En Sıcak Konular

'Türkiye'de ekseni kaymış bir yargı var'

27 Haziran 2013 16:42 tsi
'Türkiye'de ekseni kaymış bir yargı var' Fenerbahçe Kulübü, gündemde olan konularla ilgili basın toplantısı düzenlendi.



Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nın1907 tribünü salonunda düzenlenen basın toplantısına Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Futbol AŞ Yönetim Kurulu Başkanı titriyle çıktı.

İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin Fenerbahçe Spor Kulübü Derneği'ndeki görevine ihtiyati tedbir kararı koyduğu Yıldırım'ın, oturduğu masada bulunan tanıtma kartında "Futbol AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Yıldırım" yazısı yer aldı. Yıldırım ve yöneticiler masaya oturduklarında kartlar kaldırıldı.

Kulübün genel sekreteri Talat Yılmaz ve yönetim kurulu üyesi Mithat Yenigün de Yıldırım'la beraber basın mensuplarının karşısına çıktı. Yöneticiler masaya gelmeden önce Yıldırım ve Yılmaz'ın yanı sıra kulüp başkan vekili Abdullah Kiğılı'nın ismi de masada yer aldı ancak Kiğılı bulunmadığı için Yenigün masaya oturdu.

İşte Aziz Yıldırım'ın açıklamaları:

3 Temmuz'dan bu yana belki de sizlerle ilk kez yüz yüze geliyorum burada. Çok konuşmayı seven bir insan değilim. Tek düşüncem F.Bahçe'nin zarar görmemesiydi. Aziz Yıldırım ile ilgili hesaplaşmaların F.Bahçe üzerinden yapılmasına asla izin vermedim, vermeyeceğim.

Aziz Yıldırım'ı seven de sevmeyen de çok iyi bilir ki Aziz Yıldırım'ın tek düşüncesi F.Bahçe'dir. F.Bahçe zor günlerden geçmektedir. Bu zor günleri kolaya çevirmenin yolu da bizi bölmeye çalışanlardan kurtulmaktır. Aziz Yıldırım'ın kellesini, Fenerbahçe'nin kalesini isteyenlerin hevesi kursaklarında kalacaktır. Gün birlik beraberlik günüdür. F.Bahçe'yi kapalı kapılar ardında bölmeye çalışanlara bu son çağrımdır. Gelin önce el birliğiyle FBahçe'yi düzlüğe çıkaralım. Avrupa'daki hukuk mücadelemizin tamamlanmasından hemen sonra olağanüstü kongre yapacağız. Ben bütün ihraç edilenler için bir af teklifi getireceğim. Orada aday olun ve söyleyeceğiniz ne varsa orada söyleyin.

Fenerbahçe'yi hiçbir zaman siyasete bulaştırmadım, parti mitinglerinde şov yapmadım. F.Bahçe Başkanı sıfatıyla kendime menfaat sağlamaya çalışmadım. Elden giden şeyler var. Hapis yattım, daha da yatacağım ama ölene kadar bu mücadeleyi vereceğim. F.Bahçe'yi hiçbir zaman teslim etmeyeceğim.

Kamuoyunda F.Bahçe'yi kullandığım iddia ediliyor, böyle bir şey yoktur. F.Bahçe zarar görmesin diye sustum. F.Bahçe'ye vurulacak olan karalamalar bizleri üzer. 2011'deki dava ve bu dava sürecinde yaşadıklarımız... Sürece dikkatle bakarsak bizim dinleme kararlarından sonra aynı bu dinlemedeki görüşmelere göre bir kanun taslağı içine alındık. Diğer suçlu olanlar Türkiye'de daha büyük kaos olacak sözleriyle geçiştirildiler ve bu sürece dahil edilmediler.

16. Ağır Ceza'nın vermiş olduğu kararla suçlanıyoruz. Aynı davada Trabzonspor Başkanı da suçlandı ama bunlar hiç konuşulmuyor. Trabzon tarihinde Trabzon'a kendi başkanları kadar destek olmuşumdur. Bütün havuz paylarında ve diğer görüşmelerde 4. büyük kulüp olarak yanımıza aldık. Bunun şahitleri Celal Doğan, Sefa Sirmen, Özkan Sümer gibi isimlerdir. Trabzonspor aslında bu davanın içindedir. Davanın içinden ayırma sebebi de; bize karşı yapılan operasyonun onları da kapsamaması ve yalnızca Aziz Yıldırım ve arkadaşları cezalandırılsın düşüncesidir.

İbrahim Hacıosmanoğlu'na buradan bir sorum olacak. Ahlak, etik ve delikanlılıktan bahsetti Kulüpler Birliği toplantısında. O toplantıda Sivas Başkanı Mecnun Otyakmaz kendisine şike süreciyle ilgili ne anlattı, neler sordu? Onlar açıklamazsa ben açıklayacağım.

5. Asliye'deki davaya gelelim. Davayı açan Recep Özcan'ı ihraç ettik. Ali Şen zamanında yöneticilik yapmış, Haluk Ulusoy zamanında disiplin kurulunda yer almış bir zat. Kendisiyle ilgili suçlamalar var. Konya'daki bir hâkime rüşvet vermiş. 17 Mart 2008'de gözaltına alınmış, 20 Mart 2008'de tutuklanmış, 5 ay sonra da tahliye edilmiş. Dava devam ediyor. Bu suç örgütünü yaparken Recep Özcan'ın oğlu da bunun içinde. Oğlu da ceza görüyor. Sonuçta yaptığı çok şey var. Bizi suçlayan insanın biraz temiz olması lazım. Biz F.Bahçe için yargılanıyoruz. Kendi şahsi işlerimiz için değil. Sakaryaspor'da da bazı uygun olmayan işleri var. Hâkimlere rüşvet vermeye alışkın oldukları için bu kararlar çıkabiliyor demek ki.

Bizi en son yargılayacak insanlar bunlardır. Türkiye'de ekseni kaymış bir yargı var ve böyle kararlar çıkıyor. UEFA'dan karar çıkmadan bu karar geliyor kulübe. Bütün mesele şu: Aziz Yıldırım gitsin. Aziz Yıldırım'ı siz gönderemezsiniz, Aziz Yıldırım'ın genel kurul getirdi buraya. Kongre üyelerine güvenmeyip, bunu mahkeme kararıyla yapmaya çalışıyorlar. Biz yargıya güvenemeyecek miyiz? 25 milyon F.Bahçeli bu yargının kararına üzülmüyor mu? Buna izin verenler hangi vicdanlarıyla bunu yapıyorlar. O zaman herkes bir hâkim ayarlasın ve mahkeme kararıyla başkan olsun.

UEFA'dan önce müfettişin raporu geldi ve gittik savunmayı yaptık. Biz Batı'da demokrasinin olduğunu biliyorduk ve demokrasiyle inan insanları olarak savunma yaptık ama müfettiş raporunun demokratik olmadığını söyledim. Siz Avrupa'dan, biz içeriden özel mahkemeler kalksın diye bağırıyoruz ama siz özel mahkemenin kararıyla bizi suçluyorsunuz. Başbakanımız "kulüpler ve şahıslar ayrılsın" diye bir beyan vermişti. 58. maddenin değişmesini söyleyenlere karşı biz değişmesin dedik ve TFF seçime gitti daha sonra. Disiplin Kurulu'nun verdiği kararla şahıslar ve kurumlar ayrılmıştır. UEFA da daha önce kurumlarla kişileri ayırmazken şimdi ayırıyor.

3 Temmuz olayı UEFA'da da devam ediyor. Suçsuz olduğumuza inanmak istemiyorlar. Bizim üzerimizde baskı var diyor Infantino ve Platini. Bu baskı kimden diye sorduk, bunun kimler olduğunu söyleyeceklermiş. Biz bunun Türkiye'deki bazı kulüpler ve onların uzantıları olduğunu biliyoruz.

UEFA'ya bir bavul evrak gönderdik ama TFF bunları teslim edemedi. 3 Temmuz bana ev arkadaşlarıma karşı yapıldığı için süreç hep devam etti. En basiti şu Emenike olayı... Para dolu çanta nerede? TFF Disiplin Kurulu yanlış karar verdi. Sportif karar vermesi gerekirken başka karar verdi. Oylamada 6-1 Şekip bey lehine karar çıkıyor. Yukarıdan birileri geliyor ve içerideki bazılarıyla konuşuyorlar. Sonra karar 6-1 Şekip beyin aleyhine çıkıyor.

Böyle şike olmaz, bu bir operasyondur. Türkiye'nin gerçeğinin ta kendisidir bu. Disiplin Kurulu'nda aslında çok iyi savunma yapılmıştır. Tahkim 'de de en iyi savunmayı yapacağız. Bir uçak dolusu arkadaşımızı götüreceğiz ve bu davanın F.Bahçe lehine olmasını elbirliğiyle sağlayacağız. 5 maçtan suçlanıyoruz. Bir tanesi şikenin suç olmadığı dönemde yapılan G.Birliği maçı. Hepsi de savunulması çok kolay maçlar. Biz şike yapmadık. Türkiye'de en temiz biziz diyen kulüpten daha temiz olduğumuzu tekrar tekrar söylüyorum. Ezbere konuşmadığımı herkes bilsin. Hiçbir tanesinin cesareti yok, söyleyemezler.

TFF Tahkim ve disiplin kurulu kararlarında oradaki üyelere dışarıdan baskı yapılmış ve o şekilde karar alınmıştır.

UEFA'da dava var Şenes Erzik konuşmuyor. Yıldırım Demirören konuşmuyor. Orada ben bu kararları aldım, bu kararların arkasındayım diyecek kimse yok mu?

Bu dava F.Bahçe ve Beşiktaş'ın değil Türk sporunun davasıdır. Steaua Bükreş parayı veriyor, görüntü var, alan aldım, veren verdim diyor ama ceza veriyor.

Egemen Bağış Bey'in söylediği sözler çok düşündürücüdür ve bizi üzmüştür. Demek bu bir operasyondur derken haklıymışız. Bu organize iş UEFA'da ve Türkiye'de devam ediyor.

Bir başkanın açıklanmayan kararları bilmesi de düşündürücü. Demek UEFA dosyalarını herkese açıyor. Bunların öyle bir teşkilatlarının olduğunu buradan daha iyi anlıyoruz.

Fikret Orman'la davadan çıktıktan sonra telefonda konuştuk ve neler olduğunu sordum sadece. Bu dava siyasidir diye bir konuşmamız olmadı.

CAS Davası'nın ülke menfaati için kaldırmıştık. Ülke menfaati de 2020 olimpiyat adaylığımızdır ve Avrupa Şampiyonası adaylığımızdır. Ülke menfaati için CAS'taki davayı kaldırın dediler, kaldırdık.

Eskişehir maçında diyor ki vatandaş; seneye "Bu liberoyu F.Bahçe alacak" diyor tapelerde. Yargının ne yapması lazım? Bu adamı çağırırsın ve "kardeşim sen bu adamı seneye F.Bahçe alacak" diyorsun, bunu nereden biliyorsun diye sorarsın. UEFA'nın çağırması da biraz abes olur. Türkiye'deki mahkeme çağırmıyor ki UEFA çağırsın.

Yargıtay'ın vereceği karar F.Bahçe'nin yol haritasını gösterecektir. 1 yıl ceza çektiğimizden hiç bahsedilmiyor. Ceza 3 yıl değil aslında, 2 yıl. +1 yıl şartlıdır. 1 yılını çektik zaten. Bu dava UEFA'nın en şanssız ve kendisini en çok zora sokacak davasıdır. UEFA çatırdayabilir. Çünkü şahıslarla kulüpleri ayırdılar.

Bu davada yalnız ben yokum, 63 kişi var. Her konuşmam bu 63 kişiyi de bağlıyor.

CAS'tan dava çekilirken ben hapisteydim. Bana çekilme nedeni söylenmedi. Ben yönetim olarak karar alabiliyorsanız alın, ben imzalamam dedim.

Cardozo'nun fiyatı bizim dediğimiz rakamlara gelirse alacağız. Yeni hocamızı da yarın açıklayacağız.

Normal bir zaman 5. Asliye'nin aldığı karar olabilir mi? Hatalarımız olmuştur, olacaktır da ama biz Fenerbahçe'yi büyütmek için çalışıyoruz. Üye sayımızı 17 binlerden milyonlara çıkarmak istiyoruz. 1 milyon üyeye ulaşacak bir tüzük yapmak istiyoruz.

İbrahim Akın'a 100 bin euro verdiğimiz söylüyorlar, 100 bin dolar verdiğimi söylüyorlar, 100 bin TL verdiğimi söylüyorlar. Hangisi doğru? Sportif olarak soruşturma doğru yapılsaydı bu davalar olur muydu?

YILMAZ: "MAHKEME KARARI YANLIŞ YORUMLANIYOR"

Aziz Yıldırım'ın konuşmasından önce, kulüpte yaşanan son gelişmeler hakkında bilgi veren Fenerbahçe Kulübü Genel Sekreteri Talat Yılmaz, peş peşe çok zor olaylarla karşılaştıklarını belirtti.

UEFA Disiplin Kurulu kararı gelmeden İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararını aldıklarını anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Bu karar bazı kasıt peşinde koşan kişiler tarafından yanlış yorumlanarak Fenerbahçe Kulübü'ne ve yöneticlilerine düşmanca bir tavra dönüşmüştür. Bu mahkemenin verdiği karar, başkanın ve yöneticilerin kulübü temsil ve nizam etmek yönünden, mahkeme kararına kadar durdurma tedbiridir. Kesinlikle Fenerbahçe Kulübü'nün binasında ve sosyal tesislerinden uzaklaşma şeklinde yorumlanmamalıdır."

Bugün kulüp binasına polis geldiğini, ancak medyaya yansıdığı gibi bir durumun asla söz konusu olmadığını ifade eden Yılmaz, "Mahkeme kararını, davacı infaz ettirmek için kulübe icra kanalıyla gelmiştir. Bu olay uğradığımız bu haksızlık karşısında başkanın yapacağı basın açıklamasına bir müdahele edilme şeklinde kamuoyuna yansıtılmaya çalışılmaktadır" diye konuştu.

Bu arada, toplantı sırasında salonda Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay'ın yanı sıra çok sayıda kulüp yönetim kurulu üyesi de hazır bulundu. Basın mensupları toplantıya akreditasyonla alındı. Çok sayıda gazetecinin izlediği toplantı, canlı yayınlarla aktarıldı.



Bu haber 1,045 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,296 µs