Babacan: Fazıl Say için başka şeyler olabilir

21 Nisan 2013 13:54 tsi
Piyanocu Fazıl Say'ın aldığı ceza Ali Babacan'a da soruldu. Babacan, Mahkemeler tabii devreye girebilir, hukukun yaptırım gücü önemli ama toplumsal vicdanda bulduğu yer bana göre çok daha önemli' dedi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Türkiye tabii ki düşünce özgürlüğünün, ifade özgürlüğünün daha da gelişmesi gereken bir ülke. 'Bu konuda mükemmeliz' diyecek halimiz yok ama son 10 yılda çok ciddi bir ilerleme oldu" dedi.

Babacan, Washington temaslarının ardından düzenlediği basın toplantısında, insan hakları konusunda Türkiye'ye yönelik eleştirilere dair soruları yanıtladı.

"Orada ilerleme var da yeterince hızlı ilerlemiyoruz. Her sene daha ileriye doğru gidiyoruz fakat arzu ettiğimiz noktanın gerisindeyiz. Ben öyle tanımlıyorum hep" ifadesini kullanan Babacan, ABD'de bulunduğu süre içerisinde bu konuda kendisine bir soru gelmediğini söyledi.

Babacan, bir tek Fazıl Say ile alakalı konunun Atlanta'da sorulduğunu aktararak, şöyle devam etti:

"Şunu unutmamamız gerekiyor. Türkiye tabii ki düşünce özgürlüğünün, ifade özgürlüğünün daha da gelişmesi gereken bir ülke. Bu konuda bizim tereddütümüz yok. Yani 'mükemmeliz bu konuda' diyecek halimiz de yok ama son 10 yılda çok ciddi bir ilerleme oldu. Eskiden tabu kelimeler vardı, tabu kavramlar vardı, konuşulamaz, edilemez pek çok şey vardı Türkiye'de. Bugün çok şükür o dönemler artık bitti."

İfade özgürlüğü kullanılırken karşı tarafa hakaret boyutuna ulaştığı anda birilerinin bir şeyler söylemesi, yapması gerektiğini vurgulayan Babacan, "Yani ifade özgürlüğü, başkalarına hakaret etmek, başkalarını aşağılamak ya da ifade özgürlüğü, insanları teşvik etmek, şiddeti, vahşeti teşvik etmek noktasında kullanıldığında da bunun dünyanın her yerinde yaptırımı var. Dolayısıyla o ince ayarı da mutlaka dikkatli şekilde yürütmemiz gerekiyor" dedi.

"Vatandaşların vicdanında değerlendirmesi gereken bir konu"

Babacan, "Fazıl Say'ın durumuna bakışına" ilişkin bir soru üzerine, mahkemelerin kararını verdiğine, karar üzerine tartışmayı doğru bulmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Ama insanların da genelde bir şeyler söylerken, eğer vatandaşlarımız için, toplumumuzun önemli bir kesimi için gerçekten çok kutsal bir konuysa onu yerecek, ona hakaret edecek bir söylem konusunda da dikkatli olunması gerektiğini düşünüyorum. Bunun yolu mahkemeler yoluyla böyle bir hapis cezası mıdır ya da yolu başka şeyler midir, başka yaptırımlar mıdır, bilmiyorum tabii. Bunlar da Türkiye'de hep tartışılabilecek konular açıkçası. Ama sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde bu kavramlar var. Yani ifade özgürlüğünü hakarette kullanıyorsanız bunun bir sınırı var. Bu sadece bizde değil, Avrupa'da, Amerika'da bunların hep karşılığı var.

Tabii Türkiye bu konuda hep sürekli kendini yeniden bir bakıma keşfeden, kendini sürekli daha iyiyi arama çabasında bulan bir ülke aynı zamanda. Biz de hükümet olarak hep daha iyiyi arzu ediyoruz. 10 yıl öncesine göre çok farklı bir noktadayız, belki inşallah 10 yıl sonra da bugünkünden çok daha farklı bir noktada olacağız."

Fazıl Say'la ilgili mahkeme kararına kendisinin bir yorumda bulunmasının doğru olmayacağını ifade eden Babacan, bunu biraz da aslında vatandaşların vicdanında değerlendirmesi, toplumun toplumsal vicdanında yargılaması gereken bir konu olarak gördüğünü dile getirdi.

Babacan, şöyle konuştu:

"Mahkemeler tabii devreye girebilir, hukuk mutlaka önemli, hukukun yaptırım gücü önemli ama yani şöyle sıradan bir vatandaşımıza sorduğunuz zaman, bu söylenen doğru mudur, bunun karşılığı ne olmalı diye, yani toplumsal vicdanda bulduğu yer bana göre çok daha önemli. Ama Fazıl Say bizim saygı duyduğumuz, gerçekten Türkiye'nin övündüğü bir sanatçı, dünyanın her yerinde tanınan, sanat dünyamızın çok önde gelen isimlerinden birisi."

Babacan, bunların tartışılmasının da aslında çok faydalı olduğunu, bir ülkede tartışmaların açık ve özgür olarak yapılmasını çok önemli bulduğunu belirterek, "Çünkü tartışa tartışa doğruyu mutlaka buluruz biz Türkiye olarak. Şimdi bakıyoruz televizyonlarda, benim çok hoşuma gidiyor, akşamları 15-20 kanalda tartışma programı var. Herkes her şeyi söylüyor, tartışıyor özgürce, her türlü fikir var. Ve o düşündüğünü özgürce söyleme, savunma konusunda insanlar artık çok daha rahat" dedi.

aa

Bu haber 654 defa okundu.