Yerlerini kim dolduracak?

1 Ağustos 2007 15:54 tsi
Türkiye seçimleri atlattı ancak bundan sonrası daha önemli. Kısa ve orta vadede özellikle dış politikada yaşanacak gelişmeler Türkiye’nin geleceğini ve iç politikasının şekillenmesini yakından ilgilendiriyor. Tam da şimdi dış politikanın iki mimarı

Fotoğrafta gördüğünüz iki isim Türk dış politikasının son beş yılına damgasını vurdu. Refah-Yol hükümeti döneminde dış ilişkiler ile görevlendirilen ve Çiller’e rağmen Dışişleri Bakanı gibi çalışan Gül, kazandığı tecrübeleri beş yıldır uygulama fırsatı buldu. AKP’nin iktidara gelmesi ile Başbakanlık koltuğuna oturan ardından Erdoğan’ın meclise girmesiyle Dışişleri Bakanı olan Gül AB sürecinden ABD ile ilişkilere, Türkiye’nin Dış politikada yaşadığı dinamik dönüşümün öncüsü oldu. Gül Dışişleri bakanı olarak gösterdiği performansla beğeni topladı.

Fotoğraftaki diğer isim Prof. Dr Ahmet Davutoğlu. Başbakan Başdanışmanı ve büyükelçi olan Ahmet Davutoğlu’nu Dışişleri Bakanı Gül bu göreve davet etti. Davutoğlu’nun beş yıllık süre içinde Türk dış politikasına yaptığı katkılar dikkatlerden kaçmadı. Bu yüzden eleştiri de aldı, tebrik de…

Bu iki ismin performansı dış politikaya önemli bir dinamizm kazandırdı. Üstelik görev yaptıkları dönemi savaş yılları olarak değerlendirmek yanlış olmaz. Ortadoğu’nun yeniden tanzim edilmek istendiği, ABD’nin Irak’a girdiği, Washington’un küresel hakimiyetine karşı Rusya ve Çin’in tepki çıkışları ve yeniden oluşan dünya düzeni… Komşularla yeniden kurulan ilişkiler… Balkanlara ve Ortadoğu’ya verilen eş zamanlı ağırlık… Tüm dengeler yeniden kurulurken ikilinin Dış ilişkilerde etkin olması Türkiye için bir şanstı.

Şimdi seçimler sonrasında Türkiye yeni bir döneme giriyor. Bu sadece Türkiye için değil, bölge ve dünya için de yeni bir dönem. Çünkü Türkiye kendi iç sorunlarına yoğunlaşmışken dünya durmadan dönüyor. Örneğin Ortadoğu… ABD İran’a karşı ülkeleri silahlandırıyor. Belki de fitili yakıp öyle kaçacak. Bir ülkeyi içine attığı ateşi tüm bölgeye yayacak.

Şimdi dengeler tekrar kuruluyor. ABD Irak’tan çekilince ne olacak? Türkiye’nin Kuzey Irak politikası nereye gidecek? AB ile ilişkiler hangi noktaya varacak? Enerji savaşı nasıl sonuçlanacak? Afrika’dan Asya’ya gelişmeler hangi yönde seyredecek?

İşte bu soruların yanıtları Türkiye’nin ve dünyanın geleceğini belirleyecek. Hal böyleyken Gül’ün Cumhurbaşkanı olacağı şeklindeki söylentiler ve Davutoğlu’nun Enis Berberoğlu’na “ileride okuluma dönmek istiyorum” şeklinde söyledikleri Türkiye’nin dış politikası ne olacak sorusunu akıllara getiriyor. Elbette Türkiye’nin köklü bir dışişleri mekanizması var. Ancak bu tez iki önemli ismin Türkiye’ye katkılarını da göz ardı etmek anlamına gelir. Türkiye’nin güçlü dışişleri mekanizması ile iki ismin ortak çalışmasının meyvesini eş yıldır topluyoruz. Diğer yandan bu iki ismin yokluğunda kimlerin o görevlere geleceği soru işareti. AKP içinde bu işi Gül ya da Davutoğlu gibi yapabilecek üçüncü bir isim var mı? Kimseye haksızlık etmek istemeyiz ancak Dışişlerinde bu iki ismin yokluğunun Türkiye’ye çok şey kaybettireceği kesin.

www.iyibilgi.com 

Bu haber 815 defa okundu.