iyibilgi özel" /> iyibilgi özel"/>

En Sıcak Konular

Amerika'nın genel stratejisi!

22 Mayıs 2013 12:45 tsi
Amerika'nın genel stratejisi! Washington sonrası Ankara'nın Kuzey Irak'taki pozisyonu değişti mi? iyibilgi özel

Bilkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi, CHP Enerji Komisyonu Başkanı ve TMMOB Petrol Mühendisleri Odası Enerji Politikaları Çalışma Grubu Başkanı Necdet Pamir ile Washington ziyareti sonrası Türkiye'nin enerji politikalarının durumunu konuştuk.

Enerji Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Başbakan Erdoğan'ın Washington ziyareti öncesi ABD'li temsilciler ve senato meclisi yetkilileri ile bir araya geldiği görüşmede yetkililere 6 milyar metreküp doğalgaz sparişi vermişti. Yaklaşık bir ay sonra, Başbakan'ın ABD ziyareti sırasında öğrendik ki, Amerikalı yetkililer "farklı gerekçeler göstererek 2016'da dahi LNG vermelerinin zor olduğunu söylemişler" Ankara, sipariş verirken bu farklı sebepleri tahmin edemedi mi yoksa o ziyarette bir şeyler ters mi gitti?

Giderken neyi hesap ettiklerini bilemiyorum ama aldıkları cevaptan anlaşıldığı gibi bu olacak bir şey değil. ABD, üretebildiği gazı kendi ihtiyacı için 2020'ye kadar ayırdı. Bizimkiler herhalde ortalığa bir pazarlık unsuru atıp "biz bunu sizden alalım, siz de bize şu konuda yardım edin" gibi bir şey düşündüler, belki. Basit tüccar mantığı.

Hürriyet gazetesinin Washington Temsilcisi Tolga Tanış Başbakan Erdoğan'ın ABD gezisi öncesi Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın üst düzey bir ismi ile yapmış olduğu mülakatta Beyaz Saray'ın Kerkük ilgisine dikkat çekmişti. "Biz Amerikan şirketlerine Kerkük'ten uzak durmalarını söyledik. Kerkük'ün durumu özel. Amerikan şirketleri bunu biliyor." diyen yetkili, sizce neden sadece Kerkük'e odaklanıyor?

Kerkük'ün hala özel bir statüsü var. Ne Kuzey'deki bölgesel yönetime terk edilmiş, ne tam anlamıyla merkezin uhdesinde, orası daha sonra çözümlenmek üzere özerk bir yapı olarak bırakıldı. Dolayısıyla Kerkük ile ilgili atılacak her adım zaten Bağdat ile bölgesel Kürt yönetimi arasında varolan ihtilafı daha da körükleyecek. Amerika'nın dönemsel olarak egemen olan yaklaşımı şuna dayalı: Hiçbir biçimde merkezi hükümetin onaylamayacağı projelere girişimde bulunmayın, buranın istikrarını daha fazla bozmayın. Türkiye'ye de Exxon'a da bunu söylüyorlar. Şimdi kimisi diyor ki, bu Amerika'nın iki yüzlü politikası ; tavşana kaç, tazıya tut diyor. Bizimkiler de bunu söylüyor, "orada 30 tane şirket var biz neden uzak duralım?" Şimdi resim şu: Bizde bir takım konuşmalarda "Irak'ta muğlak bir yasal altyapı var." deniyor. Hiç muğlak değil! Pratiğinize teori uydurmaya çalıştığınız için muğlak diyorsunuz. Anayasasının 111. ve 112. maddeleri ile yerine yenisi gelene kadar 101 ve 272 sayılı kanunları şunu söylüyor: Nerede üretilirse üretilsin, tüm hidrokarbonlar Irak halkına aittir. Onun ötesinde Irak'tan petrol ya da doğalgaz, ürün ya da ham olsun, bunların ihracı ve ihtali yalnız ve ancak merkezi hükümete ait petrol alım ve satımından sorumlu devlet şirketinden yapılacaktır. Dolayısıyla kuzeydeki bölgesel yönetimin imzaladığı anlaşmaların mutlaka merkezi hükümetin onayından geçmesi lazım. Birileri orada fiili durum yaratıyor, merkezi hükümet de buna karşı açıklamalarını yapıyor, tepkisini koyuyor.

Başbakan Erdoğan, Washington'a gitmeden önce ABD'li petrol devi Exxon'la petrol aramak için Kuzey Irak yönetimiyle anlaşma yapıldığını ve ABD seyahatinde konunun olgunlaşacağını söylemişti. Bu durumda Erdoğan Beyaz Saray'ın Kuzey Irak hassasiyetini Exxon gibi şirketler üzerinden aşmak istiyor olabilir mi?

Deniyor ki, "Exxon demek Amerikan yönetimi demektir". Bu böyle değil! Ben TPAO (Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı) Genel Müdür Muavini sıfatıyla müzakerecilerden biri olarak bulunduğum Bakü-Ceyhan müzakarelerinden biliyorum. Exxon, Chevron ya da kim olursa olsun, genelde İran ya da Rusya üzerinden Azeri petrollerinin taşınmasını kendi şirket çıkarları için dayatırken, Clinton yönetimi stratejik olarak Bakü-Ceyhan hattı üzerinden çeşitlilik olması, Rusya monopolünü kırmak, İran'a gaz vermemek için Türkiye üzerinden gidilmesini bastırdı ve o sayede Bakü-Tiflis-Ceyhan oldu, Amerika'daki bazı şirketlerin arzu hilafına. Benim görüşüm böyle. İkincisi de, Exxon ile Obama yönetiminin arasının çok iyi olduğunu kim iddia ediyorsa, yalan söyler. Obama'nın çok daha popülist bir politikası var. Petrol şirketlerine daha fazla vergi bindiriyor, tüketicinin daha fazla hırpalanmaması için. Onun için şirketler ile öyle özdeş falan değil.

Amerika'nın genel stratejisi şu: Irak'ta Maliki'nin yerine kim gelirse gelsin, Şii ağırlık bir yapı olacağı ve doğası gereği Amerika'dan çok İran'a yanaşık olacağı belli. Nüanslar olabilir. Uluslararası Enerji Ajansı'nın en son yayınladığı raporda şunu görecekseniz, Kuzey Irak'taki petrol rezervleri, ispatlanmış rezervler itibariyle yaklaşık yüzde 7'sidir toplamın. Yüzde 17 nüfus ile ilgili verilen bir haktır. Yani yüzde 7'ye karşılık yüzde 17 alıyorlar... Kuzey'deki yönetim neden koştura koştura bu işi savunuyorlar, belli. Pragmatik. İki, ben eğer Kürtler ile yakınlaşır, Maliki'yi, El Hakim'i ya da Mukteda El Sadr'ı karşıma alırsam, bunlar daha da fazla İran'a yanaşacaktır. Bu da, deniz yoluyla yapılan petrol ticaretinin yüzde 35'ini, toplam petrol ticaretinin yüzde 20'sini ifade eden Basra Körfezi'nin sadece iran tarafından değil Irak tarafından da tehdit altına alınması, Amerika'nın hiç işine gelmiyor. Basra Körfezi'nin güvenliği ve kesintisiz akış, Başkan Roosevelt'den beri değişmeyen Amerikan politikasıdır. Nihayet hidrokarbon kanunu henüz parlamentodan geçmedi. Hala Amerikan yönetiminin kendi istekleri doğrultusunda, buna bağlı olarak da çok uluslu şirketlerin taleplerine daha uygun olarak, şimdi Kuzey'in teklif ettiği ama merkezi hükümetin bir türlü yanaşmadığı tarz bir çözümü, Maliki'yi karşısına almadan, onunla pazarlık ederek bulma umudunu hala muhafaza ediyor, Washington.  Bütün bu nedenlerle, bizim Kürtler ile ilişkimiz "Katolik evliliği" değil, dönemseldir, taktikseldir. Yarın öbürgün ne olur bilinmez ama bugün Amerikan yönetimin tavrı bu. Exxon'da orada, Chevron'da orada şeklindeki demogojinin geçerli olmayan tarafı şu: Oradaki şirketler Kürtler ile flört ediyor, Maliki'den daha fazla ne alabilirim güneyde diye.

Kuzey'de 2008'den bu yana boru hatları döşeniyor. Girin Genel Enerji'nin sayfasına, Şubat ayı faaliyet raporunda görürsünüz, CFO'su Julian Metherell'in açıklamalarında da görürsünüz, "ya Bağdat altyapısı üzerinden ya da 'bağımsız Kürdistan' altyapısı üzerinden 2014 itibariyle" ihracatı gerçekleştireceğiz, diyorlar! Zaten boru hattını döşediler. Habur'a doğru gidiyorlar. Bir bypass çekecekler, BOTAŞ da bu tarafı geliştiriyor! Yani yaptıkları Irak anayasasına aykırı.

Genel Enerji üzerinden İngilizler'i okuyabilir miyiz?

Tabii ki. Genel Enerji'nin en büyük ortaklarından biri de Rotschild'ler! Şirketin hisse dağılımına bakın, Karamehmet azınlık hissesidir.

Başbakan Erdoğan Obama'ya karşı, uluslararası şirketleri mi öne sürüyor?

Yo, kendi pratiğine bakıyor ve Exxon'da geldi vs. diyerek bunu yapabileceğini düşünüyor. Barzani yönetimiyle de danışıklı dövüş var. Time dergisi ile Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani'nin yaptığı röportajı hatırlayın. "Bağımsız Kürdistan" ümidi olup olmadığı sorulan Neçirvan Barzani, Irak petrolünün dünyaya ulaşmasında "tek umut kapısının da" Türkiye olduğunu vurgulayıp,  "herşeyden önce çevremizdeki en az bir ülkeyi ikna etmek zorundayız. Onları ikna olmadan, biz bunu yapamayız" diyordu. Olay çok açık. Barzani ile anlaşılmış. Türkiye ve Suriye'nin kuzeyinden geçilecek, denize ulaşılacak. Petrol de paylaşılacak. Kuzey Irak'ta ham petrol taşımacılığı gerçekleştiren ve bu konuda tek yetkili olan kimdir, ona bakmak lazım.

Peki bu plan oldu-bittiye mi geldi?

Bu karakolda biter. Son bir ayda Irak'da 750-800 kişi öldü. Bizim bunu körüklemeye hakkımız var mı? Iraq Body Count diye bir örgüt var, kaç kişinin öldüğünün hesabını tutuyor! İnsanlık adına utanç verici...

Rusya'nın bu masadaki konumu nedir?

Rusya, payını alacak tabii. Suriye'deki çıkarlarını kaybetmek istemiyor. Onun da derdi Esad gittiği zaman, yerine kim gelecek ve gelecek olanlar kontrol edilebilecekler mi?

www.iyibilgi.com  özel



Bu haber 2,948 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,580 µs