Barzani’nin psikolojik eşiği: Kerkük

2 Ağustos 2007 11:25 tsi
Kerkük’te referandum ertelenme noktasına gelince Barzani iç savaş tehdidinde bulundu. Kuzey Irak’ta dengeler değişirken iyibilgi bölgeden özel bilgiler aktarıyor. iyibilgi özel

Kuzey Irak denince Türkiye’de ilk akla gelen PKK. Şüphesiz terör örgütünün Türkiye’ye düzenlediği saldırılar haklı olarak dikkatimizi o noktaya çekiyor ancak Kuzey Irak’taki gelişmeler bundan ibaret değil. Kerkük gibi Türkiye’nin çok hassas olduğu bir konuda önemli gelişmeler yaşanıyor. Kürt yönetiminin istediği ve Irak anayasasına koydurduğu referandum artık gerçekleşmeyecek duruma geldi.

İyibilgi’nin danıştığı uzmanlar aslında bunun sürpriz olmadığını belirtiyor. Referandum için anayasada kimi şartların ortaya koyulduğu belirtilirken bu şartların gerçekleşmesinin kısa ve orta vadede mümkün olmadığı ileri sürülüyor.

Irak anayasasına göre Kerkük için referandum şu şartlar yerine getirildiğinde gerçekleştirilebilir: Normalleşmenin sağlanması ve nüfuz sayımı. Takvimin işleyebilmesi için Mart 2007’de normalleşmenin sağlanması gerekiyordu ancak Irak’ta yaşananlar normalleşmenin uzun bir süre daha gerçekleşemeyeceğini ortaya koyuyor. Saldırı ve ölüm istatistiklerinde Temmuz ayında artış söz konusu. Üstelik artış bir önceki aylara göre daha fazla. Dahası iyibilgi’nin danıştığı uzmanların da vurguladığı gibi “normalleşme” elle tutulur bir kavram değil. Neye ve kime göre? Bu referandumun gerçekleşmesinin önünde ciddi bir engel oluşturuyor. Kerkük’te nüfuz sayımının yapılmadığını da hemen belirtelim.

Peki, bundan sonra ne olacak? Referandumun ertelenmesi artı büyük bir olasılık. Üstelik Barzani de bunu farkında ancak yaptığı çıkışlarla “iç savaş” uyarısında bulunuyor. İyibilgi’ye konuşan uzmanlar bunun da normal olduğunu şu sözlerle dile getiriyor: Türkiye’nin psikolojik eşiği nasıl Kuzey Irak’sa, Barzani’nin ki de Kerkük.

Oysa Kuzey Irak’ta Türkiye ile ilişkileri geliştirmek isteyen bir yapı da var. Mesut Barzani’nin yeğeni Başbakan Neçirvan Barzani’nin iki hafta önce Türkiye’ye “istediğiniz operasyonu yaparım” teklifi getirdiği iddiası iyibilgi’ye ulaşanlardan… Bu iddia doğru mu bilinmez ancak Neçirvan Barzani’nin Türkiye ile yakınlaşmak istediği, sık sık İran’a gittiği de ortada.

Bu durumda Türkiye ne yapmalı? Bu sorunun yanıtı da aslında uzun bir süredir tartışılıyor. Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün de vurguladığı gibi Kuzey Irak ile ilgili uygulanan katı politikalar artık sorgulanıyor. Kulislerde dolaşan diğer bir iddiaya göre ise Kuzey Irak ile Türkiye arasında kurulan psikolojik bariyer Türkiye’nin düştüğü bir tuzak. Kuzey Irak’ın gittikçe düşman konumuna girdiği açık. İyibilgi’ye konuşan uzmanlar “dost olduğunuz bir yere istediğiniz gibi girersiniz, ancak girmek istediğiniz yer düşmansa silah zoruyla girersiniz ve bu daha maliyetli olur” diyor ve Ortadoğu’da hesabı olan güçlerin Türkiye ile Kuzey Irak arasına psikolojik duvar ördüğünün altını çiziyor. Elbette bu bir yorum ancak gerçek olan bir şey var: ABD Irak’tan çekilecek ve Kuzey Irak’ın ne olacağı tartışma konusu olacak. Türkiye’nin planlarını bu duruma göre yapmasında yarar var.

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,657 defa okundu.