Zaman gazetesinden Mehmet Kamış'ın köşe yazısından ilgili kısım:
Ağaçlar da bir kentteki, bir dünyadaki hayatın en önemli sac ayaklarından birisidir. Bu nedenle ağaçların kolay kesilmesi, bu kadar kolay ortadan kaldırılması, bunların yerine yol, bina ya da AVM yapılması insan vicdanının kabul edeceği bir şey değildir. Günlerdir Gezi Parkını konuşuyoruz. Orada kesilecek ağaçlar her vicdanlı insanın yüreğini acıtıyor. Yenibosnada, Bahçelievlerin neredeyse tek parkının ağaçlarının kesilip orasının otoparka dönüştürülmesine, Florya Ormanının yola gitmesine, ağaçların AVM ve rezidans inşaatı için ortadan kaldırılmasına karşı çıkmanın son derece masum bir içeriği var. Bizim için bu olayın basit gerçeklikten başka bir yönü yok.
Bunları konuşurken de bir başka gerçekliği göz ardı etmemek gerekiyor. Recep Tayyip Erdoğanın 1994 yılında İstanbul Belediye Başkanı olmasından sonra çok daha yaşanabilir, çok daha yeşil bir İstanbulda yaşadığımız muhakkak. Bizanslı tarihçilerin İstanbula tabiat Osmanlıyla girdi dediği gibi bu tarihten sonra yeşil bir kere daha girdi İstanbul sınırlarına. Daha önce sadece belediye yöneticilerinin elinde olan sosyal tesisleri halka açıp oralardaki yeşil alanları kat be kat arttırdı. Florya sahillerinin neredeyse tamamı yeşil alana dönüştürüldü. Yeni ağaçlar dikildi, mevcut ağaçlar ıslah edildi.
Belediyenin Ağaç A.Ş isimli şirketi çok önemli işlere imza attı. Bu dönemde kentin çeşitli yerlerinde yüz binlerce ağaç dikildi. Bu sosyal ve çevreci belediyecilik anlayışı da gerek Tayyip Erdoğanın gerekse AK Partinin oylarını arttırmasında önemli rol oynayan etkenlerden birisi oldu. Ama bugün toplumda bu anlayışın zayıfladığı, inşaat sektörünün yeşil olan her yere göz diktiği kanaati hakim! Önceki anlayışla yapılan ve toplumda büyük beğeni toplayan sosyal ve çevreci belediyecilik anlayışının yerini AVM ve rezidans yapan bir anlayışa terk ettiğini düşünenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Reaksiyoner grupların agresif tavırları bizi ilgilendirmiyor. Biz çocukluk arkadaşlarımızın hayatlarının korunmasını istiyoruz. Her kesilen ağaç kim bilir kimin hayat ağacı. Kimsenin bu ağacı kesmeye hakkı yok.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle