu, hangi yargı mensuplarının nasıl tehdit edildiği gün yüzüne çıkmayı bekliyor.
Keşke Genelkurmay'ın, Anayasa Mahkemesi'nin, Yargıtay'ın ve Rüzgarlı Sokak'taki bazı ofislerin dili olsa da o dönemi anlatsa!
Ergenekon kararlarından sonra karşımıza esaslı bir sonuç daha çıktı.
Çünkü Yalçınkaya'nın AK Parti'ye yönelik kapatma davası açarken kullandığı delillerin bir kısmının bizzat Genelkurmay tarafından üretilen kara propaganda sitelerinden alındığı ortaya çıkmıştı.
AK Parti sahte delillerle mahkûm edilmiş oldu
Yargılama esnasında 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay Başsavcılığı'na yazı yazarak, Başsavcı Yalçınkaya'nın 'bizzat Genelkurmay tarafından kurulan kara propaganda sitelerinden delil mahiyetli yararlanıp yararlanmadığını' sormuştu.
Hatta davanın tutuklu sanıklarından emekli Albay Fuat Selvi'nin çapraz sorgusunda ilginç bir diyalog yaşanmıştı.
Albay Selvi, başta 'irtica.org' gibi sitelerin ciddiye alınmadığını hatta günde 300 kişinin ancak girdiğini söylediği zaman mahkemenin üye hakimi Hüseyin Çalmuk "Yargıtay Başsavcısı siteyi ciddiye almış, kapatma davası için delil toplamış" demişti.
Kaldı ki kapatma davasındaki birçok delilin Başsavcı'nın 'Google mesaisi' ile toplandığı herkesin malumu.
Yalçınkaya, Danıştay Suikastı'nın 'davalı partinin ürettiği gerginlik, nefret ve şiddet ortamının ürünü' olduğunu iddia etmişti.
Fakat Silivri'den çıkan karar AK Parti'ye yönelik bu iddiaları boşa çıkarmış oldu.
Her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları kesin hüküm olsa da CMK 311 'yeni delillerin çıkması durumunda' yeniden yargılamanın yolunu açıyor.
Adem Yavuz Arslan /
Bugün (ilgili kısım)
Bu haber 833 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle