Cumhuriyetçiler’de panik Demokratlar da memnuniyet var!

27 Temmuz 2007 10:21 tsi
AK Parti’nin zaferi ABD’de ‘tsunami’, ‘yer sarsıntısı’, demokrasinin zaferi’ ve emsalsiz başarı’ sözleriyle yankılandı. Cumhuriyetçiler’de panik Demokratlar da memnuniyet vardı.

Seçim öncesinde CHP-MHP koalisyonuna oynayan Cumhuriyetçiler’de panik havası var. Demokratlar ise memnun...

Tsunami. Yer sarsıntısı. Zafer. Emsalsiz başarı. Demokrasinin zaferi. Bunlar Washington’da geçen hafta seçim sonuçlarını tarif etmek için kullanıldığına şahit olduğum ifadelerden bazıları . Hem de bu ifadeleri kullananlar öyle sıradan insanlar değil. Yetki sahibi diplomatlar, siyasetçiler, askerler ve uzmanlar. Son bir kaç aydır Türkiye’nin gözü kulağı Washington’daydı. Şimdiyse tam tersi: Washington’ın gözü kulağı Türkiye çevrilmiş durumda. Gazeteler, televizyonlar, tartışma programları hep ‘şimdi ne olacak’ sorusuna cevap arayanlarla dolu. Muhtıra sürecinde askeri vesayet yönetimi ve sivil yönetim arasında ‘tarafsız’ kalmayı tercih eden, dünyaya demokrasi ihraç ederken en önemli müttefiklerinden birinde ilkesel düzeyde dahi olsa seçimle gelmiş sivil yönetimi savunmak için bir hafta bekleyen Amerikan yönetiminde bir panik havası seziliyor. Ancak işin ilginç tarafı bu ‘hafif’ panik havası dost düşman, demokrat cumhuriyetçi her kesimde farklı düzeylerde hissediliyor. Sadece Türkiye’de değil, Washington’da da devlet işlerinin yürütülmesi noktasında da ciddi fikir ayrılıkları mevcut. Seçim sonuçları değerlendirilirken de bu ayrılıklar göze çarpıyor. Öncelikle yönetime yakın kesimlerin görüşlerine bakarsak, içiçe geçmiş iki yorumdan bahsedebiliriz. İlki daha düne kadar etkiliyken şimdi tasfiye edilmiş Neoconların görüşü. Çok da ciddiye alınmaması gereken bu görüş AK Parti’nin tehlikeli bir ideoloji partisi olduğundan başlayıp, Hamas’la aynı siyasi pozisyonda olduğundan çıkarak son 6 yıldır duymaktan artık yorulduğumuz İslamafobik saçmalıkları sıralıyor peşpeşe. Asıl kaale alınması gereken ikinci görüş ise iktidardaki realizmle terbiye edilmiş neocon-cumhuriyetçi görüş. Bu kesim daha temkinli. AK Parti’nin zaferini zafer olarak teyit ediyor, muhtıra zamanında hatırlamadığı ‘son 5 yıldır devam eden karşılıklı iyi ilişkilerden’ dem vuruyor, Türkiye’de demokrasinin kazanmasından memnuniyetini ifade ediyor. Ve hemen ardından da yine muhtıra sırasında askeri müdahaleye destek olarak yorumlanan ‘laik demokrasi ve anayasal süreçlere’ destek ifadesiyle devam ediyor. Ancak bu sefer ‘laik demokrasi’ konusundaki atıf Başbakan’ın seçim gecesi yaptığı konuşmaya dayandırılıyor. Böylelikle muhtıra zamanında aynı ifadeye dayanarak askeri müdahaleye anayasadan destek çıkarma tavrı unutturulmaya çalışılıyor. CHP-MHP koalisyonuna oynayan bu kesim AK Parti’nin aldığı oy oranı karşısında panikleyerek, AK Parti’nin 28 Şubat sürecini yaşayan ancak şimdi ‘değişmiş’ kişilerden oluştuğundan dem vurarak, muhtemel bir siyaset değişimi karşısında aba altından sopa göstermeyi ihmal etmiyor.

Star gazetesi 

Bu haber 279 defa okundu.