En Sıcak Konular

CHP, sosyal demokrasinin Refah Partisi'dir

27 Temmuz 2007 17:49 tsi
CHP, sosyal demokrasinin Refah Partisi'dir Türk solu son günlerini CHP'yi eleştirip, Deniz Baykal'la alay ederek geçiriyor. Artık yeni bir sol partiye ihtiyaç yok mu? Deniz Baykal'la alay ederek daha nereye kadar gidilecek?

Deniz'le dalga Deniz'de dalga

CHP'nin ne beter bir şey olduğu üzerine laf jonglörlüğü yapmak son günlerde solcuların ses temrini haline geldi.
Oysa Erman Toroğlu'nun bile, seçim sonuçları daha yeni açıklanırken söyleyebildiği şeyleri ("Atatürk Deniz Baykal'ı görseydi 'Ne yapıyorsun kardeşim?' derdi" demişti.) tekrar etmenin ne faydası ne de eğlenceli yanı var. Üstelik eğer CHP'yi tırmalamak bizi daha solcu, daha özgürlükçü vesaire yapıyor sanıyorsak vay halimize! Çıtayı epey düşük tutuyoruz demektir.

Acıklı seçenek
Benim sorum şudur:
Deniz'le dalga geçenler denizde bir dalga olmayı becerebiliyor mu?
Üstelik Deniz Baykal'ın insana şaka gibi gelen "Aslında başarılıyız" açıklaması ne kadar acıklıysa o açıklamanın öncesinde her derde deva "Hikmet Abi formülü" başta olmak üzere bir dizi "formül abi"nin partiye doluşması da o kadar acıklıdır.
Afganistan'da "nöbetçi sömürge valiliği" yapmış bir siyasetçinin sosyal demokrat olduğu düşünülen bir parti için seçenek olması dahi ürkütücüdür. Üstelik Türkiye'nin yüzde 77'si ABD'yi "tehdit" olarak görürken...

İnsana tenezzül etmek
Bu ve benzeri görüntüler bana tek bir şey anlatıyor:
CHP, sosyal demokrat hareketin Refah Partisi haline gelmiştir. O hareket nasıl kendi içinden AKP'yi çıkardıysa sosyal demokrasinin de kendi içinden yeni bir oluşum doğurma vakti gelmiştir. İnsanlarla politika yapmaya cesaret edebilen, sokağa "tenezzül eden" bir hareket...
Tek eğlencesi CHP'yi çimdiklemek olan sosyalist solun da yapması gerekenler var. Onların da artık reel politikaya "tenezzül etmesi" gerekiyor. O cenahta görünen manzara şudur:
Laflar büyüdükçe örgütler küçülüyor.
"Devrim" gibi kimsenin tam olarak ne olduğunu bilmediği ve fani ömrümüzde göremeyeceğimiz kesin olan bir dev bulutu işaret etmek yerine pratik sorunlar için pratik çözümler önermesi gerekiyor. Bu konuda simgesel olabilecek bir seçim sloganı vardı:
"Sürüden ayrılma zamanı!"
Hayır! Tam tersi:
Sürünün içine dalma zamanı!
Koyunların arasına kara keçiler olarak dalma zamanı!

Hedef cesareti
İkili bir yaklaşım sergilemesi gerekiyor hem solun hem de sosyal demokrat hareketin. Hem reel ve pratik hayatın içine girmesi gerekiyor. Hem de bu pratik üzerine çıkıp haysiyetli, büyük hedefler göstermesi gerekiyor. 77'de "Toprak işleyenin, su kullananın" dediyse mesela, bugün de "Fabrika çalışanın, enerji kullananın" demeye cesaret etmesi gerekiyor.
Bu vaadin ardından sürükleyeceği kalabalığa güvenmesi ve hatta belki de sadece o insanlara güvenmesi gerekiyor. Küresel neo-liberal dünyanın yüksek kale burçlarına bakıp bunu romantik bulanlar olacaktır muhakkak. Şöyle söyleyeyim:
Bu ülkeyi muhtıralarla yönlendireceğini sanmak, inanın ki insanların inandıkları hedeflere adanma gücüne güvenmekten çok daha romantik bir yanılsamadır. Oysa dünya tarihinde hiçbir kale burcu kurulmamıştır ki inanmış insanların karşısında ayakta kalabilsin.

Beton düzen
Ancak böyle bir tavır (Erman Hoca bilir) "kendi oyununu" oynamaktır. Kaybetmeyi kabullenmiş takımlar rakibine göre oyun planı kurar. CHP ve sosyal demokrat hareket son yıllarda oyun planını yeterince karşı takıma göre kurmuştur.
Bu ülkenin denizinde dalga olabilmek için, muhafazakâr ve neo-liberal eksende kurulmuş betondan politik düzenin kıyılarını aşındırmak için yeni insanlarla, yeni şeyler söylemek zamanı, "politikada kirlenmek zamanı" artık resmen gelmiştir.

Ece Temelkuran/Milliyet



Bu haber 351 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,603 µs