En Sıcak Konular

'Türk halkı ekonomik popülizm dinamiklerine prim vermedi'

24 Temmuz 2007 14:13 tsi
'Türk halkı ekonomik popülizm dinamiklerine prim vermedi' AK Parti artık merkez sağın en güçlü partisi ve başarı, zıtlaşmadan ve ideolojik başkaldırıdan değil, sistemi daha iyiye taşıma iddiasından geliyor... Mumcu kime hizmet etti?..Yılmaz ne istiyor?.. Yiğit Bulut yorumluyor...

Seçimin ardından aklımda kalanlar ve takılanlar 
 
Adalet ve Kalkınma Partisi artık merkez sağın en güçlü partisi ve başarı, zıtlaşmadan ve ideolojik başkaldırıdan değil, sistemi daha iyiye taşıma iddiasından geliyor.

Seçimi takip eden 24 saat içinde aklımda kalan ve aklıma takılanları maddeler halinde sizlere aktarmak ve bu detaylardan bazılarını özellikle önümüzdeki günlerde piyasa dinamiklerini sorgularken kullanmak üzere detaylandırmak istiyorum.

1- Seçim sonuçları bize net olarak, “mazot 1 YTL sloganıyla özetleyebileceğimiz” ekonomik popülizm dinamiklerine Türk halkının prim vermediğini gösterdi. Genç Parti’nin her türlü ekonomik vaade ve oynadığı mağduriyet dramasına rağmen oy alamaması, bu konuda Türkiye’deki sosyal-ekonomik dinamiklerin yeniden ciddi anlamda sorgulanması gerektiğini gösteriyor. Türk halkı realist olma noktasına kayarken mağdur olduğunu iddia edene destek olmadı.

Mumcu kime hizmet etti
2- Bu seçimde “karşı tarafta” görünmesine rağmen, AKP’nin başarısına katkı sağlayan birçok isim var. Bana göre en önemli olan ikisini paylaşmak istiyorum. Kimler mi? Erkan Mumcu ve OYAK Genel Müdürü Coşkun Ulusoy. Erkan Mumcu AKP’den ayrılıp dışarıdan yaptığı atak ile AKP’yi daha güçlü kılarken, sona doğru çok önemli bir görevi daha yerine getirdi. DYP-ANAP birleşmesi öncesi DYP’nin anketlerdeki oyu yüzde 12-14 arasındaydı. Birleşme çalışmaları ve birleşememe süreci DYP’yi kulvar dışına iterken, son olarak DYP’nin DP’ye dönüşerek seçime girmesi ve Mumcu’nun kendini son anda dışarı atması, Mumcu hakkında çok ciddi bir “kime hizmet ediyor” sorgulaması yapmamızı gerektiriyor.

Ulusoy da görevini yaptı
OYAK Genel Müdürü Coşkun Ulusoy’a gelince. E-müdahale yapmış ve arkasından tepesindeki isim yani Genel Kurmay Başkanı, ekonomik düzen ile ilgili ciddi çekincelerini açıklamış bir kurumun, seçimden hemen önce sahip olduğu bankanın tamamını yabancılara satması, ulusalcı-millici tezi savunan kesime büyük darbe vurdu. Ulusoy da Mumcu gibi görevini yaptı. Seçim sonrası beklenemez miydi?

Seçimden çok kısa bir süre önce Türk Silahlı Kuvvetleri'ni (TSK) bankanın tamamını yabancılara satmaya ikna ederek, varolan gidişe karşı çekincelerini ortaya koyan TSK'nın ortaya attığı teze derinden darbe vurdu. Bu hareket ile “gidişe” karşı duranların bütün dayanakları elinden alındı. AKP bu satış sonrası kazandığı psikolojik harekât etkisini başka hiçbir olayda kazanamazdı. Mumcu için sorduğumuz aynı soruyu Ulusoy için de soralım; kime hizmet etti?

3- Bu seçim sonucu ile Mumcu, Ağar ve Baykal’ın siyasi hayatları bitti. Mumcu ve Ağar bunu kabullenmiş görünürken hatta Ağar hemen gereğini yaparken, ortaya dökülen tabloya itiraz edebilecek tek isim, Baykal. Bu noktada Baykal’ın itirazlarının da odaklanacağı asıl konu, başarı. Ne dersiniz, Baykal başarılı oldu mu? Çok kesin ve net: Bir ülke, tarihinin en büyük ulusalcı tepkisini verdiği bir dönemden geçiyor, milyonlar sokaklara dökülüyor ve muhalefet partisi (CHP+DSP) son seçimlerde aldığı oy oranını bir “milim bile” ileri taşıyamıyorsa, o partinin lideri için gitme vakti gelmiş demektir. Baykal şunu anlamalı: Bu halk onu istemiyor.

Yılmaz, Köşkü istiyor
4- Birçok analizde Mesut Yılmaz merkez sağın lideri olarak içeri girdi şeklinde detaylar var. Buna kesinlikle katılmıyorum. Mesut Yılmaz’ın esas amacı: Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken ortaya çıkacak bir kaos durumunda, TBMM içinde “herkesin çözüm adayı” olarak yer almak. Yılmaz’ın amacı merkeze” yerleşmiş bir AKP varken merkeze oynamak değil merkezin cumhurbaşkanı adayı olabilmek…

5- Seçim sonuçlarının açıklandığı saatlerde ve sonrasında, eski hayatlarında Türk devleti ile sorunlar yaşayan, bugün geldiğimiz noktada “İkinci Cumhuriyet”çi gibi kavramlar ile kendini tanımlayan birçok eski tüfek aydın, AKP’nin zaferini kendi çizgileri ile özdeşleştirmeye çalıştılar. “Sistemle zıtlaşma” ve “AKP’nin aldığı zafer” gibi kavramları aynı potada eritmeye çalışıp böyle sundular.

Yaptıkları bu çıkışlar kesinlikle doğru değil. Evet, AKP uç noktadan gelen bir partiydi ama 4.5 yıllık iktidar ve son ortaya çıkan sonuç, bu gerçeği net olarak değiştirdi. AKP artık merkez sağın en güçlü partisi ve başarı, zıtlaşmadan-ideolojik başkaldırıdan değil, sistemi daha iyiye taşıma iddiasından geliyor.

Merkez olma görevi
Sonuç: Türk halkı AKP’ye merkez olma görevi verdi. Bu görev doğru anlaşılır ve özellikle yukarıda tarif ettiğim aydın kesimin zorlama etkisi devre dışı bırakılabilirse, sistem ile barışık bir merkez AKP iktidarı, özellikle küresel genleşmenin olduğu bir dönemde Türkiye için fazlasını yapabilir.

Son söz: Adalet ve Kalkınma Partisi kadrolarına naçizane bir düşüncemi iletmek istiyorum. İdeolojik saplantılı bazı arkadaşların, sizlere Türk halkı tarafından verilen yeni merkez olma görevini gölgelemelerine ve başarınıza ortak olmalarına lütfen izin vermeyin. Yapılacak çok iş var ve küresel genleşme bozulmadan Türkiye için herkes elinden geleni yapmalı.
 
referans gazetesi



Bu haber 241 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,913 µs