Suriye'de şark çıbanı patladı, tehdit Türkiye'ye doğru ilerliyor!

28 Mart 2013 09:49 tsi
İç savaş sebebiyle büyük bir insanlık dramının yaşandığı Suriye’de ‘şark çıbanı’ salgını baş gösterdi...

Tedavi edilmediği takdirde ölümcül sonuçlar doğuran hastalık, sınır bölgelerinden Türkiye’ye de yayılıyor. Muhalifler, tedavide kullanılan ilaçtan acilen 10 bin kutu talep etti. Ancak yeteri kadar ilaç bulunamadı.

İç savaşla mücadele eden Suriye’yi şimdi de şark çıbanı (leishmania) vurdu. Savaştan önce Türkiye ile ortak mücadele sonucu hastalık 3-4 bin vakaya kadar indirilmişti. Ancak son iki yılda çoğu çocuk ve yaşlı binlerce kişi şark çıbanına yakalandı. Muhalifler, Türkiye’den acilen 10 bin kutu ‘glucantin’ ilacı istedi, ancak talep karşılanamadı. Şark çıbanı; kansızlık, iç organlarda büyüme, kemik iliği tutulumu, solunum yetmezliği gibi belirtilerle ortaya çıkıyor ve tedavi edilmezse ölümcül sonuçlar doğuruyor. Uzmanlar, tehdit altındaki Türkiye’nin acil önlem alması gerektiğini vurguluyor.

Uzun süren mücadeleler sonucu büyük oranda ortadan kaldırılan şark çıbanı hastalığı tekrar döndü. Suriye’de üçüncü yılına giren iç savaş sebebiyle sağlık hizmetlerinin durması sonucu ülkede, geçmişte Türkiye’nin de katkılarıyla ciddi ölçüde geriletilen hastalık adeta patlama yaptı. Hastalık, sınır bölgesinden Türkiye’yi de tehdit etmeye başladı. Suriyeli muhalifler, Türkiye’den hastaların tedavisi için 10 bin kutu ‘glucantin’ istedi. Ancak Türkiye’de bu ilaçtan yeteri kadar olmadığı için talep karşılanamadı.

Suriye’ye sağlık yardımında bulunan Yeryüzü Doktorları Derneği Başkanı Dr. Kerem Kınık, “Yakın zamanda başta ilaç yardımı olmak üzere hastalıkla mücadele için destek sağlayacağız. Bu aynı zamanda ülkemizi de hastalıktan korumak için önemli bir adım olacak.” bilgisini veriyor. Kınık, Suriye’de hekim sayısının savaş sebebiyle 30 binden beş bine düştüğünü ve hastanelerin yarısının kullanılamaz hale geldiğini ifade ediyor.

Çukurova Üniversitesi Tropikal Hastalıklar Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fatih Köksal ise, “Son dönemde Suriye tarafında daha sık görülen ve köpeklerden geçen ‘leishmania infantum’ türünün bizim ülkemizde de görülme sıklığı arttı. Bu türde Türkiye’de 2005 ve 2010’da birer vaka vardı. Fakat şimdi bize gelen her 100 vakanın 30’u bu türe ait. Önlem alınmalı.” açıklamasını yapıyor. Köksal, Suriye’de sadece şark çıbanı değil, diğer pek çok tehlikeli bulaşıcı hastalıkların da hızla arttığını bildiriyor. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Dr. Mehmet Ali Torunoğlu, Türkiye tarafında şark çıbanıyla ilgili her şeyin kontrol altında olduğunu belirtiyor. Torunoğlu, “Hem Türk hastaların, hem de ülke sınırları içindeki Suriyeli hastalar için gerekli hassasiyeti gösteriyoruz.” diye konuşuyor.

Şark çıbanı tedavisinde kullanılan ‘glucantin’ Türkiye’de eczanelerde satılmıyor. İlaç, Türk Eczacıları Birliği (TEB) kanalıyla yurtdışından özel olarak ithal ediliyor. TEB Genel Sekreteri Harun Kızılay, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) Sağlık Bakanlığı’ndan talep etmesi halinde Suriye için bu ilacı ithal edebileceklerini belirtiyor.

Dünyada 88 ülkede 350 milyon kişi şark çıbanı riski altında ve yılda 1,5 milyondan fazla yeni vaka ortaya çıkıyor. Vakaların yüzde 90’ından fazlası Afganistan, Pakistan, Suriye, Suudi Arabistan, Cezayir, İran, Brezilya ve Peru’da görülüyor. Bir tür parazit hastalığı olan şark çıbanı halk arasında, ‘tatarcık’ ya da ‘yakağan’ adı verilen sineklerle taşınıyor. Şark çıbanı, leishmania adındaki mikrobun kemirgenler, köpek ve çakal gibi bazı hayvanlar tarafından insanlara aktarılmasıyla oluşuyor. İç organlarda gelişen hastalığın, kansızlık, iç organlarda büyüme, kemik iliği tutulumu ve solunum yetmezliği gibi belirtileri bulunuyor. Şark çıbanının bazı türleri basit bir sinek ısırığı şeklinde deride görünüp, tedaviye kısa sürede cevap verebilirken bazı vakalar tüm vücuda yayılıyor. Hastalık bu aşamada ölümcül hale geliyor.

(Zaman)

Bu haber 664 defa okundu.