Kırıkkanat'tan donlu atletli ikinci yazı!

25 Temmuz 2007 15:01 tsi
2005 yılında yazdığı ve Türk halkını "uzun kollu, kısa bacaklı, kıllı" olarak tanımladığı gerekçesiyle Radikal gazetesinden kovulan "ulusalcı" Mine Kırıkkanat seçimler sonrasındaki ikinci yazısını yazdı.

Mine Kırıkkanat'ın yazısı:

Mangalcının siyasal tercihi 

Atatürk Havalimanı’nı İstanbul kent merkezine bağlayan sahil yolunu koyu ve yağlı bir duman bulutu sarıyor. Kilometrelerce uzanan bulut, çimenlere yayılmış yüzlerce mangaldan yükseliyor. Türkiye’nin birinci metropolünün varoşlarından inen aileler, her hafta sonu bahçe ve parklara yayılıyor. Erkekler mangal yellerken, kadınlar yere serilmiş halılar üstünde yemek hazırlıyor. Beyaz Türkler nezdinde karikatürize Türk, kötü kokan, yerlere tüküren ve sekiz çocuğuyla birlikte hafta sonu mangal yapan fanilalı Türk, demek...”

Benim 2005 yılında, aynı ay, aynı günlerde, Türkiye’de adeta bir “ikinci cumhuriyetçi” ayaklanmasına neden olan “Halkımız Eğleniyor” yazımdan fırlamışa benzeyen bu satırlar, Guillaume Perrier imzalı olup “İstanbul’da AKP, Mangalcı Halkın Favorisi” başlığıyla 22. 07. 2007 tarihli Le Monde Gazetesi’nde yayınlandı sevgili seyirciler.

Hem de bir “seçim analizi” olarak!

***

Guillaume Perrier’nin “mangalcılar”a odaklı seçim analizi, aynı zamanda, AKP’ye verilen oyları “akılla açıklayamayan” başta Deniz Baykal, CHP’nin tüm idraksiz müdriklerine davul çalıyor:

“Sahil yolundaki tüm mangalcılar AKP’ye oy vereceklerini söylüyor. Bir düzine çocuk ve torunlarıyla çevrili Güler Hanım için, favorisi liderin zenginleşmesi sorun oluşturmuyor. Dünürü Selma, ‘Cebini doldursa da ötekiler kadar doldurmuş olamaz. Ben de başbakan olsam, çocuklarımı ihya ederdim,’ diyor.

AKP militanları kasket ve bayrak dağıtıyor. Çoğu Anadolu’dan yeni gelen bu aileler, AKP seçmenlerinin tutucu halk tabanını oluşturuyor.

Tepeden tırnağa çarşaflı bir kadın, yiyeceklerini AKP ampulü basılı bir torbada taşıyor ve ‘Kalbimiz sonuna kadar onunla,’ diyor.”

***

Benzeri ifadelerle sürüp giden makale, AKP’nin niçin başarılı olduğunun yanısıra, bence CHP yönetiminin varoşlardan ne denli kopuk, saptamalarında ne kadar uçuk olup, artık Türkiye’nin en önemli seçmen kitlesi haline gelen bir halk kitlesini nasıl ıskaladığını da gözler önüne seriyor.

Deniz Baykal ve “susyedi” başılarının -CHP’nin yalnızca MKYK’sinden söz ediyoruz- bilgili, kültürlü, ilkeli ve dürüst kişiler olup, bütün bu hasletleri, kazık kesilmiş beyinleri gibi derin dondurucuda özenle muhafaza ettiklerini biliyoruz. Bu konuda en ufak bir kuşkumuz yok!

Ama ilkeli olmak başka, halkın aynı ilkeleri paylaştığını sanmak başkadır.

CHP’nin derin dondurucuda zamana meydan okuyan beyinleri: Sivas’ta 34 aydını cayır cayır yaktığı Madımak Oteli’ni, kentin onurlu şöhretine gölge düşüreceği gerekçesiyle müze yapmayı reddedip, “kebapçı” dükkânı açan zihniyetin mizah yeteneğini anlamadığı gibi... Yakılan orman arazilerinin AKP tarafından imara açılmasını iştahla bekleyen, bazen de beklemeden açan bu zihniyete, Türkiye’deki yağmadan şikâyet ediyor!

AKP’nin ihaleci başı şirketin açtığı çukura düşüp boğulan minicik kızlarının “kan parası”nı alınca dava açmaktan vazgeçen insanlardan, onların olmayan çocukların şehitlik haklarını aramalarını bekliyor.

Kocası askerdeyken başka koca bulan Pınar Altuğ’u daha doğurmadan “yılın annesi” seçen halka, anasının nasıl ağladığını öğretmeye çalışıyor. Halk diyor, “Anam BBG seyredip göbek atıyor,” Deniz Baykal “Iıh!” diyor, “Sen bilmezsin ben bilirim, anan ağlıyor...”

İşte bu yüzdendir ki, başta Deniz Baykal, CHP’nin tepesindeki tüm fazilet abidelerinin, dün yere inip, onurları çözülmeden istifa etmeleri, “Bizler artık CHP milletvekilleri olarak varız. En kısa zamanda toplanacak bir kurultayda, yerimizi yenilere ve gençlere bırakıyoruz...” demeleri gerekirdi. Demediler. Demediler ama, dondurulmuş onurları bu sıcağa dayanmayacak, onu da oyları gibi eritecektir.

Çünkü Egeli deyişiyle, “kuru namus don yırtar.”

Çünkü ilkeleri savunmak için de akıllı olmak gerekir. Gerçek liderlik, halkı halka rağmen peşine takabilmek becerisidir.

Vatan

Bu haber 1,982 defa okundu.