Yeni durum yeni söylem

31 Temmuz 2013 08:52 tsi
''Aslına bakılırsa yaşanan bu trafik Türkiye'nin bölgesel politikalarında yaşanan değişikliğin bir yansıması...''

Başkentte yoğun bir diplomasi trafiği yaşanıyor.

 Geçen hafta PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD'nin lideri Salih Müslim İstanbul'a gelip MİT ve Dışişleri yetkilileri ile görüşmüştü.

 Dün de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Neçirvan Barzani Ankara'daydı.

Akşam Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile buluştu. Bugün de Başbakan Erdoğan ile bir araya gelmesi bekleniyor.

 Öte yandan PYD lideri Müslim bu hafta içinde tekrar Türkiye'de olacak.

 Bütün bu trafiğin yanı sıra gerek güvenlik bürokrasisi gerekse de siyasilerin içinde olduğu seri toplantılar yapılıyor.

 Aslına bakılırsa yaşanan bu trafik Türkiye'nin bölgesel politikalarında yaşanan değişikliğin bir yansıması.

Şöyle ki; Türkiye'nin uzun yıllardır sürdürdüğü 'bekleyelim/görelim' stratejisinin faturası ağır oldu. Özellikle de PKK konusunda. Türkiye 1. Körfez krizi ve sonrasında yaşanan gelişmelerde Irak'a müdahil ol(a)madı.

Orada yaşanan her olumsuz gelişmenin faturasını biz ödedik.

 Bugün ise yakın komşularımızda yaşanan gelişmelere seyirci kalmak istemiyor.

 Salih Müslim ya da Neçirvan Barzani'nin ziyaretlerini bu çerçevede görmek lazım.

 Kaldı ki bu temaslar ilk kez de olmuyor.

 Nitekim Salih Müslim de Türkiye'den ayrıldıktan sonra verdiği demeçlerde 'Türkiye'nin politikasındaki değişikliği gördüğünü' söyledi.

Türkiye kendine alan açmaya çalışıyor

 Türkiye, özellikle Suriye konusunda kendine alan açmaya çalışıyor. Yani Rasulayn'da yaşanan olaylar olmasa da bu politika bir süredir uygulamada.

 Başkentte "Eskiden 3-4 Kürt bir araya gelince ortalık karışacak diye korkular vardı. Oysaki Kürtler'in bir araya gelmesi bölgenin istikrarına katkı sağlayacak bir duruş sergiliyorsa neden itiraz edelim" değerlendirmeleri var.

 Bununla birlikte "Biz onlara ne kadar yaklaşırsak onlar da bize o kadar yaklaşırlar. Hatta Kürtler bizim Arap coğrafyasına entegrasyonumuza geçiş aracı bile olabilir" yorumları da var.

 Ancak şunu da not etmekte fayda var.

 Türkiye, Kürt Konferansı'nı çok yakından takip ediyor. Sadece seyirci olma niyetinde değil. Tüm senaryolar da iyimser değil.

 Bu aşamada Neçirvan Barzani'nin Ankara'da olması önemli.

 Ziyaret Türkiye'nin davetiyle oldu ve edindiğim bilgilere göre 4 temel konu etrafında şekillendi.

 Suriye'deki gelişmeler, Erbil'deki Kürt Konferansı, Türkiye'deki çözüm süreci ve bölgesel gelişmeler. Ziyaretin ciddi bir ekonomik boyutu da var.

 Hem Müslim hem de Barzani ile yapılan görüşmelerde hava pozitif.

 'İşbirliği' ifadesi sıklıkla dile getiriliyor.

 Yani Türkiye Kürtler ile ilgili ayarlarını değiştirmiş durumda.

Adem Yavuz Arslan / Bugün (ilgili kısım)

Bu haber 923 defa okundu.