Ergenekon Davası'nda savcı 6 sanığın tahliyesini istedi

12 Nisan 2013 17:37 tsi
Ergenekon davasında Savcı Mehmet Ali Pekgüzel tutuklu sanıklar Fatma Cengiz, Mehmet Bülent Sarıkahya, Mehmet Zekeriya Öztürk, İbrahim Özcan, Oğuz Bulut ve Ulaş Özel'in tahliyesine karar verilmesini istedi.



"Ergenekon" davasının bugünkü duruşmasında sanık ve avukatların usule ilişkin beyanları alındı.

         İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada usule ilişkin beyanda bulunan tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün avukatı olan kızı Zeynep Küçük, savcılığın mütalaasını eleştirdi.

         Küçük, mütalaada "Ergenekon terör örgütü"nün varlığının sabit olduğunun belirtildiğini ifade ederek, "Savcı 'örgüt sabittir' diyor. Ben bunun 'başıbozuk terör örgütü' olarak değiştirilmesini istiyorum. Aklına esen Danıştay'ı basıyor, bomba atıyor, andıç hazırlıyor. Bu örgütün üst organları kim? Bombaların atılması talimatını kim vermiş?" dedi.

         Tutuksuz yargılanan Kemal Alemdaroğlu'nun avukatı Metin Çetinbaş da Şemdin Sakık'ın davada tanık olarak dinlenilmesini eleştirerek, "Terör örgütü elebaşı gizli tanık olur mu? Abdullah Öcalan'ın da gizli tanık olduğu söyleniyor. Eğer olduysa Sakık'tan daha büyük bir felakettir" diye konuştu.

         Çetinbaş konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın davaya ilişkin açıklamalarına değinince Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese tarafından uyarıldı.

         Özese, "Anayasaya göre hiç kimse mahkememize talimat veremez. Dava dışı beyanlar bizi bağlamaz. Biz bunlara kulağımızı kapatırız. Dosyamıza bakarız" şeklinde konuştu.

         Başkan Özese, konuşmasında farklı konulardan söz etmesi üzerine Çetinbaş'ı tekrar uyararak, süresini aştığını belirtti.

         Çetinbaş, süre sınırlamasını eleştirince Başkan Özese, "Müvekkilinizle ilgili 3 ay savunma yaptınız. Sürenizi kısıtlamadık. İstediğiniz kadar savunma yaptınız" dedi.

         Çetinbaş'ın süresini aştığı ve başka konulardan söz ettiği gerekçesiyle mikrofonu kapatıldı.

         

         -Hakaretten 17 dosya var-

        

         Tutuklu yargılanan avukat Serdar Öztürk'ün avukatı Demet Reçber de müvekkilinin bazı sanıklarla telefon görüşmesi kaydı olmaması ve tanımadığını söylemesine rağmen mütalaada, bu sanıklarla irtibatı bulunduğunun yer aldığını kaydetti.

         Mütalaada, mahkemede yaptıkları savunmalara değinilmediğini, Öztürk'ün önceki beyanlarının kullanıldığını ifade eden Reçber, "Bunlar sahte evrak düzenlemek değil de nedir. Mütalaanın resmi evrak olduğu düşünülürse, savcılar sahte resmi evrak düzenlemişlerdir" iddiasında bulundu.

         Reçber, Öztürk'ün beyanları ve verdiği dilekçelerdeki ifadeleri üzerine mahkeme tarafından hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek, müvekkilinin hakaretten Silivri Adliyesi'nde 17 dosyası olduğunu anlattı.

        

         -Avukat İlkay Sezer-

        

         Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer de mütalaada ciddi bir çalışmanın ortaya konulmadığını düşündüğünü belirterek, yargılamada yapılan bazı eksikliklerin mütalaaya da yansıdığını savundu.

         Deliller değerlendirilmeden mütalaanın hazırlandığını öne süren avukat Sezer, "Savcılık bu konuda bizimle deliller hakkında tartışmaya girmedi. Eğer girseydi mütalaa daha eksiksiz ve hatasız hazırlanmış olurdu" dedi.

         "Mütalaa, iddianamenin tekrarıdır" diyen avukat Sezer, mütalaada müvekkiliyle ilgili olarak hiçbir somut delil gösterilmeden devlet görevlilerine baskı yapmak gibi bir suçlamanın yer aldığını savundu.

         Daha önce talep ettikleri ancak mahkemece reddedilen tanıkların dinlenilmesi için yeniden talepte bulunan avukat Sezer, karara imza atacak hakimlerin de duruşmaya katılmalarını istedi.

        

         -Tanık dinletme talepleri-

        

         Tutuklu yargılanan CHP Milletvekili Mehmet Haberal'ın avukatı Dilek Helvacı da mütalaada savcılığın iddiasını ispatlamadığını ifade ederek, Patalya Oteli'nde kamuoyuna açık yapılan toplantıların örgüt toplantısı olarak nitelendirildiğini söyledi.

         Aynı otelde AK Parti'nin kurulduğunu ifade eden Helvacı, bu konuda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve eski bakanlardan Abdüllatif Şener ile Mehmet Bekaroğlu'nun, daha önce istedikleri gibi tanıklığına başvurulmasını talep etti.

        

         -Aynı sanıkların tahliyesi istendi-

        

         Tutuklu sanık Doğu Perinçek'in oğlu Mehmet Bora Perinçek de mütalaada İstanbul Üniversitesi'nin telefon santral numarasının kendisine ait gösterildiğini ve buradan yapılan tüm görüşmeleri kendisinin yaptığının belirtildiğini söyledi.

         HTS kayıtlarına göre bu numaradan çok fazla görüşme yapıldığını ifade eden Perinçek, "Milyonlarca görüşmenin bana mal edilmesi imkansızdır. Benim üniversitenin öğrencisi olmadığım, yurt dışında bulunduğum ve bu davadan tutuklu olarak cezaevinde kaldığım dönemlerdeki görüşmeler de bana mal edilmiş. Bu kayıtlara göre en fazla telefon irtibatı olan sanık benim" dedi.

         Tutuksuz yargılanan Kemal Alemdaroğlu da söz konusu numaranın üniversitenin santral numarası olduğunu ve kendisinin kurdurduğunu belirtti.

         Beyanların alınmasının ardından söz verilen savcı Mehmet Ali Pekgüzel, esas hakkındaki mütalaadaki gibi, tutuklu yargılanan Fatma Cengiz, Bülent Sarıkahya, Ulaş Özel, Oğuz Bulut, Mehmet Zekeriya Öztürk ve İbrahim Özcan'ın tahliyesine karar verilmesini istedi.

         Mahkeme heyeti, talepleri değerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi.

         (AA)


Bu haber 638 defa okundu.