Ali Alkan'dan 'Yargıda tek çatı'ya itiraz
21 Şubat 2013 13:32 tsi
Yargıtay Başkanı Ali Alkan, AK Parti'nin Yüksek Yargı'yı tek çatı altında toplama önerisine karşı çıktı.
AK Partinin Başkanlık Sistemine uygun yargı modeli arayışına Yüksek Yargıdan ilk tepki geldi. Yargıtay Başkanı Ali Alkan, düşünülen düzenlemelerin yargı bağımsızlığından geriye gidiş olabileceği uyarısı yaptı. Türkiyenin taraf olduğu uluslararası anlaşmaları ve evrensel kriterleri hatırlatan Alkan, 12 Eylül 2010 referandumuyla yargıda yapılan değişikliklere dokunulmamasını da istedi.
Başkanlık Sisteminde ısrarcı olan AK Parti, Yüksek Yargıyı tek çatı altında toplamayı öngören anayasa değişiklik önerisini Meclisteki komisyona sunmuştu. Öneriye göre askeri yargı kaldırılırken Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay Yüksek Mahkeme çatısı altında toplanıyor. Muhalefet ve Barolar Birliğinin tepki gösterdiği düzenlemeye bir itiraz da Yargıtaydan geldi. Yargıtay Başkanı Ali Alkan, AK Partinin anayasa değişikliği teklifi üzerine görüşlerini açıkladı. Konumu gereği polemikten uzak durma isteğine vurgu yapan Alkan, ileri demokrasilere sahip Avrupa Birliği ülkeleri normlarını hatırlattı.
Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığından geriye gidişin kabullenilemeyeceğini vurgulayan Alkan şunları söyledi:
Devletin yargı bağımsızlığını sağlaması için öngörülen ilkelere anayasa veya kanunda yer verilmesini öngören Birleşmiş Milletler Yargı Bağımsızlığının Temel İlkeleri, yargı kurullarının yapısına ilişkin somut düzenlemeleri öngören ve Avrupa Konseyi bünyesinde yapılandırılmış bulunan Avrupa Hâkimler Danışma Konseyinin 10/2007 Sayılı görüşü, Venedik Komisyonunun 2007 tarihli Adli Atamalar Raporu ve Avrupa Birliği sürecinde gerçekleştirilen kazanımlardan geriye gidişi doğuracak tasarruflarda bulunulmamalıdır.
Yargıtay Başkanı Alkanın referans gösterdiği uluslararası kriterlerin, AK Partinin teklifinde yer alan üç değişiklikle çeliştiği belirtiliyor.
1]AK Partinin önerisine göre Temyiz Mahkemesine soruşturma yetkisi Adalet Bakanının iznine bağlanıyor. Soruşturmayı da Adalet Bakanlığı müfettişi yapıyor. Yargıtay, bu düzenlemeye karşı çıkıyor.
2]AK Parti, Yüksek Yargı ve HSYK atamalarında muhtemel başkan ile TBMMnin daha etkin olmasını istiyor. Yargıtay ise atamalarda siyasetten çok yargı mensuplarının söz sahibi olmasından yana.
3]Yüksek Yargıda görev süresinin sınırlandırılmak istenmesi, itiraz edilen diğer bir değişiklik talebi.
Yargıtay: HSYKya dokunma
Yargıtay Başkanı Ali Alkan, 2010 yılındaki referandumla yargıda yapılan değişikliğin korunması mesajını da verdi. Düzenlemelerin bağımsız ve tarafsız yargı için önemli olduğunu savunan Alkan, değişikliğin ardından iş yükünün azalması, biriken dosyaların erimesi gibi kronikleşen sorunlara çözüm üretildiğini belirtti. Yargıtay Başkanı Ali Alkan, sözlerine şöyle devam etti:
Yargıya süre verin
Gelinen bu noktada 2010 yılında anayasamızda yargı teşkilatı ile ilgili yapılan ve referandumda da milli iradece teyit edilen değişikliklerin ihtiyaca cevap verdiğini düşünüyorum. Yeni bir değişiklikte zorunluluk bulunduğunu iddia edebilmek için yargıya ve topluma yeterli bir sürenin tanınması gerektiği kanaatindeyim. Yargısal alandaki değişikliklerden bu kadar kısa sürelerde sonuç beklemek yargıya, yargı mensuplarına ve topluma karşı haksızlık olacaktır.
HSYK üyelerini yargı seçsin
12 Eylül 2010da yapılan referandumla belki de en köklü değişim HSYKnın yapısında gerçekleştirilmişti. AK Parti, HSYKnın yapısı ve seçim yöntemini değiştirmek istiyor. Buna göre HSYK üçe bölünüyor. Hâkimler ve Savcılar ayrılıyor. Mevcut HSYKnın 22 üyesinin 15i yargı tarafından seçilmişti. AK Parti bu sayıyı 6ya indirmeyi, kalan 16 üyenin başkan ve TBMM tarafından seçilmesini istiyor. AK Partinin önerisinde HSYK üyelerinin bir defalığına seçilmesi de var. Yargıtay Başkanı Ali Alkan, HSYK seçim sisteminin korunmasından, yani üyelerin ağırlıklı olarak yargı tarafından belirlenmesinden yana.
Ülkenin önceliği yeni anayasa
1982 Anayasasının değişime açık, güçlü insan potansiyeli olan Türk demokrasisine dar geldiğine dikkat çeken Alkan, yeni anayasa çalışmalarına destek verdi. Alkan Türkiyenin birinci önceliği yeni bir anayasadır. Yeni anayasa mutlaka toplumsal katılımı, uzlaşmayı esas almalıdır. Yeni anayasa, Devlet iktidarını hukukla sınırlandırma, hak ve özgürlükleri güvence altına alma biçimindeki anayasacılığın özüne uygun ilkeler gözetilerek yapılmalı ve egemenliğin kullanılış biçimi, erkler ayrılığı, yargı denetimi, yargı bağımsızlığı, yargıç teminatı gibi konular bu öz çerçevesinde düzenlenmelidir dedi.
RADİKAL
Bu haber 608 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle