Askerliğin tanımı değişti!
14 Temmuz 2013 10:51 tsi
Meclis, yıllardır tartışılan TSK İç Hizmet Kanununun 35. maddesini değiştirdi. Yıllardır tartışılan ve askeri vesayetin de çıkış noktası olan maddenin değiştirilmesi toplumda da hemen karşılığını buldu. İşte yorumlar...
TBMM dün tarihi bir adım atarak, darbecilerin gerekçe olarak kullandığı TSK İç Hizmet Kanununun 35. maddesini değiştirdi. Düzenleme toplumda da yankı buldu. Sivil toplum örgütleri değişikliği defosuz demokrasiye geçiş olarak değerlendirdi.
Meclis, yıllardır tartışılan TSK İç Hizmet Kanununun 35. maddesini değiştirdi. Darbelere dayanak olarak gösterilen Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır ifadesi, Cumhurbaşkanının onaylaması durumunda tarihe karışacak.
Yerine, Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; yurtdışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmak, caydırıcılık sağlayacak şekilde askeri gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak, TBMM kararıyla yurtdışında verilen görevleri yapmak ve uluslararası barışın sağlanmasına yardımcı olmaktır ibaresi geldi. Yıllardır tartışılan ve askeri vesayetin de çıkış noktası olan maddenin değiştirilmesi toplumda da hemen karşılığını buldu.
Akşam'da yer alan habere göre; Sivil toplum örgütleri adımı defosuz demokrasiye geçişin adımlarından biri olarak nitelendirdi. Hukukçulardan da, Yıllardır istismar ediliyordu, kaldırılması çok olumlu oldu değerlendirmeleri geldi. İşte yapılan yorumlar:
OLMASI GEREKEN ŞEYLER
PROF. DR. ERGUN ÖZBUDUN (ANAYASA HUKUKÇUSU): O maddenin değiştirilmesi olumlu bir adım olmuştur. Keşke daha evvel kaldırılsaydı. Ama darbe yapmak isteyenlerin böyle bir dayanağa ihtiyaçları yok. Başarırsa bu madde gerekmiyor. Başarısız olduğunda da bu madde onları kurtaramaz. Tıpkı Talat Aydemiri kurtaramadığı gibi. Fiili bir durumdur bu. Bir süredir asker, siyaset alanından geri çekilmiş durumda. Olması gereken şeyler bunlar.
YENİ SÜRECİN ÖNEMLİ ADIMI
AHMET GÜNDOĞDU (MEMUR SEN GENEL BAŞKANI): Normalleşmenin en güzel adımlarından. 2010 referandumuyla, döven, darbe yapan bürokratik devlet yerine insanın merkeze alındığı milletin devletine dönüş yaşandı. Bu kanun da demokrasideki defolardan biriydi. Meclis İçtüzüğü ve Kılık Kıyafet Yönetmeliği de diğer defolar. Bunları da kaldırmamız ve defosuz demokrasiye geçişi sağlamamız lazım. Artık, Cumhur ile Cumhuriyet arasına bariyerlerin konulmadığı, Cumhuriyeti, cumhurun koruyacağına inancın arttığı bir sürecin adımıdır bu.
YENİ ADIMLARIN ÖNÜ AÇILSIN
ALİ FAHİR KAYACAN (ASKERİ YARGITAY ONURSAL ÜYESİ): 12 Eylül darbesini yapan kişiler, 35. maddenin TSKya verdiği yetki diyorlardı. Oysa hiçbir zaman, kanun suça olanak tanıyamaz. 35. maddenin darbeyle ilgisi yoktu. Darbe yapacak adamın böyle bir maddeye ihtiyacı yok. Ama bu tartışmaların geride bırakılması adına değişiklik önemliydi. İyi olmuştur. Askeri Yargıtay ve AYİMin de kaldırılması adımları da atılabilir. İstismar olarak kullanılabilecek şeyleri değiştirmek olumlu yansıyacaktır.
KALDIRMAK İÇİN GEÇ BİLE KALINDI
FAİK TARIMCIOLĞU (EMEKLİ ASKERİ SAVCI): 35. madde bir kamuflaj maddesiydi. 27 Mayısın ardından konmuştu. Darbeyi suç olmaktan çıkarmak mümkün değil. Ama bizdeki darbeciler korkak olduğu için buna sığınma ihtiyacı hissettiler. 12 Martı, 12 Eylülü, 28 Şubatı, 27 Nisanda buna güvendiler. Kaldırılması çok iyi oldu, geç bile kalındı. Toplum için rahatlama kaynağı. Önemli demokratikleşme adımlarından biridir. Askeri vesayetin tam olarak kalkması için Genelkurmayın Milli Savunma Bakanlığına bağlanması, MGK ve YAŞın değiştirilmesi, Anayasanın özünün değiştirilmesi de gerekir.
DARBECİLERİN TÜM İZİ SİLİNSİN
AHMET FARUK ÜNSAL (MAZLUM DER BAŞKANI): Madem askerlerin siyasete müdahalesine karşı bir kararlılık ortaya kondu. Bu gerekçenin de yasalardan kaldırılması çok önemliydi. Türkiyenin demokratikleşmesi için önemlidir. Henüz darbelerin toplum üzerindeki etkileri tam olarak giderilmiş değildir. 28 Şubat döneminde alınan yargı kararları hala geçerli. Birçok insan, darbecilerin emir-komuta zincirinde aldığı o kararlar yüzünden hala cezaevinde. O kararların da iptal edilmesi gerekiyor.
ONLARCA YILIN ÖNEMLİ İHTİYACIYDI
NEVZAT PAKDİL (TÜRK PARLAMENTERLER BİRLİĞİ BAŞKANI): Ufak tefek itirazlar dışında bütün siyasi partilerimiz değişikliğe olumlu baktı. Yıllardır duyulan ihtiyaç giderilmiş oldu. Bir kısım insanlar konuşurken sürekli bu maddeye atıf yapıyorlardı. Yoksa, darbe yapanlar geldiğinde ilk iş olarak zaten Anayasayı kaldırıyor. Dolayısıyla bir bahane ortadan kaldırılmış oldu. Sanki, Silahlı Kuvvetlerin darbe yapmak gibi bir görevi varmış gibi, anlamı olmayan ifadeler kullanılıyordu. Kafa karışıklığına sebep olan ifadeler değiştirilerek, yeni nesillerin de aydınlanması için gerekli adım atılmış oldu.
TÜM ÜLKE İÇİN ÖNEMLİYDİ
BENDEVİ PALANDÖKEN (TESK BAŞKANI): Darbeler, ülkelerin demokratikleşmesini engellediği kadar, imajını, büyümesini ve gelişmesini de engelliyor. Türkiye darbelerle hep frenlendi. Demokratikleşme sürecinde bazı AB normların uygulanması, Türkiyenin büyümesinin önündeki engellerin kaldırılması gerekir. Herkes üzerine düşen sorumluluğu yaparsa, geçmişte yaşanan sıkıntılar tekrar Türkiyenin önüne çıkmaz. Türkiye, bölgesinde rol model olan bir ülke. Bu tür yorumlara yol açan düzenlemelerin kaldırılması önemliydi.
Bu haber 811 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle