En Sıcak Konular

İngiliz basınına 'yakın markaj'

19 Mart 2013 12:50 tsi
İngiltere'de telekulak skandalının ardından sorgulanmaya başlanan İngiliz basınının denetlenmesiyle ilgili ülkedeki üç büyük siyasi partinin anlaşmaya varması, özellikle yazılı basının işleyişine ilişkin değişikliklere neden olacak.

İngiltere'de basınla ilgili şikayetlerde bulunulan Basın Şikayetleri Komisyonu'nun (PCC) etkinliğini yitirdiğine ve yeni bir denetleyici kuruluşa ihtiyaç olduğuna karar verildi. Bu denetleyici kuruluş PCC'den farklı olarak, tamamen bağımsız olacak ve basındaki yöneticiler kurumun üyelerinin seçimine karışamayacak.

Yeni denetleyici kurum yasayla değil, "Royal charter" denilen kraliyet imtiyaznamesi tarafından oluşturulacak. Ülkede geçmişi 13. yüzyıla uzanan "Royal charter" tarafından oluşturulan kurumlar arasında BBC, İngiltere Merkez Bankası, İngiliz Kızıl Haç ve British Council bulunuyor.

Basının denetlenmesi konusunda "Royal Charter" yasayla korunacak ve İngiliz Parlamentosu'nun üçte iki çoğunluğuna ulaşılmadıkça herhangi bir değişikliğe gidilemeyecek.

Ülkede daha çok yazılı basına yönelik olacak yeni düzenlemelerle ilgili İngiltere'deki bazı ulusal gazeteler yasal tavsiyeye başvurdu. Yeni denetleyici kuruluşla, İngiliz basının daha sık para cezalarına çarptırılabileceğinden ve daha sık özür dilemek zorunda bırakılacağından endişe duyuluyor. Ancak diğer yandan, basın özgürlüğü sırasında dünyada 29'uncu sırada yer alan İngiltere'nin önünde bulunan Danimarka ve Macaristan gibi ülkelerde de basının yasal yollarla denetlendiğine dikkat çekiliyor.

 -Yeni düzenlemenin nedeni telekulak skandalı-

Telekulak skandalının ardından İngiltere Başbakanı David Cameron'ın insiyatifiyle başlatılan Leveson soruşturmasının sonunda geçen yıl yayımlanan raporda, İngiltere'de basının denetlenmesi için yeni bağımsız bir kuruluşa ihtiyaç olduğu ve bu kuruluşun yasayla desteklenmesi gerektiği bildirilmişti.

Tavsiye niteliği taşıyan 2 bin sayfalık rapor, koalisyon hükümetinde görüş ayrılıklarına yol açmıştı. İngiltere Başbakanı Cameron, basının yasayla denetlemesinin gerekli olmadığını savunmuştu.

Avustralyalı medya patronu Rupert Murdoch'ın İngiltere'de sahibi olduğu, kapatılan "News of the World" tabloid gazetesinin sansasyonel haber için birçok kişinin telefonunu yasadışı olarak dinlediğinin ortaya çıkmasının ardından başlatılan Leveson soruşturmasında, 8 ay boyunca 400'e yakın kişi tanık olarak dinlenmişti.

İngiltere'de basın, öz denetim sistemiyle ve gönüllü olarak kurumların Basın Şikayetleri Komisyonu'na (PCC) başvurmasıyla işliyordu. Leveson raporunda, telekulak skandalıyla PCC'nin ülkedeki etkinliğini yitirdiğinin ortaya çıktığı belirtilmişti.

aa


Bu haber 506 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,494 µs