En Sıcak Konular

'Türk Baharı 3 Kasım 2002'de oldu'

16 Haziran 2013 19:03 tsi
'Türk Baharı 3 Kasım 2002'de oldu' AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin İstanbul'da düzenlediği "Milli İradeye Saygı" mitinginde konuştu.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından notlar:

- Azil İstanbul seni sevgiyle selamlıyorum. Saygıyla selamlıyorum. En kalbi duygularımla selamlıyorum. 7'den 70'e tüm insanları selamlıyorum.

-İstanbul demek Türkiye demektir. İstanbul demek Ortadoğu demektir. İstanbul demek Balkanlar demektir. Kuzey Afrika, Avrupa, Asya, Afrika demektir. İşte bu kadim İstanbul başkentinden bu dünya başkentinden tüm yeryüzünü yeryüzündeki tüm dostlarımızı selamlıyorum.

-Anlıyorum ki şu anda dünya bizi izliyor. Dünyanın bir çok şehrinde dost ve kardeş şehrinde oradaki kardeşlerimiz bizim için haykırıyor. Yalana dolana talana hayır diyenler bizimle yürüyor. Günlerdir dünyanın değişik yerlerinde bizler için gösteriler yapıyorlar. Kardeşlerinin kalpleri burada atıyor. Onların kalbi nasıl burada atıyorsa İstanbul'un Türkiye'nin kalbi de o şehirlerde atıyor. Şimdi soruyorum size şu alana giremeyen kardeşlerim var. Dışarıda kaldılar. Büyük yekünler halinde geliyorlar aslında. Maalesef bu alana giremeyecekler.

-Bize dualarını esirgemeyen kardeşlerimi selamlıyorum. Avrupa, ABD, Ortadoğu, Asya'da bizi bağrına basan bizim için sokağa çıkan, hayır dualarını yollayan tüm dostlarımızı İstanbul'dan selamlıyorum.

- Dün Ankara'da bugün İstanbul'dayız. Bu mahşeri insan selinde söylüyorum. Türkiye fotoğrafı görmek isteyen varsa, uluslar arası medyaya rağmen görmek isteyen varsa fotoğraf burada. Uluslar arası medya bunu da gizleyin olur mu? BBC; CNN bunu da gizle, Reuters bunu da gizle. Günlerdir Türkiye'yi farklı gösterdiniz. Siz yalanlarınızla baş başa kaldınız.

- Bugün üniversite sınavları var değil mi? Sabaha kadar tencere tava çalanlar bu milletin çocuklarını düşündüler mi? Ne adına yaptılar acaba? Milletin çocuklarını sevdikleri için mi? Çevrece oldukları için mi? Çevrede gürültü kirliliğine karşı olmak da var. Yeşili korumak da var. Bunlar çevreci falan değil. Bunlar dürüst değil. Yenikapı'dan geliyordum. Belediye başkanlığı zamanında diktiğimiz ağaçların altında piknik yapanları gördüm. Bunlar çevrecilik adına yapıldı. Türkiye'de ne yapıldığını görmek isteyen Kazlıçeşme'ye baksın. Buradaki yüzbinlerce insan kırıp döken değil, eline çelik bilyalarla sapan taşlarını kalkıpta insanımın üstüne atan hain değil. Molotof alıp polise fırlatan, sopa alıp yağmalayanlar burada değil. Biz söyleyeceğimizi demoktarik yollarla söyleriz. Biz hukukun bize tandığı yerelrde söyleriz. İstanbul'un miting alanı neredeyse orada söyleriz. Asla hukuku zorlamayız. Bana günlerce heyetler geldi, sanatçılar geldi, Taksim Platformu'ndanız dediler onlar geldi. Görüştüm. Milletim adına bunlarla görüştüm. Kendileriyle konuştuk görüştük. Dedim ki niye bu gençler burada duruyor. Neden. Yeşili korumak için mi buradalar. Yeşili korumak için duruyorsa şu anda yargı sürecinde. Niçin o zaman yargı sürecine uyacağını söyleyen bir yönetim var. Diyorum ki yargı kararını verdi. Leyhimizde verdi o zaman da plebisit yapalım halka gidelim, halkımız ne diyorsa onu yapalım. Ne deseler beğenirsiniz. Büyük çoğunluğu evet dedi. Fakat çok enteresan dışarıda bir bayan ne dese beğenirsiniz. Önce saygı duydum sonra saygımı kaybettim. Bize böyle bir teklif yapılmadı dedi. Bir başka grubu kabul ettik onlara da aynı şeyi söyledim. Yargı sürecindeyiz yargı ne karar verirse ona bakacağız. Velevki yargı aleyhte karar verdi millete gidelim, halk ne diyorsa onu yapalım.Halk şehir müzesi istemiyorum derse 600 ağacın 500'ünü orada koruyacağız. 100'ünü çevresinde onları kullanacağız. Ne deseler beğenirsiniz çoğu güzel dedi. Güzelse hemen bu akşam gider gitmez söyleyin ve gezi parkı'nı boşaltsınlar. Çünkü Gezi Parkı belli bir grupubun parkı değil. Tüm İstanbul halkının, tüm meydana gelenlerindir. Bu parklar asla işgal altında olamaz. Benim sabrım buraya geldi. Boşalttınız boşalttınız boşaltmadığınız Kılıçdaroğlu'na terör örgütüne rağmen buraya boşaltacağız dedik.

-Şu anda Gezi Parkı boşaltıldı. Taksim Meydanı boşaltıldı. Bu millete teslim edildi. Şu anda İBB Gezi Parkı'nın içini temizledi. Çiçeklendirme yapıldı. gerçek çevreciler şu anda iş başında. Atatürk Anıtı'nın oranın da çevresindeki çiçeklendirmeler yapıldı. Çevreciler iş başında kim bunlar AK Partı. Bunların çevrecilikle alakası yok. Bunlar ağaçları keser, yeşili duman ederler. Bunların dikili ağacı yok bu ülkede. Uyarıyorum, bugün yine çağrı yaptılar. Niçin meydana gelin dediler. Saat 16:00'da çağrı yaptılar. Ey sevgili vatandaşım lütüfen bu oyuna gelmeyin. Ben sizin hizmetkarınızım. Efendi değilim. Hizmetlerimiz ortada. Bu başbakanınız İstanbul'da çöp dağlarını ortadan kaldıran belediye başkanı. İstanbul'u hava kirliliğinden kurtana belediye başkanı. İstanbul'un susuzluğunu gideren belediye başkanı. Benden önce kim vardı. CHP'li belediye başkanı vardı. O zaman ne vardı çöp dağları, kirlilik, hava kirliliği, susuzluk vardı. Özellikle 20 yaşındaki gençlere sesleniyorum. Onlara doğruyu hatırlatmak istiyorum. 180 km su getiren belediye başkanı. 2 yılda İstanbul'un hava kirliliğini ortadan kaldıran belediye başkanı. Haliç dili olsa da konuşsa. Haliç'in nasıl koktuğunu biliyorsunuz değil mi? Onu temizleyen kim? 2.5 milyar metreküp çamuru Alibeyköy'deki taş ocağına taşıdık. Orada dev bir çocuk eğlence merkezi yaptık. Haliç'in etrafı yeşil alan oldu. Orada aileleri piknik yapanları gördüm. Allahım sana hamd olsun bize bugünleri de gösterdin. Biz ne diyoruz at denize balık bilmezse halık bilir diyoruz. Biz suküt ederiz sabrederiz ama hesabını gün gelir sandıkta sorarız.

- 27 Mayıs müdahalesini Menderes'ini bu aziz millete karşı yaptılar. Bu aziz millet o müdahalecilerden hesap sordu. Erbakan karşı yaptılar. Millet sabretti sandıkta hesap sordu. Cumhuriyet mitingi, Danıştay salıdırısı, kapatma davasını AK Parti'ye karşı hukukak karşı tertip ettiler. Bu millet sabretti 22 Temmuz'da 12 Haziran'da bunun hesabını sordu. Bu millet demokrasiye sahip çıktı. Milli iradeye sahip çıktı. Ey aziz İstanbul, tüm babalar günü kutlu olsun. Ailece aydınlık geleceğe vesile olsun. Ey aziz İstanbul size soruyorum öyle bir haykıracaksınız ki tüm Türkiye'den duyulacak. Türkiye'ye oyun kuranlar tir tir titreyecekler.

- İstanbul hazırmıyız? Demokrasiye sahip çıkıyor muyuz? İstanbul hukuka sahip çıkıyor muyuz? İstanbul milli iradaye sahip çıkıyor muyuz? Bizimle misin İstanbul? Beraber miyiz İstanbul? Bir miyiz? Kardeş miyiz? İşte bu.

-Yazılı görsel, sosyal medya bunu da saptıramazsınız her halde. Gerçek burada. Gerçek fotoğraf burada. Dosta, düşmanda artık şunu anlasın. Türkiye sadece Taksim'den ibaret değil. Türkiye sadece Kuğulu Park'tan ibaret değildir. Alsancak'tan ibaret değildir. Türkiye Kasımpaşa, Fatih, Üsküdar'dır.

-Haziran seçimlerinde yüzde 50 inşallah. 2014 Mart sandıkları siz patlatacaksınız. Kardeşlerim Türkiye tüm Ortadoğu'yu bir beraber kılan Selçukluların torunlarının ülkesidir. 20 milyon kilometre kare Osmanlı torunlarının ülkesi. Türkiye yedi düvele karşı savaşmış kazanmış kardeşlik üzerine Cumhuriyeti kurmuş ülke. Hiç kimsenin oyunu işlemez. Çirkin senaryosu bize dokunamaz.

- Uluslararası medya organlarının üzerinde oyun oynayacağı ülke değil. Arap baharını gördük şimdi de Türkiye baharına hazır olun diyorlar. Dışardaki bazı kendini bilmezler. İçerde de kendini bilmezler. Ey cahil Türkiye'de Türk Baharı 3 Kasım 2002'de oldu. Ama onlar bunun farkında değil. Bunların kulağı duymaz. İşte millet işte karar.

- Türkiye sosyal medya üzerinden üzerinde ameliyat yapılacak bir ülke değildir. AP bizimle ilgili karar almış. Haddini bil ya haddini bil. Sen Türkiye ile ilgili karar almaya yetkili misin? Daha ilk gün ne dedim. Kararınızı tanımıyorum dedim. Aldıkları kararı kendilerine iade ettik. Türkiye AB üyesi değil. Müzakereci. Samimiyseniz Yunanistan'da bu kadar eylem oldu. Her taraf yakıldı yıkıldı. İnsanlar öldü. Yüzmilyarlarca euro yardım ettiniz. ingiltere'de daha yeni G8'de 50 tane göstericiyi aldılar götürdüler. Ne karar aldın söyler misin? Almanya da Fransa'da bunca olay oldu bunlarla ilgili karar alabildin mi? AB ülkelerinde bunca olay oldu karar alabildiniz mi? Yerli ve yabancı hareket eden medyaya sesleniyorum dürüst olun dürrüst. Basın ahlakı var namuslu olun. Eğer Tayyip Erdoğan'dan dürüst olmamayı bekliyorsanız yanılıyorsunuz. Biz bu yola dik çıktık ama dikleşmeyeceğiz. Bunlar bugüne kadar güdülen iktidarlara alışmış. İstedikleri gibi güdüyorlardı. İstediklerini indiriyorlardı. Türkiye'de de bazı medya kuruluşları aynı oyunun içindeler. Aynı numarayı yapıyor. Hepsi turnusol kağıdı gibi ortaya çıktı. Faiz lobisi ortaya çıktı. Taksim meydanına 30 bin kumanyayı kimlerin gönderdiğini biliyoruz. Otellerinde terörle işbirliği yapanları da çok iyi biliyoruz. Bunların hesabı sorulmayacak mı? Bu hesabı sormazsak bu millet bizden hesap sorar. Milletimizin verdiği emanete hiyanet edemeyiz. Bu uluslar arası medya AB, Suriye'yi görmez. Suriye'deki vahşeti görmez Filistin'deki katliamı görmez. Gazzede olanları görmez. Bunlar sürekli olarak Türkiye üzerinde. 10 yıl önce birken bugün 10 olan ülke birilerini kıskandırıyor. Türkiye nereden nereye geldiler. Tahammül edemiyorlar. Kararlı şekilde bu yolcuğluğu devam ettireceğiz.

- Eğer Türkiye'yi gerçekten tanımak isteyenler varsa. Gerçek bir Türkiye fotoğrafını yansıtmayanlar değil gelsinler kitlesel örgütlerden öğrensinler. Gelsinler AK Parti'yi tanısınlar. Gerçeği görsünler.

- Kendi ideolojilerini kendi yaşam tarzlarını Türkiye'nin geneli gibi yansıtanlar AB'yi AB'li muhataplarını yakından görsünler. AB'nin de bunlara karşı dikkatli olmasını oradaki dostlarımızı duyarlı olmasını rica ediyorum. Şimdi bakın kardeşlerim. AK Parti olarak 10.5 yıldır iktidardayız. Millet bize emanet verdi. Hakkıyla götürmek kararlılığındayız. Şu anda yaşı 20-25 arasında olan gençlik. Gezi Parkı'nda olan gençlik. Hepsi çekildiler amma şunu unutmayın kişi arkadaşının dinindendir. Kişi sevdikleri ile beraberdir. O samimi olan gençler 3-5 çapulcu dedim rahatsız oldular. Olsun yarası olan gocunur. Çapulcu kamu düzenini bozanlar denir. Bunlar kamu düzenini bozmak isteyenler değil mi? Terör örgütü ile ilişki içinde değiller mi? Bu ülkede 10,5 yıl önce polisin sınırsız güç kullanma yetkisi vardı bunu sınırladık. Bunu bildikleri halde, gözaltı süresini kısalttığmız, sorgulama şeklini bizim düzenlediğimizi bildikleri halde, bize karşı takındıkları tavırları anlamak mümkün değil. Cezaevlerinde, karakollarda kötü muamele vardı bunları kaldırdık. Hukuk sisteminde keyfiliğe yer yok dedik kararlılıkla uyguladık. Bunları görmüyor musunuz? İfade özgürlüğü sınırlandırılmıştı. Toplantı yapmak gösteri yapmak kısıtlanmıştı. Bunların önünü biz açtık. Şimdi tüm Türkiye'ye sesleniyorum. Siz miting yapmak istediniz de size müsade mi edilmedi. Siz toplantı gösteri yapmak istediniz de size müsade mi edilmedi. Hepsinin önü açık. Ama nerede miting alanı neresiyse orası. Toplantı gösteriye nerede müsade ediliyorsa orası. Bizimle görüşmeye gelenler biz istediğimiz yerde miting yapabilmeliyiz dediler. Şimdi bunlara ne diyeceksin. Ben kibarca davrandım. Bu ülke yol geçen hanı değil. İstediğin yerde istediğin gibi miting yapamazsın. Burası hukuk devleti neresi gösterilirse orada yaparsın. Yürüyüşünü orada yaparsın. Beyoğlu'nda Taksim'de 30 bin yatak kapasitesi var hemen hemen hepsi boşaldı. O çevredeki esnaf kan alğlıyor. Cam çerçeve kırıldı. Oradaki esnafa yazık değil mi? Şimdi bunların zararlarını kim karşılayacak. Aynı şey Ankara. Bütün otobüs durakları yakıldı, altgeçitteki seramikler kırıldı, 150 polis aracı ,200 sivil vatanadaş aracı yakıldı yıkıldı. İstanbul'dan Türkiye'ye sesleniyorum AKM bir kamu kurumudur. İşgal edildi kimler tarafından illegal ve legal zannedilenler tarafından. Oraya bazı paçavralar asıldı. Teröristlerin resimleri vardı. Pankartları paçavraları vardı. Aynı zamanda Türkiye'nin başbakanına küfürler vardı. Gelenler söylüyor, bizde çok üzüldük ama. Ama ne?İçişleri Bakanı'ma söyledim 24 saatte temizlenecek diye. Temizlendi. Cumhuriyet anıtında bölücü başı, yanında Atatürk resmi, yanında Türk Bayrağı. Ulusalcılara sesleniyorum CHP ve yandaşı terörist başı ile Türk BAyrağı ve Atatürk'ü nasıl yan yana getirdiniz. Milletvekilleriniz bunların önüne geçiyor. Sağolsun polisimiz görevini yaptı. 24 saatte oralar temizlendi. 3. hareketiniz Gezi Parkı'nı temizleyin dedim. Dün de biliyorsunuz o operasyon yapıldı temizlendi.

- Bu benim Başbakanlık görevim eğer bunu yapmıyorsam bu makamda durmamın anlamı yok. Şunu söylemem lazım bize kalkıp AB'Den dünyanın değişik yerlerinden aklı evveller özgürlük diyor. Bunun neresi özgürlük. Özgürlük hukuka saygı içinde icra edilir. Bir başkasının özgürlük alanına saldırmakla değil. Bunlar milletin özgürlük alanına saldırdılar.

- Bunların derdi başka. sözüm ona sanatçı ne diyor? Sanatçı terör estiren olmaz, teröre yaltaklık yapanı sanatçı olarak tanımıyorum. Ne diyor. Mesele Gezi Parkı'mı hala anlamadın mı diyor. CHP milletvekili ne diyor 'Mesele Gezi Parkı değil bu iktidarı devirmek' diyor. Bu iktidarı devirmenin yolu belli. Seçimdir. 2015'te seçimler var. Gücünü koyarsın ortaya indirebiliyorsan indirirsin. 2014'te yerel seçim var. Yerel seçimde gücünü görürüz. Niye böyle değil de abidik gubidik numaralar yapıyorsunuz.

- Şu 18 gün hukukun dışına çıktılar. Biber gazı kullanılıyor deniliyor. AB müktesebatına bak orada ne yazıyor. En ileri ülkelerde hatta kurşun sıkarlar ölümüne. En ileri ülkelerde. Önce uyarı atışı arkasından daha serti. Şu anda hastanelerde 3 kişi var. Bunlardan birisi benim komiserim. Akşam ona kurşunla atış yaptılar. Midesinden yaralandı. Bir diğeri de ayağından yaralandı. Bir vatandaşımız da gözünden biber gazı nedeniyle rahatsızlandı. Diğerlerinin hepsi ayakta tedaviyle evlerine gitti. Böyle bir tablo karşısında polis hukuk demokrasi sınavdan geçti. Onların sarsılamasına müsaade etmedik.


Bu haber 933 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,828 µs