En Sıcak Konular

İyi akademisyen, kötü estetikçi, yaralı politikacı!

30 Temmuz 2007 15:36 tsi
İyi akademisyen, kötü estetikçi, yaralı politikacı! Prof. Zafer Üskül’ün yeni anayasa önerisine ‘Atatürk ilke ve inkılapları’ ile giriş yapması en kibar ifadeyle ‘estetik’ yoksunluğu olsa gerek! Yoksa aynı Üskül imam-hatip’lerin sınırlandırılmasını da istiyor. Üskül̵

‘Zamanlama’ denen bir şey varsa, Prof. Zafer Üskül bu konuda pek iyi değil. Zaten CHP lideri Baykal’dan gelen zamanlamalı yanıt da bunu gösteriyor; “dakika: 1, gol:1”.

Başbakan Erdoğan’ın AKP’ye oy vermeyen kesimleri “mesajınızı aldık, müsterih olun, hepinize hizmet için buradayım” kapsayıcı mesajından sonra zaten diken üstünde duran AKP muhalefetini heyecanlandıran bundan iyi bir açılım olamazdı.

Tabii bu eleştiri, “şimdi değil, sonra söylenseydi” manasına değil. Çünkü Üskül’ün anayasanın düzenlenmesine ilişkin teorilerinin geçmişi, “şimdi değil, bu bakışla hiçbir zaman değil” söylemini de getirebilir.

Teori iyi de…

Aslında Üskül hocanın söylediği basit. 1982 Anayasası yerine genel ilkelerle yetinen bir anayasa gerektiği, "düzenleyici anayasa" modelinin bırakılıp "çerçeve anayasa" düzenine geçişi öneriyor Üskül.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın sadeleştirilip, daha sivilleştirilmesi ihtiyacı olduğu söylenebilir. Bu yönde halihazırdaki anayasaya getirilen çok kritik bulunuyor. İtirazların bir kısmı da haklı.

Ancak mesele bu mu? Örneğin milletvekili yemininin sadeleştirilmesi? Bu metnin ne derece okuma zorluğu yarattığı, hatta kimi yerde tekrarlara gittiği malum. İyi ama Cumhuriyetin kurucu ve birleştirici harcı Atatürk ilke ve devrimlerinin bu metinden çıkarılması ne demek?

Veya soruyu şöyle soralım. Bu noktaların metinden dışlanmasının teknik zorlukları giderici veya anlamayı zorlaştırıcı özelliği ne? Yani itiraz niceliğe mi niteliğe mi?

Prof. Üskül şu anda Türk kamuoyunda adı sık anılan bir karakter. Neden bu önerisi. Ama kısa süre önce Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilebileceği yönünde speikülasyonlarda da adını duyurmuştu.

Yine de asıl ününü bunlara değil, geçtiğimiz sene “TÜSİAD'a hazırladığı”, "Türk Demokrasisinde 130 Yıl" başlıklı raporu. Bu raporda sadece yukarıdaki önerileri değil, başka ilginç tezleri de vardı.

Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması, Milli Güvenlik Kurulu ile ilgili maddelerin anayasadan temizlenmesi,  Yüksek Askeri Şura kararlarına yargı yolunun açılması, imamhatip liselerinin din adamı ihtiyacını karşılayacak sayıya indirilmesi, din eğitiminin zorunlu olmaktan çıkarılması gibi.

Anayasa metinleri ülkelerin ana kaideleri olduğundan üzerlerinde yapılacak değişikliklerin kapsamlı bir mutabakat ve inanç içermesi gerekiyor. Yani aslında bu işin çok özenli ve kırıp dökülmeden yapılması şart. İyi ama Üskül bu geleneği uyuyor mu? Bunu söylemek zor.

Anayasa’nın daha demokratik ve sivil olması savunusunu daha birinci dakikada içinde Atatürk geçen bir sunumla ortaya atmak son derece cepheleştirici bir tutum.

Bu noktada Sabah yazarı Erdal Şafak’ın konuya ilişkin köşe yazısına göndermek yapmak neredeyse zorunlu; “Bir yandan ‘Cumhuriyet'in kurucu ilkelerini koruyan ve onlara sahip çıkan demokratik bir anayasa olmalı’ derken, bir yandan da ‘"Yeni anayasa Atatürk ilke ve inkılapları kavramlarından temizlenmeli’ önerisiyle, durduk yerde ‘Cumhuriyet'in kurucu ilkelerinin neler olduğu’ tartışmasına yol açmasından kaygılanıyoruz. Daha doğrusu, Türkiye'yi germekten başka hiçbir sonuç vermeyecek ‘Atatürk ilke ve inkılapları’nın Cumhuriyet'in kurucu değerlerinin temeli olup olmadığı kavgasını tetiklemesinden korkuyoruz.”

Son derece yalın ve sağlam bir eleştiri. Kimsenin Prof. Üskül’ün akadamik saygınlığına diyecek bir şeyi yok. Ama sanırız politikacı kimliği ile attığı ilk adım çok yerilecek.

Anayasa elbette “hukuki” uzmanlık ister ve şarttır ama bununla beraber ve ayrılmaz biçimde politik ve geçmişe göndermeler yaparak dersler çıkaran bir metindir de.



Bu haber 318 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,747 µs