iyibilgi Ankara iyibilgi Ankara
İran, Türkiyenin terör örgütü PKKnın tasfiyesi noktasındaki barış sürecinin yaşattığı travmayı ne kadar atlatabildi bilinmez ama Ankara ile Tahran arasındaki asla zikredilmeyen rekabetin pratik alanı olarak Suriyeyi kullanmaya devam ediyor.
Ancak bu mücadele arazisi asla ucuz değil! Tahran yönetimi bizzat ambargo altında olduğundan ve yer altı zenginliklerine rağmen halkını ağır şartlarda yaşamaya mecbur ettiğinden, Suriyeye harcadığı paranın duyulmasını istemiyor!
Bu paralarla açılan yara Suriye halkına kan kaybettiriyor ama kan nakli İrandan geldiğinden, İran halkı da şu sıralar neden solgun göründüğünü kendine soruyor! S. Arabistan ve Katar gibi ülkeler de Suriye için büyük paralar harcadılar ama hem bunun için yeterli bütçeleri var hem de küresel serbestlikleri!
Peki İran rejiminin Suriyede batırdığı para nasıl bir yekûna ulaştı? Son iki yıl içinde Tahranın açılan kesesinden Suriyeye giden miktarın 20 milyar dolara eriştiği dillendiriyor. Bu büyük bir meblağ!
Bu durum, iki yıl önce çatışmalar ilk başladığında Suriye ekonomisinin buna dayanmasının mucize olacağını dillendirenlerin bugünkü şaşkınlığını biraz azaltabilir. Çünkü bu ve benzeri yardımlar olmasaydı Suriyenin en azından 4-6 ay önce ekonomik olarak tıkanacağı dillendiriliyor şimdi Ortadoğu medyasında.
İran bütçesi ise bunları karşılamaya sınırlı bir imkân tanıyor. Çünkü İrandan giden paralar sadece Şama değil Mısıra da erişiyor ve Kahire muhaliflerinin cebine giriyor. Kimi körfez ülkelerine giden yardımlar da bu kalemlere eklenebilir.
Böyle bir dış bütçe ilgi çekici olsa da asıl konu bu paranın İran halkından çıkıyor olması. Uluslararası ambargo ile birleşen böylesi bir yük İran kamuoyunu hayli rahatsız ediyor. Hissedilen günlük ihtiyaçları karşılamada yaşanan orta sınıf fakirliği oluyor!
Siyaseten Suriye krizinin uzamasını başarı sayan İran dış politikası, aynı zamanda kendi cebini deliyor. Bu durumun 14 Haziranda yapılacak seçimlere nasıl yansıyacağı Tahran yönetiminin endişe konularından biri.
Çünkü bu seçimlerin kendi dinamikleri hayli stres üretiyor. Daha dün İran İçişleri Bakanlığı, Anayasa Koruyucular Konseyinin cumhurbaşkanlığı adaylığına onay verdiği isimleri açıklaması, daha doğrusu onay vermediklerini açıklaması bu ipuçlarından biri.
Çünkü adaylardan 686 kişiden 8ine onay verilmesi, veto edilenler arasında eski Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani ve mevcut Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejadın danışmanı ve dünürü İsfendiyar Rahim Meşainin de bulunması ülkenin sinirleri iyice germiş durumda.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle