En Sıcak Konular

MHP: Bu kadar ılımlı olmak iyi mi?

1 Ağustos 2007 14:06 tsi
MHP: Bu kadar ılımlı olmak iyi mi? Bu sert ve çağrışımlı sorunun yanıtı MHP yönetimi tarafından verilmiş bulunuyor. ‘Evet!’ Batı’nın seçimler öncesi oy patlaması yapacak diye ‘çok korktuğu’ parti, uzun zamandır ‘sakin ve ılımlı’ bir hava veriyor. İ

Doğrusu MHP’nin kendi tabanındaki ve partideki ‘keskin’ ifadelerden sıyrılması süreci başlayalı çok oluyor. Devlet Bahçeli’nin MHP’yi ve ülkücü camiayı yönetme prensibi bu.

Genel Başkanlık görevi boyunca yaptığı uygulamaların bir çoğunda bunu görmek mümkün. Hem “şekil” hem de “içerik” olarak.

Şimdi unutuldu ama Bahçeli’nin MHP’lilere getirdiği “beyaz çorap” ve “mübalağalı sembol bıyık” yasağı bunlardan sadece biri. Nitelik açısından da örnekler var. Örneğin, MHP içinde şiddetli tartışmalara yol açan ve bir Genel Başkan seçimi krizine dönüşmeden bitirilen, “muhalif” sesler de tasfiye edilmiş durumda.

Bir kısmı istifa ederek Büyük Birlik Partisi’ne geçti, bir kısmı da Ankara’daki özel bürolarda yeni ülkücülüğü ve milliyetçiliği baştan okuyor!

22 Temmuz seçim sonuçlarının beklenenden farklı sonuçlanması, açıkcası MHP’nin hayal kırıklığına uğraması halinde tablo daha farklı olabilirdi! Ama değil.

MHP artık TBMM’de “yeniden” temsil edilen bir parti. Tıpkı DTP gibi. CHP’de yaşandığı gibi AKP’nin oylarının bir “burukluk” yaratmasına rağmen, MHP geçen seçimdeki oylarını ikiye katlayarak 70 vekilli bir grup oluşturmuş bulunuyor.

MHP’lilere göre yüzdelik oran ve vekil sayısı aslında “tam” değil. Yüzde 2-3’lük bir ek daha alınabilirdi. Bu belki temsilde büyük oynamalar yaratmayacaktı ama en azından 1999 oranlarının sabitlendiği, seçmen kitlesinin kemikleştiği anlamına gelecekti.

MHP seçmeni ne istedi?

Artık bunlar konuşulmuyor MHP’de. Şimdi konuşulan nasıl bir muhalefet yapılacağı ve Türkiye’nin önüne artı sıra gelecek kritik konularda nasıl tutum takınılacağı.

Ama bu noktaya nasıl gelendiğinin bilinmesi partiyi değerlendirmek açısından önemli. Terörist PKK ve şehitler meselesinin MHP’ye hacimli bir seçmen tercihi getirdiği muhakkak.

Keza Meclis’e girecekleri çok önceden belli olan DTP kökenli bağımsızların dengelenmesi için de MHP’ye oy verildiği seziliyor. Peki ama MHP bu beklentileri nasıl karşılayacak?

MHP’nin seçimler öncesi Batı’dan gelen kaygıları karşılama biçimi ilginçti. Genel olarak batılı herhangi bir kurum, uzman veya büyükelçilik ekipleri ile genel başkan düzeyinde karşılaşmayı reddettiler.

Yine Batılı değerlerin temsilcisi olarak MHP tabanında algılanan “TÜSAD” ve benzer kurumların davetlerini geri çevirdiler. Bunun nedenleri parti tarafından açıklanmış değil.

Ancak iki ihtimal bulunuyor. Ya bu kurum ve kişileri Türkiye’nin menfaatlerinin savunucu olarak görmediler ve/veya MHP ve milliyetçiliğe getirdikleri eleştiri ve korkuyu beğenmediler.

Ülkücülük ve Patriotizm?

Esasen bunun bir benzerini-MHP odaklı olmamak üzere-Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın o meşhur toplantısında da rastladık. Büyükanıt, milliyetçiliğin neden kötü olarak algılandığını sorgulamış, etnik düşmanlığa dayanmayan Atatürk milliyetçiliğinin önemine ve desteklenmesine gönderme yapmıştı.

Kuşkusuz bu analizin önemli dayanaklarından biri o dönemde Batı’dan gelen milliyetçiliğe yönelik korku ve bağlı kritiklerdi.

Bugün içinden milliyetçiliğin MHP politikası açısından algılanış biçimi de bundan farklı değil. Batıda “patriotizm” olarak tanımlanan “vatanseverlik" kavramına yaklaşılmış görünüyor.

Bu üst çatının politik varyantları ise kendini günlük uygulamalarda ve tutumlarda gösterecek gibi. Yine örneğin sadece bir gün önce, yeni vekillerin MYK üyelerinin katıldığı toplantıda Bahçeli’nin “DTP’lilere Meclis’te laf atılmayacak, konuşmaları kesilmeyecek, yerinizden sataşmayacaksınız, görüşlerinizi yine kürsüden seslendireceksiniz” açık talimatları gibi.

Bu ve benzeri uygulamalar “medeni” ve gelişmiş siyasi bakışların işaretlerini taşıyor. Bir değişim işaret ediyor mu başka bir inceleme konusu ama yukarıda belirttiğimiz nedenlerle “oy veren tabanın” beklentilerini karşılıyor mu tartışmalı.

Urganı beğenmeyenler MHP'li mi?

Söylenmek istenen elbette kürsüde konuşan bir DTP’linin MHP’lilerin hücumuna uğraması değil. Ama şu örnek önemli. Bahçeli’nin bir seçim mitingi sırasında “al sen as o zaman” diyerek urgan fırlatması medyanın çok geniş kesiminden ve rakip siyasilerden büyük reaksiyon aldı.

Çok ağır eleştiriler getirildiği gibi, 22 Temmuz seçimlerine MHP açısından damgasını vuran olay oldu. Devamında Bahçeli bir tv programına çıkarak gerekçelerini anlattı ama yine de “ilk defa seçimlerde yağlı urgan atıldı” minvalli sert eleştirilenden sıyrılamadı.

Peki ama ülkücüler ve “oyunu şehitler ve PKK yüzünden” MHP’ye veren taban açısından bu urgan ne anlama geliyor? Kabul etmek lazım ki MHP seçmen kitlesi içinde oldukça geniş bir kesim, urgan sembolünde anlamını bulan terörist başının asılmasında sakınca görmüyor.

Görmediği gibi bu fikri de destekliyor. Belki detaylı politik analizleri yok bu konuda ama duyguları bu!

O halde acaba bu seçmen kitlesi açısından MHP yönetiminin, DTP’ye bakışı nasıl olacak? Sırrı Sakık’ın “Bahçeli büyük şans” demesi, AKP’ye Cumhurbaşkanı seçiminde TBMM’ye girerek oy vereceğini söylemesi, DTP’lilere karışılmaması talimati verilmesi ve benzerleri nasıl tepki alacak?
MHP geleneği ve ülkücü ananeler Genel Başkan üzerinden eleştiri yapılmasına sıcak bakmıyor. Parti disiplini açısından MHP-her zaman olduğu gibi-hemcinslerine göre sağlam.

Merkez sağdan farkı kalmazsa?

Kaldı ki öyle veya böyle seçimden başarılı çıkmış ve TBMM’ye girmiş bir parti bulunuyor. Bu yüzden MHP liderliğine yönelik keskin bir muhalefetin oluşacağını bugünden yarına söylemek zor.

Ama bir gazete köşe yazarının söylediği gibi, “DTP’liler MHP’den çok CHP ile uğraşacak gibi” yaklaşımların parti için tedirginlik yaratacağı da görülmeli.

Bir başka önemli meselede şu. Şimdilik MHP politikaları “klasik” merkez sağ pratiklere uyuyor havası veriyor. Yani ANAP, DP, AKP ve benzerleri ne yaparsa MHP’de benzerini yapacak gibi.

Peki o zaman MHP’yi MHP yapan özellik nedir diye sorulmayacak mı?



Bu haber 547 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,926 µs