En Sıcak Konular

Hangisi Devlet adamı?

25 Temmuz 2007 15:51 tsi
Hangisi Devlet adamı? 22 Temmuz seçimleri sonrasında Erdoğan için “artık devlet adamı” denebilir mi? Büyük bir olasılıkla… Çünkü Erdoğan seçimlerin hemen ardında liderler görüşüyor, uzlaştırıcı açıklamalar yapıyor. Diğer yanda ise Dışişleri Bakanı Gül var ve

22 Temmuz seçimleri sonrasında Türkiye’de çok şeyin değişeceği gerçek. Türkiye daha güçlü adımlarla demokrasiye bürünüyor. Bu yadsınamaz gerçek beraberinde normalleşmeyi de getiriyor. Normalleşme son iki ayda yaşadığımız gerginliklerin ortadan kalkması, kurumların ön yargıdan uzak bir eşgüdümle çalışması anlamına geliyor. Bu sevindirici… Çünkü Türkiye’nin buna ihtiyacı var.

Başbakan Erdoğan bu ihtiyacı en iyi kavrayanlardan… Artık arkasında yüzde elliye yakın bir destek bulan Erdoğan’ın bu uzlaşıyı ve normalleşmeyi sağlama konusunda sorumluluğu daha da artıyor. Sorumluluğu ile birlikte tavırları da değişiyor. Artık Erdoğan daha soğukkanlı, daha olgun, daha kucaklayıcı… Erdoğan’ın seçimden hemen sonra yaptığı o konuşma yürek ferahlattı. Erdoğan kendisine oy vermeyenlere de seslendi ve “mesajınızı alıyorum, müsterih olun” dedi.

Bu yaklaşım önemli… Çünkü arkasında yüzde elliye varan bir destek gören bir liderin, kendisine oy vermeyenlere bu şekilde hitap etmesi, onların da başbakanı olacağını söylemesi uzlaşı kültürünün Türkiye’de yerleşmesi için atılmış ilk ve en önemli adım. Bu Erdoğan’ın artık bir siyasetçi değil, bir devlet adamı olduğunun da göstergesi. Erdoğan’ın Ağar ile aralarında geçen şu konuşma Türkiye’de siyasetin nereye gittiğinin bir göstergesi değil mi? Erdoğan Ağar’a “çok erken oldu, bunu hak etmiyordun” dedi. Sizce de Türkiye’de bir şeyler değişmiyor mu?

Bu soruya güçlü bir şekilde “evet” demeyi hepimiz isteriz ancak yanıtımız o kadar güçlü çıkmıyor. Bunun sebebi Dışişleri Bakanı Gül’ün Cumhurbaşkanlığı ile ilgili konuda ortaya koymuş olduğu tavır. AKP iktidar olduğu için Gül’ün adaylığı güçlü görünüyor, en azından yazılı ve görsel medyada artık Gül’ün adaylığına ciddi bir karşı çıkış beklememeli. Bunun sebebini Gül söylüyor: Bu seçimler ile bir önceki Cumhurbaşkanlığı tartışmalarını yaratan iki engel ortadan kalktı. Meclis artık toplumu daha çok temsil ediyor ve AKP artık daha güçlü.

Cumhurbaşkanı Demirel’in “karşılarında %53 var” gibi garip yaklaşımı dışında AKP’nin önü açık ve engel tanımayacaktır. Ancak tam da Türkiye rahatlamışken, toplum siyasetin üzerindeki vesayet ve gerginlik pasını temizlemişken, sandıktan umut ve istikrar çıkmışken, Gül’ün Cumhurbaşkanlığına tekrar aday olacağı mesajını güçlü bir şekilde vermesi ne anlama geliyor.

Gül Cumhurbaşkanı olursa… Türkiye’nin yönetişimini kolaylaştırmak, istikrarı arttırmak için düşünülen Cumhurbaşkanlığının yetkilerinin azaltılması projesi rafa kalkacaktır. İkincisi, Gül’e karşı oluşan tepki açıkça ortaya tekrar çıkmasa da “çoğunluğun” dayatması olarak algılanacaktır. Elbette Cumhurbaşkanlığına adaylığını koymak bir siyasi için en doğal hak… Ancak Erdoğan’ın da bu hakkı vardı, ancak o bundan vazgeçmişti. “Bir fani bundan vazgeçemez” demişti Demirel ancak Erdoğan vazgeçmişti…

Abdullah Gül’ün kişisel hırsları Türkiye’de seçimler sonrasında oluşan olumlu tabloyu bozar mı? Kısa vadede belki hayır. Ancak seçimler sonrasında oluşan hava sadece kurumsal uzlaşının temelini hazırlamamıştı, birçok kronik sorunun çözümü için toplumsal mutabakatın ilk işaretiydi. Eğer herkesin kabul edebileceği “zayıf” bir isim Çankaya’ya çıkarsa bu Türkiye’nin hayrına, çünkü zaten yetkileri sınırlanacak ve böylece Türkiye daha rahat idare edilebilecek… Ancak Eğer Gül Çankaya’ya çıkarsa bu gerçekleşmeyeceği gibi AKP iktidarından rahatsız olan kesimlerin –kurumların da- Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar ile oluşan güveni sarsılacak. Elbette demokrasi dışı hiçbir gelişme olamaz, olmamalı, buna kimse izin vermez, vermemeli… Ancak güven kaybı yaşandığında kronik sorunların çözümü ağırlaşır ve belki başka bahara kalır. Gül’ün de Erdoğan gibi güven vermesi ve devlet adamı olması gerekir. Devlet adamı olmanın öncelikli koşulu… Hırslarının aklını yönlendirmesini engellemektir!

www.iyibilgi.com



Bu haber 524 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,303 µs