En Sıcak Konular

İran'ın faaliyetlerine dikkat

2 Haziran 2013 09:05 tsi
İran'ın faaliyetlerine dikkat "Eğer yeni hayal kırıklıkları yaşamak istemiyorsak..."



Devletlerin dış siyasetlerinde coğrafya ve tarih bazı değişmez davranış kalıpları oluşturur. Bu bağlamda Anadolu’da kurulan devletler birçok konuda benzeri tavırlar sergilemişlerdir. Anadolu için İran, yani Persler her zaman doğal bir tehdit olagelmiştir. Aynı şekilde kuzeyden gelen akınlar da bir diğer ana tehdit kaynağıdır. Dolayısıyla Türk dış politikasında İran’ın veya Rusya’nın yerini doğru tespit etmek isterseniz yüzlerce, hatta binlerce yıllık bir çerçeveden konuya bakmanız gerekir. Böyle baktığınız zaman eski Yunan’dan Bizans’a, oradan Osmanlı’ya ve Cumhuriyet’e kadar İran’ın Anadolu’ya bakışında değişmeyen unsurlar olduğu rahatça görülebilir. Başka bir deyişle Müslümanlığa girmek İran’da belli davranışları değiştirmiş olmasına rağmen, bazı durumlarda İran’ın kadim kökenleri zamanla İslam ve Şiilik perdesi arkasında hayat bulmuştur.

İran’ın Şiileşmesi ise kaderin bir cilvesi olarak Farslar tarafından değil, Türkler tarafından sağlanmıştır. Kendisi de bir Türk olan Şah İsmail İran’ın tamamını büyük oranda Şiileştiren kişidir. Daha önceleri Kum ve çevresinde güçlü olan Şiilik ondan sonra İran’ın tamamına hâkim olmuştur. Şah İsmail bunun için büyük Sünni katliamları yapmaktan da çekinmemiştir. Ayrıca Şah, mezhep farkını Anadolu’nun içlerine sarkmak ve bir diğer Türk imparatorluğu olan Osmanlı’yı ele geçirmek için de kullanmıştır. Benzeri bir tutum İran’ın Arap dünyasına yaklaşımında da görülebilir.

***

İlginçtir İran’ın mezhep üzerinden dış politika inşa etme ve diğer bölge ülkelerine sızma çabaları modern zamanlarda da sürmüştür. İran, 1979 İslam Devrimi’nden sonra ‘İslam devleti’ olduğunu iddia etmişse de 1979 sonrasında tarihsel sürekliliğin sürdüğü görülür. Bu durumu İran’ın Azerbaycan politikasında net bir şekilde görebiliriz. Sözde İslam devleti olan İran, Müslüman bir ülke olan Azerbaycan’ın toprakları Hıristiyan Ermenilerce işgal edilmesine ve 1 milyona yakın Müslüman öz vatanlarından sürülmesine rağmen Ermenistan ve Rusya ile birlikte hareket etmiştir. Bu tutum bugün de sürmektedir.

Osmanlı yüzlerce yıl İran tehdidini dizginlemekle uğraşmıştır. Osmanlı’ya askeri anlamda gücü yetmeyen İran ise dini ve toplumsal rahatsızlıklar üzerinden, yani içeriden komşusunu zayıflatmaya çalışmıştır. Bu mücadele imparatorluğun son yüzyılında dahi son derece canlıdır.

İran’ın Suriye, Irak ve Lübnan politikaları bizlere bir kez daha kanıtlıyor ki İran hâlâ eski İran’dır. Eğer yeni hayal kırıklıkları yaşamak istemiyorsak komşumuzun ülkemiz içindeki faaliyetlerini de yakından takip etmemiz şarttır.

Sedat Laçiner / Star (İlgili kısım)



Bu haber 1,955 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,760 µs