En Sıcak Konular

'Asıl Stratejik Partner'

7 Mart 2013 10:34 tsi
'Asıl Stratejik Partner' Türkiye'ye bedava gemi vermek isteyen vekilin yeni tasarısı...

ABD'deki en etkili İsrail lobi kuruluşlarından Amerika İsrail Halkla İlişkiler Komitesi'nin (American Israel Public Affairs Committee/AIPAC) yıllık toplantısına, ABD'nin bütçe kesintileri damgasını vurdu.

Lobi üyeleri Kongre'de ABD'nin İsrail'e yönelik savunma yardımlarının kesintilerden etkilenmemesi için yoğun kulis yaptı.

ABD'deki ''İsrail yanlısı hareketin en büyük toplantısı'' olarak nitelenen AIPAC'ın 3 gündür devam eden yıllık toplantısı dün sona erdi. Bu yıl 13 bin kişinin katıldığı bildirilen AIPAC toplantısı, ABD Başkanı Barack Obama'nın İsrail'e planlanan ziyaretinin iki hafta öncesine denk geldi. Obama'nın ikinci döneminin ilk yurt dışı ziyaretini İsrail'e yapması lobi tarafından oldukça olumlu karşılandı. Bu nedenle geçen yılın aksine bu yıl Obama'nın toplantıda boy göstermemesi, Obama'nın İsrail'e bakışına yönelik yeni tartışmalara yol açmadı. Bu yıl Obama'nın yerine podyumda görünen Başkan Yardımcı Joe Biden ise İsrail yanlılarının gönülünü çelmeyi başardı.

Toplantının yapıldığı Washington Convention Center, bir ay kadar önce Obama'nın ikinci dönemine başlaması onuruna yapılan yemin töreni balosuna da ev sahipliği yapmıştı. Obama'nın yemin töreni bütçe ve bağışların kısıtlılığı nedeniyle daha sade geçerken, AIPAC'ın aynı mekandaki toplantı salonlarının dizaynı, lobinin Obama'dan daha çok bağışcı topladığını ortaya koydu.

İsrail bütçeden etkilenmek istemiyor

Bu yılki gündem maddelerinden biri, ABD'nin İsrail'in savunmasına yardım ettiği Demir Kubbe füze savunma sistemiydi.

Obama'nın her ne kadar İsrail yönetimi ile arası her zaman çok iyi olmasa da ABD'nin İsrail'e askeri ve mali desteği bugüne kadar hiç azalmadı. Obama yönetiminin her defasında ısrarla vurguladığı konulardan biri de İsrail'i Demir Kubbe ile desteklemeleri oldu ki, Gazze'den gelen füzelerin büyük çoğunluğunu engelleyen bu sistem İsrailliler için gerçekten önemli. Bu da toplantıda sıkça dile getirilen ve İsrail yanlısı üyelerin memnuniyetle karşıladığı konulardan biriydi.

Toplantının diğer önemli gündem maddesi, Demir Kubbe ile de bağlantılı olarak, ABD'deki otomatik harcama kesintileri ve bütçe sorunuydu. Kongre'de uzlaşıya varılamaması nedeniyle 1 Mart'ta devreye giren otomatik harcama kesintilerinin, ''Demir Kubbe'' füze savunma sistemi dahil ABD'nin İsrail'e savunma yardımlarını da olumsuz etkilemesi ihtimali az da olsa var.

İsrail yanlısı lobi üyeleri, ABD'nin İsrail'e yardımlarının bütçe kesintilerinden etkilenmemesini istiyor. Öyle ki dünü ABD Kongresi'nde lobi yaparak geçiren yaklaşık 13 bin lobi üyesinin, Kongre görüşmelerinin ağırlıklı konularından biri de buydu.

AIPAC'in Başkan Yardımcısı Howard Kohr da, üyeler Kongre'ye gitmeden önceki yaptığı konuşmasında bu konuya parmak basarak, ABD'nin İsrail'e savunma yardımları ve İsrail'in teknolojik ürünlerini almasını, ''Biz bugün kanun için değil, hayat için lobi yapıyoruz'' diyerek bir ölüm-kalım meselesi şeklinde gösterdi.
Bu nedenle lobi kuruluşunun bu yılki toplantısının ana odak noktalarından biri ABD'nin bütçe sorunu oldu.

İsrail'in ABD'nin ''başlıca stratejik partneri'' olması talebi

Kongre'deki lobi faaliyetlerinin diğer ana konusu ise her zamanki gibi ABD ile İsrail arasındaki bağları güçlendirmekti.

Burada, ABD'nin İsrail'i ''başlıca stratejik partner'' olarak tanımlaması isteniyor. Nitekim, pazartesi günü Temsilciler Meclisi üyelerinden Cumhuriyetçi Ileana Ros-Lehtinen ile Demokrat Ted Deutch, İsrail'in bu şekilde tanınması için meclise bir tasarı sundu.

Daha önce hiçbir ülke için yapılmayan bu tanımlamanın geçmesi halinde, İsrail'e ABD'nin partneri olarak ''eşsiz'' bir konum verilmiş olacak. Bu tasarı aynı zamanda, İsrail'e yönelik yardımlardaki olası azalmanın da önüne geçmeye yarıyor. Yani lobi, bir taşla iki kuş vurmayı amaçlıyor.

İsrail yanlısı lobinin vazgeçilmez hedeflerinden bir diğeri, İran'ın nükleer silah edinmesini, Hamas ve Hizbullah'ı desteklemesini önlemek.

AIPAC üyeleri Kongre üyeleriyle görüşmelerinde, Cumhuriyetçi senatör Lindsey Graham tarafından geçen hafta Senato'da sunulan, İsrail'in ''kendini savunmak için İran'a saldırmak zorunda kalması'' halinde, ABD'nin İsrail'e ''diplomatik, askeri ve ekonomik destek'' vermesi çağrısını içeren 65 sayılı tasarıya destek istedi.

Kongre görüşmelerinde göz ardı edilmek istenen konu ise yine Filistinliler ve Ortadoğu barış süreciydi.

Hagel de gündemdeydi

ABD'nin şimdiki Savunma Bakanı Chuck Hagel'ın, senatör iken ''Ben ABD senatörüyüm, İsrail senatörü değil'' sözlerinin hedefindeki lobi gurubu aslında AIPAC'di. AIPAC ise Hagel'ın adaylığı sırasında hiç itirazda bulunmadı, süreç hakkında yorum yapmaktan kaçındı.

Bu nedenle, toplantılardaki resmi olmasa da ikili sohbetlerin ağırlıklı konularından biri de Hagel'ın savunma bakanlığı idi. Lobinin donörlerinden bazıları, AIPAC'in neden Hagel için karşı duruş sergilemediğini sorgularken, bazıları, ABD'deki en büyük İsrail destekçisi lobi olan AIPAC'in, Hagel'ın adaylığına karşı çıkması halinde, Hagel'ın bugün Savunma Bakanı olamayacağını savundu.

Bu durumda, söylendiği kadar güçlü olması halinde AIPAC'in Hagel için neden sessiz kaldığı sorusu gündeme geliyor. İsrail lobisinin zaman zaman ters düştüğü Obama'nın, 6 Kasım seçimlerinde ezici bir zafer kazanması, lobinin Obama ile çalışmak zorunda olduğunu daha net ortaya koydu. Yani, bu büyük İsrail yanlısı lobisinin, Hagel'a karşı ciddi bir duruş sergiledikten sonra, bakan olması halinde Hagel ile çalışması daha zor olacaktı. Dahası, Demir Kubbe ve İsrail'in teknolojik gelişmelerinin ABD tarafından desteklenmesi dahil birçok konuda İsrail'in ve İsrail yanlısı lobilerin ABD savunma bakanıyla iyi çalışması gerekiyor.

Tabii Hagel geçmişte ne kadar sert konuşsa da, ABD'li siyasetçilerin belirli makamlara geldikten sonra kendi siyasetleri değil, daha çok ''devlet siyasetini'' takip ettikleri de biliniyor. Dolayısıyla, İsrail konusundaki söz yine Hagel değil Obama'ya ait olacak ve ABD başkanının istediği bir bakanı engellemek ise İsrail lobisi için akıllı bir yaklaşım olmayacaktı. Bu noktalardan bakıldığında aslında AIPAC, tüm eleştirilere rağmen Hagel'a karşı çıkmayarak stratejik bir adım attı. Yine de AIPAC yönetimi, toplantılarda Hagel'a yönelik tutumu nedeniyle eleştirilmekten kurtulamadı.

(AA)

Bu haber 1,839 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,733 µs