En Sıcak Konular

'AKP'yle 20 yıl daha mümkün'

29 Temmuz 2007 10:00 tsi
'AKP'yle 20 yıl daha mümkün'
İsrailli Ortadoğu uzmanı, Profesör Barry Rubin, AKP'nin 22 Temmuz'da elde ettiği seçim zaferinin Türkiye'nin dünyadaki konumlanışına etkisini değerlendirdi. Rubin, AKP'nin sabırlı olup büyük bir hata yapmaması ve ülkeyi siyasi değil sosyal yoldan dönü

Kadri GÜRSEL'in haberi:

Profesör Barry Rubin'in Milliyet'in sorularına verdiği cevaplar şöyle:  Amerikan ve İngiliz basınının Türkiye'deki temsilcilerinin geçtikleri seçim haberlerinde kentli orta sınıfın laiklikle ilgili kaygılarını genelde bir küçümseme ile yansıttıkları izlenimini edindim. Orta sınıfta ABD'nin Türkiye'de ılımlı İslami bir rejim kurulmasını desteklediği kanaati de yaygın. Daha az laik ama daha demokratik bir Türkiye, Amerikan çıkarları açısından gerçekten de daha arzulanır bir Türkiye midir?
RUBIN: Bir ayrım yapalım. Birinci kategori: Medya ve entelektüel çevrelerin radikal İslam sorununu önemsemediklerini mi düşünüyoruz? Mesela şöyle tepkiler veriyorlar: 'AKP mi? Büyük mesele değil; o kadar da kötü değiller; gerçekten de ılımlılar, her şey yolunda' vs.
Bu insanların Mısır'daki Müslüman Kardeşler için ve daha bir çok başka şey için de aynı şeyi söylediklerini hatırlamak gerekir. Bu sürüp giden bir tavır.
Politikaları belirleyenlerin cephesinden bakınca iş tamamen farklı. Karar vericiler, 'Bu bir felaket değil, korkunç değil, bu hükümetle çalışabiliriz' derler, ama 'Bu, hiç iyi olmadı' da derler. 'Bunlardan müttefik olur mu? Bu insanlara güvenebilir miyiz?' diye sorarlar.
Bu seçimlerden sonra AB, Türkiye'yi almak için daha istekli mi olacak? Hayır! Olmayacak...
Şöyle düşüneceklerdir: 'Türkiye sadece İslami yönelimli bir hükümete sahip olmakla kalmadı, aynı zamanda İslami yönelimli bir ülke de oldu. Yüzde 47'si, pragmatik olduğunu söylese de İslam yönelimli bir partiye oy veren bir ülkeyi AB'de ister miyiz?' Cevap hayır olacaktır.
ABD, 'Bu hükümetle çalışabilir ve yaşayabiliriz' diyecek midir? Evet, diyecektir. Peki, 'Bu hükümet radikal İslam ve İran'la mücadelede büyük bir müttefik olur' diyecek midir? Hayır!
Dolayısıyla burada tamamen farklı iki kategori vardır. New York Times okuyan yeğenim 'Türkiye'de bir şey olduğu yok' diye düşünecektir. Bu kadar gürültü başını örten kadınlara karşı insanların önyargılı olmasından mı çıkıyor? Peki toplumun esas yönelimiyle ilgili konular nerede? Bunlar yazılmıyor.
ABD Türk hükümetini düşman olarak görmüyor. Tam tersine ticaret yapabileceği, çalışabileceği, konuşabileceği bir hükümet olarak görüyor. Ama bu, Türkiye'nin 20-30 yıl önce olduğu gibi bir müttefik olarak algılandığı anlamına gelmez. Müttefikiniz için bir şeyler yaparsınız. Ve ABD bu hükümet için karşılıksız iş yapmaz. Türkiye, güçlü biçimde Batı yanlısı bir ülke olarak görülmekten, kabul edilebilir bir ülke konumuna gelmiştir.


ABD ile ittifak olanaksız
Türkiye ve ABD'nin yeniden müttefik olmaları mümkün mü?
RUBIN: Bu hükümet ABD'nin yakın müttefiki olamaz.

Konuya hükümetler değil de devletler arasındaki ilişkiler açısından bakınca...
RUBIN: Türkiye'nin yaşamsal çıkarları nelerdir? Birincisi, ABD Türkiye'nin AB üyeliğini hep desteklemiştir. Bu devam edecek. İkinci olarak ABD Türkiye'yi Orta Asya ve Kafkaslar'da da destekledi, enerji kanallarının çeşitlendirilmesi için. Bunlar iki işbirliği alanı. Ama, genel olarak terörizm, İran'ın nükleer programı, Arap-İsrail sorunu ve Irak'ın geleceği konularında ABD'nin Türkiye'den yakın ve enerjik bir işbirliği bekleyebileceğini hissettiğini sanmıyorum. Türkiye ve ABD iyi ve normal ilişkilere sahiptir. Ama 'müttefik midirler?' sorusunu sorma ihtiyacını duymam bile.
Rahatsızlık var. Çünkü Amerikalılar Türklerin ABD ordusuna Kuzey Irak'a geçiş izni vermemesine, Türkler de PKK'ya takılmış haldeler. Büyük resimdeki, 1946'da ortak anlayış ve çıkarlar temelinde kurulmuş ittifakın bugün artık eskisi gibi olmadığı gerçeğiyle kıyaslandığında, bu iki sorun daha önemsizdir.

Hamas AKP'nin seçim zaferini bölge halklarının İslama yönelişinin bir göstergesi olarak yorumladı. Aynı zamanda bu zafer birçok AB ülkesi ve AB Komisyonu tarafından selamlandı. AKP, AB Komisyonu tarafından Türkiye'deki tek AB yanlısı parti olarak görülüyor. Bu bir çelişki değil mi?
RUBIN: Cok ilginç bir paradoks... Türkiye'de Batı tarzı liberal bir parti yok. Bu üç partiden biri sol milliyetçi olarak tanımlanabilir, bir diğeri sağ milliyetçi ve üçüncüsü de İslami temelli, merkez sağa yerleşmiş dahi olsa... Sonuçta, ironik olarak seçimler gösterdi ki, AKP'nin seçmen tabanı diğer ikisininkine kıyasla daha az anti Amerikancı ve daha fazla AB yanlısı. Paradoksu açıklamanın en basit yolu bu.
Ama esas iş Komisyon'da değil Alman ve Fransız hükümetlerinde. AB Komisyonu üyesi, 'Ah, evet bu insanlarla çalışmak kolay; çünkü milliyetçi değiller, örneğin Kıbrıs'ta bir açılım istesek bunu yapmaya daha istekli olurlar' diyebilir. Ama ya üye ülkelerin hükümetleri? 'Oh çok iyi, yüzde 47 aldılar, gerçekten onları AB üyesi yapmak için çok büyük istek duyuyorum' mu diyeceklerdir? Hiç sanmıyorum. Bütün hükümetler Türkiye'yi dışarıda tutmak için ekonomik ve siyasi, başka nedenler bulacaklardır.
Mesele müzakerelerin ilerlemesi değildir; Türkiye'nin AB'ye üye yapılmasıdır. Müzakereler ilerleyebilir, ama erişilmesi gereken hedef de daha öteye itilebilir.
AKP'nin seçim başarısı müzakerelerin daha kolay yürütülmesini mümkün kılar mı diye sorarsanız; 'MHP ve CHP hükümetlerine kıyasla elbette' derim. Ama bu, müzakerelerin sonuca ulaşmasını getirir mi? Soru budur.
Arkadaşlarınıza uzun ömürler dilerken 'Türkiye'nin AB'ye girebildiğini görecek kadar uzun yaşa' diyebilirsiniz.


AB, AKP'nin sertifikası
Türkiye ile AB arasında müzakerelerin sürüyor olması laikliğin yaşamasını garantiye alır mı?
RUBIN: Garanti değil ama bir faktördür. AKP'nin doğası gereği Türkiye'yi laiklikten uzaklaştırmak istediğini düşünüyor ve bunun mümkün olduğuna inanıyorsanız, bunun gerçekleşmesini yavaşlatacak ve AKP'yi daha dikkatli hareket etmeye zorlayacak güçler mevcut. Bunlardan biri ordu, ikincisi seçmen ve üçüncüsü de AKP'nin AB'ye nasıl baktığıdır. Bu anlamda AB bir güvence değildir, ama AKP'yi sınırlayan bir faktördür. AB, AKP'nin onay sertifikası gibidir.

AKP'nin başarısını sürdürmesi neye bağlı?
RUBIN: Bu seçimlerin üç önemli sonucu: Birincisi eski merkez sağ yok olmuştur ve artık AKP yeni merkez sağdır. İki, eskiden seçmenden ve muhalefetten çekinerek istedikleri halde yapmadıkları bazı şeyleri, artık yapabilecekler. Ve üçüncüsü birilerinin güçlü bir muhalefet yapıp yapamayacağıdır. Bu kadar başarısızlıktan sonra ders alacaklar mı? Yeni bir liderlik, yeni ve pozitif bir program, halka sunacakları olumlu bir alternatif ve birleşmek gerektiğini öğrenecekler mi? Aksi takdirde AKP bir 20 yıl daha iktidarda mı kalacak? Seçimin ortaya çıkardığı bu sorunun cevabını bilmiyoruz.

Yabancı basında AKP'nin tanımlanması hususunda bir kafa karışıklığının olduğunu görüyorum. Bazıları, İslami köklü, bazıları eski İslamcı, bazıları ılımlı İslamcı, bazıları da aşırı muhafazakâr diyor. Siz ne diyorsunuz?
RUBIN: Ben 'İslami yönelimli' derdim. Bu yönde belirli bir duygu ve eğilimleri var, ama tam olarak da değil. Ya da İslami kökenli derdim, arka planlarını anlatmak için; ama 'İslamcı' demezdim.
Türkleri dinleyerek vardığım bir sonuç: Türkler Türkiye'de ne olduğunu bilmiyor. AKP'yi olumlayan, gerçekten ılımlı olduklarını ve endişelenecek bir şey olmadığını söyleyen biriyle yeterince uzun konuşursanız, bir süre sonra, 'Umarım öyledirler, aslında pek de emin değilim' demeye başlıyor. İnsanların endişeli olduklarını düşünüyorum.
'Bu bir felaket, korkunç' diyen sıkı laikçi biriyle yeterince uzun konuştuğunuzda, 'Bakalım, kötü de olmayabilir' diyebiliyor. İnsanlar ne olacağından emin değiller. AKP liderliğinin ne istediğini bilmiyorlar. Türkiye'deki büyük sır şimdi bu. AKP hakkında şu veya bu görüşü ileri süren insanlar aslında bilmiyorlar; ve işin temelinde, bilmediklerinin de farkındalar.
Bu partinin bölünmesi, bir skandalın patlak vermesi veya bir kriz AKP'nin oy kaybetmesine neden olabilir tabii, ama bir 20 yıl daha iktadarda kalmaları da mümkün.


Bu dönemde darbe olmaz
Bir askeri darbeyi mümkün görmüyor musunuz?
RUBIN: Evet, ama (AKP'nin) yaptığından daha fazlasını yapması lazım. Bu dönemde darbe olacağını sanmıyorum. AKP bugüne kadar elde ettiğini akıllı davranarak elde etti. Parlak bir siyaset uyguladı. Fazla ileri gitmemeyi, halkı korkutmamayı bildiler; Erbakan'ın asla öğrenemediği dersleri öğrendiler. Şimdi, ellerinde daha büyük güç var. Böyle devam edecekler mi? Çok fazla zorlamazlar, sabırlı olurlar ve 'Politik olarak değil ama 20 yıllık bir süreç sonunda sosyal değişim yoluyla kazanacağız' derlerse büyük ihtimalle kazanırlar. Büyük bir hata yapmazlarsa.


BARRY RUBIN KİMDİR?

İsrail'deki Uluslararası İlişkiler Küresel Araştırma Merkezi Direktörü Profesör Barry Rubin, genellikle Ortadoğu üzerinde kaleme alınmış 40'tan fazla kitabı olan üretken bir uzman. Sıkça ziyaret ettiği Türkiye'yi yakından izliyor. Türkiye üzerine yayımlanmış dört kitabın ortak editörlüğünü üstlenen Rubin'i Türk okurları, Türk basınında yayımlanmış makalelerinden de tanıyorlar.

milliyet



Bu haber 250 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,679 µs