En Sıcak Konular

"Büyükanıt'ın duruşunu onaylamıyorum"

31 Temmuz 2007 22:02 tsi
Acaba Asker şu anda nerede duruyor? Milletin net seçimi ve Ak Parti'nin bu net skoru karşısında ne diyecek? Asker, “Hala orada duruyoruz” diyor. Peki orası neresi idi? Ahmet Taşgetiren'in yazısı...

Ahmet Taşgetiren'in yazısı:

Büyükanıt'ın duruşunu onaylamıyorum

Genelkurmay başkanı Org. Yaşar Büyükanıt, “KKTC Askeri Günü” dolayısıyla Merkez Orduevi'nde verilen resepsiyonda Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin soruları cevaplandırıyor.

Org. Büyükanıt, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin görüşlerinin günlük olarak değişmeyeceğini belirterek “12 Nisan'daki sözlerimizin arkasındayız” diyor.

Tabii ki bu söz, haklı olarak medyanın ana gündemine oturuyor. Çünkü Türkiye Cumhurbaşkanını arıyor, seçimlerden Ak Parti'nin zaferiyle çıkılmış, bu, biraz da, Askerin bu konudaki duruşuna tehki olarak algılanmış, bu arada 12 Nisan kriterleri ve 27 Nisan e- muhtırasına atıflar yapılmış...

Acaba Asker şu anda nerede duruyor? Milletin net seçimi ve Ak Parti'nin bu net skoru karşısında ne diyecek?

Asker, “Hala orada duruyoruz” diyor.

Peki orası neresi idi?

12 Nisan konuşmasında Org. Büyükanıt şöyle bir çerçeve çizmişti: “Seçilecek cumhurbaşkanı aynı zamanda TSK'nın başkomutanıdır. Bu yönüyle TSK'yı yakından ilgilendirmektedir. Biz hem cumhurbaşkanımızın hem de aynı zamanda başkomutanımızın Silahlı Kuvvetler ve Türk milletinin sahip olduğu cumhuriyetin temel değerlerine, anayasamızda ifadesini bulan laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti idealine, devletin üniter yapısına bağlı, sözde değil özde, bunu davranışlarına yansıtacak şekilde bir cumhurbaşkanının oraya seçileceğine olan inancımı belirtmek istiyorum.”

12 Nisan'da bu sözlerin “Sözde değil özde laik” kısmı manşetlere taşınmıştı. Bugün de hatırlanan, o kısmı oldu.

Bu söz, “Asker duruşu” olarak tabii ki bir anlam taşıyor. Ancak, ilk söylendiği zaman da ifade ettim, şimdi de söylemek zorundayım ki, bu sözün işlevselliği kuşkulu...

Soru şu:

-Bir insanın sözde değil özde laik olduğunu nereden anlayacağız? bu noktada bizim kuşkularımız, herhangi bir insanın özde değil de sözde laik olduğu sonucunu çıkarmamıza yeter mi?

Öz ne?

Laiklik şablonu ne?

Bu şablon o özü nasıl kantara vuracak?

Var mı bu konuda hukuk devleti içinde net kıstaslar?

“Asker bu sözle şunu mimledi... Bunu sözde laik diye suçladı...” denebilir mi?

Adam TBMM'de yemin ediyor. Bugüne kadar hakkında bu konuda açılmış ve mahkumiyetle sonuçlanmış hiçbir dava yok.

Evren'in bile 1982 Anayasasına “Zorunlu Din Dersleri”ni soktuğu için “Gericilik”le suçlandığı bir ülkedeyiz. Kim kimden kuşkulanmıyor ki...

Bir ara, CHP lideri sayın Baykal da Cumhurbaşkanlığı için şu kriterleri öne sürdü.

“1- Kimsenin emrinde olmayacak,

2- Sadece Anayasa"nın emrinde olacak, onun gereğini yerine getirecek,

3- Anayasa"yı ve onun temel ilkelerini içine sindirmiş bir insan olacak."

Ben, bunları da suyu yokuşa akıtmanın gerekçeleri olarak değerlendirdim. Sayın Baykal “Anayasa"yı ve onun temel ilkelerini içine sindirmiş bir insan”dan söz etmekteydi. “İçine sindirmek” sübjektif bir olgu idi. Tıpkı Org. Büyükanıt'ın “Sözde değil özde” kriteri gibi... Nasıl belirlenecek bu? Hadi sorayım, biz sayın Baykal'ın ya da sayın Büyüanıt'ın “Cumhuriyet'e sözde değil özde bağlı olduğunu, Anayasal ilkeleri içlerine sindirdiklerini” nasıl anlayacağız?

O zaman da sormuştum.

-Anayasa'nın temel ilkeleri laiklikten ibaret değil. Orada bir de hukuka bağlı, demokratik ve sosyal nitelikler var. Birisi de kalkıp, “Bu çıkışlar anayasanın demokratik, hukuk devleti ilkelerini içe sindirmemenin örneği” derse yanlış mı söylemiş olur?

Kanaatimce Genelkurmay Başkanı'nın Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerine görüş serdetmesi, bu işi zorlaştırıyor ve demokratik zemininden uzaklaştırıyor.

Cumhurbaşkanı'nın nasıl seçileceği Anayasa'da belirlenmiş. Bu işi TBMM yapacak. Onun özgür iradesi üzerine söz söylemek sağlıklı değil. “Cumhurbaşkanı bizim başkomutanımız. Bu yönüyle TSK'yı yakından ilgilendirmektedir.” görüşünden yola çıkarak, kıstas belirtmek de hukuk devleti mantığı ile bağdaşmıyor. O zaman Anayasa'ya bir de “Bu konuda TSK'nın görüşü alınır, çünkü TSK'ya başkomutan seçilmektedir” cümlesi ilave edilsin, denecektir. Ya da, “Meclis Cumhurbaşkanını seçer ama, TSK'nın onayı alınır” gibi bir cümle... Bunların mantığı var mı?

Bence bu noktada en şık cümleyi şöyle kurabilir sayın Genelkurmay Başkanı:

Demokratik süreç işliyor. TBMM Cumhurbaşkanını seçecek. Biz de onu kutlayacağız.

Evet, aynen böyle...

Internethaber



Bu haber 455 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,880 µs