En Sıcak Konular

Piyasaları uçuracak “ayrıntı” nerede gizli?

24 Temmuz 2007 15:23 tsi
Piyasaları uçuracak “ayrıntı” nerede gizli? Piyasalar, “ilk sıcak dalga” sonrası “realizasyonlar” ile “tahmin edilebilir” sınırlar içinde kalırken çok önemli bir ayrışma gözüme çarptı. Nedir bu henüz AKP tarafından sahiplenilmemiş “piyasalar açısından”

Yiğit Bulut'un köşe yazısı:

Dünkü analizimde “dolar kuru için çok kısa vadeli desteği 1.25 olarak” sizlere aktarmış ve özellikle Türk piyasalarının “yeni zirvelere” ulaşması, örneğin doların bu ana desteği kırması için; “iki önemli soru”ya cevap bulmamız gerektiğinin altını çizmiştim.

Neydi bu sorular?

1- Türk piyasaları 2006 Mart başına kadar dünya ile eş zamanlı hareket ederken, MB Başkanı seçme sürecinin “siyasallaşması” ve özellikle yabancıların bu siyasallaşmayı “Cumhurbaşkanı seçimine bulaşır” mantığı içinde algılamaları bizi dünyadan kopardı. Yabancıların algılaması doğru çıktı ve Türkiye, Cumhurbaşkanını seçemedi. Bu noktada “yeni tablo sonrası” ana denklemi “sürükleyecek” ve ilk olarak ortaya atılacak soruyu soruyorum: Bu tablo ile bir Cumhurbaşkanı içeride zıtlaşma olmadan seçilebilir mi?

2- Küresel “likidite” şartları devam edecek mi? Soruyu biraz daha açalım, tam olarak yeni bir sınırda olan “küresel trendler” dirençleri geçip yeni kanallara girecek mi? Örneğin, petrol 77-79 dolar direncini, euro-dolar 1.3750-1.40 bandını geçebilecek mi? Cuma günü tam zirvelerinden satılan dünya borsaları nasıl bir sinyal üretiyor?

Sorular sonrası başlıktaki “gizli ayrıntıyı” bulmayı deneyelim...

Piyasalar, “ilk sıcak dalga” sonrası “realizasyonlar” ile “tahmin edilebilir” sınırlar içinde kalırken çok önemli bir ayrışma gözüme çarptı. Henüz sadece TV ve gazetelerde bazı “aydınların” cümlelerinde olan ve AK Parti tarafından “sahiplenilmemiş” görünen bu ayrışma, önümüzdeki günlerde “Türk finansal yapısının” dünya ile paralel gelişip gelişemeyeceği bağlamında çok ama çok önemli.

Nedir bu henüz AKP tarafından sahiplenilmemiş “piyasalar açısından” risk yaratacak ayrışma?

Maddeler halinde inceleyelim...

* Bu seçim, popülist politikaların çöktüğü ve “yanlış da olsa ekonomi politikası” olan partilerin, “hiç politikası olmayana” tercih edildiği bir sonuç üretti. DP, Genç Parti ve CHP “sadece eleştirip” alternatif üretmemenin ve “mazot 1 YTL” gibi “içini dolduramadıkları” tezlerin cevabını sandıkta aldı. Seçmen, kendi fikrine uymasa bile, “yapma kapasitesi” olanı, “hiç olmayana” tercih etti...

* Türk halkı AK Parti’ye “merkez olma” görevi verdi ve bu görev; “sistemle çatışma değil”, “sistemi sosyal-ekonomik anlamda” daha iyiye taşıma isteği ve iddiasından kaynaklandı...

* Geçmişte her zaman “sistemle zıtlaşmış” ve “sistemden dayak yiyerek” bugün ortalarda “aydın” sıfatı ile dolaşan birçok arkadaşımız; AKP’nin merkez olma görevini gölgeler şekilde “seçim başarısına” ortak olmaya ve başarıyı “zıtlaşma” kaynaklı olarak tarif etmeye çalıştılar, çalışıyorlar. Bu dinamik, hem oluşan siyasi tablo hem de bu tablonun şekillendireceği ekonomik-finansal yapı açısından çok önemli. Piyasaları “uçuracak” detay da tam burada gizli. Bu zıtlaşma kültürünün pompalanmasına AKP’nin “merkeze geldim” teziyle cevap vermesi ve bunu bir an önce yapması, “varolan finansal denklemi” ciddi anlamda “iyiye doğru” itecektir...

Sonuç: 2001 sonrası ortaya çıkan dünya düzeninde oluşan yapı ve yüksek petrol fiyatı ile başlayan genleşme sürecinde, 2006 Mart ayından sonrasını ülke olarak kaçırdık ve finansal genleşmeden alabileceklerimizi “ideolojik saplantılar” sonucu alamadık. Geldiğimiz noktada AK Parti’ye Türk halkı tarafından verilen “merkez sağ” olma görevi artık “ideolojik bulaşıklıktan kurtulalım” isteğini de içeriyor. AK Parti bunu yapabilir ve yukarıda bahsettiğim “aydın” denilen kimilerinin “zıtlaşma” kültürünü sisteme bulaştırmalarına izin vermez ise; gelecek özellikle “finansal-ekonomik” açıdan Türkiye için çarpıcı sonuçlar üretebilir...

Son söz: Gerçekten merkeze oturan bir iktidara sahip olur ve “ideoloji” tuzağına düşmeyen bir dinamik kurabilirsek; dünya genelindeki genleşme eşliğinde, bugün telaffuz dahi edemediğimiz “ekonomik hedeflere” ve “finansal sonuçlara” ulaşmamamız hiç de zor değil.

vatan gazetesi
 



Bu haber 488 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,511 µs