En Sıcak Konular

5 Mart 2013 09:01 tsi
Obama'nın "son" planı...

iyibilgi Ankara

ABD Başkanı Barack Obama’nın ikinci dönem “tarihe geçme” planı yüksek olasılıkla seleflerinden hiç birine nasip olmayan, Ortadoğu’daki tüm dertlerin anası konumundaki İsrail-Filistin barış süreci olacak.

Amerikan iç politikasında ve ekonomisinde yeterince derdi olan Başkan Obama için “tarihe geçme” noktasındaki tek fırsat da bu gibi duruyor.

Ancak en azından yeni ABD yönetim şeması, yani Dışişleri ve Savunma Bakanları’nın konumlanışı ile Beyaz Saray güvenlik ekibi bu amaca yönelik olarak kurulmuş durumda.

İsrail ise henüz atlattığı seçim somut sonuçlarını inşa etmekle uğraşıyor. Henüz bir hükümet kurulmuş değil. Bu belirsizlik, Obama’nın İsrail ziyaretini dahi sekteye uğratabilir.

Her iki ülkede iç savrulmalarına rağmen, Barış Süreci’ne odaklanma konusunda yine de farklı düşünüyorlar. Şu anki süreç; yani ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’in bölgede devam eden seri ziyaretleri, “gelecek olanın” işaretlerini vermeye başladı. İsrail de bunları görüyor.

Karşılıklı el-ense...

Türkiye’yi de ziyaret eden Kerry’in son durağı Suudi Arabistan’dı ve sürpriz açıklaması da burada geldi; “İran sorununun çözümü konusunda ABD ve Suudi Arabistan diplomasi yolunu seçti. İran’ın güvenli nükleer potansiyele sahip olma hakkı bulunuyor. Ancak uyması gereken belirli standartlar da var.”

İsrail açısından bu cümleler tokat niteliğinde. Elbette Obama ziyareti öncesi Kerry’nin Tel Aviv’i yumuşatma girişimleri olarak da okunuyor bu açıklamalar. Ancak İsrail’in bu konudaki endişesi kolay geçecek gibi değil.

Çünkü Kerry’in faaliyetleri bununla da sınırlı kalmayacak; Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'la da görüşecek. Bunu yaparken de, Obama’nın İsrail’e yapacağı ziyaretin altını çiziyor.

Peki İsrail ne yapıyor? Pek fazla bir şey değil ama “korktuğu” hissediliyor. Bu konuda basına yansıyan tek açıklama oldukça acıklı. Başbakan Netanyahu’nun danışmanı Zalman Şoval şöyle diyor; “Barış süreci ABD’nin önceliği değil. ABD Arap Baharı’na odaklandı.”

Netanyahu'nun ertesi gün yaptığı açıklama da bu minvalde okunabilir. Ama sözlerinin muhatabı olarak İran'ı değil ABD'yi görmek gerekiyor; "Ne kelimeler, ne de yaptırımlar İran'ı durdurmaya yeter. İran'a askeri bir tehdit lazım".

Oysa göründüğü kadarıyla ABD Arap Baharı’nı bıraktı, İsrail Baharı’na bakıyor.

Washington’un baskı odağına alacağı “Filistin-İsrail Barışı” önümüzdeki günlerin başat konularından biri olacak.

www.iyibilgi.com



Bu haber 1,645 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,695 µs