En Sıcak Konular

Batı basını ne demek istiyor?

26 Temmuz 2007 13:44 tsi
Batı basını ne demek istiyor? Türkiye'deki seçimleri sık sık İslamcı-laik kesimlerin savaşı, seçim sonuçlarını ise İslamcıların zaferi olarak niteleyen Batı basınının derdi ne? İşte bir ustanın konu ile ilgili ilginç değerlendirmesi...

Sami Kohen'in yazısı:

Ne demek istiyorlar?

TÜRKİYE'deki seçimleri sırf İslam-laiklik eksenindeki bir siyasi mücadele olarak görenler ve sonucu da daha çok bu açıdan değerlendirenler, sadece gazeteciler ve medya yorumcuları değil. Olaya aynı perspektiften bakan bazı ülke ve uluslararası kurum yetkilileri de var.
Onların gözünde de seçimlerin yansıttığı tablo Türkiye'de laiklerle dincilerin karşı karşıya geldiğini ve de seçmenlerin oylarını asıl bu faktörün belirlediğini ortaya koyuyor.
Dünkü yazımızda, dünya basınında bu yönde yapılan değerlendirmelerin, geniş bir tablonun sadece bir kesitini aksettirdiğini, bu yüzeysel bakışın Türkiye'nin çok daha kompleks olan gerçeklerini açıklamaya yetmediğini belirtmiştik.

ABD'de ve Avrupa'da bazı politikacıların veya diplomatların Türkiye'deki seçim sonuçları hakkında yaptıkları yorumların da aynı yanlışı tekrarladığını görüyoruz.
Belli ki, bu tarz değerlendirme yapanların gözünde, belirli bir Türkiye imajı veya prototipi yer alıyor. Dolayısıyla onların da olaylara bakışları, aynı klişelere -veya ezbere- göre oluyor...

Hep aynı ezber...
Dışarıda Türkiye'deki gelişmeleri (örneğin son seçimleri) daha objektif ve doğru olarak değerlendirenlerin dahi, bu ezber doğrultusundaki terminolojiyi kullandıkları görülüyor.
Örneğin bazı Batılı yetkililerin ve diplomatların ağzından AKP için "İslam yanlısı", CHP için "Kemalist laik", Türkiye'nin son dönemde izlediği politika için "ılımlı İslam" gibi sıfatlar duyuyoruz.
Bu tür ifadelerin Türkiye'de, eğilimlerine göre çeşitli çevrelerde, alerji yarattığı açık. Bu değerlendirmeler iyi niyetle yapılmış da olsalar...

Son olarak AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Franco Frattuni'nin "La Republica" gazetesine verdiği demeçteki bir sözcük, böyle bir rahatsızlığa yol açmış görünüyor. Aslında İtalyan yetkili bu demecinde, seçimleri kazanan AKP'ye bir mesaj vermeye çalışmış. Tavsiyesi, yeni iktidarın uzlaşıcı davranması ve muhaliflerinin görüş ve kaygılarını da dikkate alması yönünde... Ancak Frattuni'nin bu bağlamda "Hükümet laik azınlığın haklarını göz önünde bulundurmalı" şeklinde aktarılan ifadesi, olumsuz tepkilere yol açtı.

Aslında bu demecin tümü dikkate alındığında, kötü bir niyet taşımadığı anlaşılır. Herhalde "laik azınlık" lafı edilmeseydi, böyle bir tepki de yaratmayacaktı... Ama bu demeç de, -diğer birçok Batılı diplomatın sözleri gibi- Türkiye'deki siyasal gelişmelerin, gene o dar "dinci-laik" perspektifinden değerlendirildiğini gösteriyor...

Sadece laflar değil
Nitekim Avrupa Parlamentosu'nun bazı üyelerinin beyanları veya Komisyon yetkililerine yönelttikleri sorular da bunu gösteriyor. Bu da yanlış anlamalara yol açabilecek açıklamaların yapılmasına vesile oluyor. Örneğin Komisyon yetkilisi Olli Rehn'in "Teokratik devletler AB'ye üye olamaz" lafı, Belçikalı bir Avrupa Parlamento üyesinin (sanki Türkiye şeriata yöneliyormuş izlenimiyle sorduğu) provokatif sorusuna yanıt olarak söylendi...

Bundan çıkarılması gereken sonuç da aslında bazı politikacıların bilgisizliklerinden dolayı veya önyargılarının etkisiyle söylediklerini, ayrıca bazı yetkililerin de ezbere kullandıkları sözcükleri fazla önemsememek gerektiğidir. Yeter ki, bu ifadeler ülkelerin veya kurumların Türkiye'ye yönelik politikalarında ve davranışlarında olumsuz bir değişikliğin işareti olmasın...

Milliyet



Bu haber 361 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,034 µs