DHKP-C'yi kimler diriltti?

4 Şubat 2013 14:08 tsi
"Tarih sahnesinden silinen sol merkezli son terör örgütlerinden biri" diyen hakimi kimler yalancı çıkartıyor? iyibilgi özel

Geçtiğimi hafta Cuma günü ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’ne yapılan saldırı eyleminin sorumluluğunu DHKP-C üstlendi. Almanya'da yaşadığı tespit edilen saldırgan Ecevit Şanlı'nın Yunan adaları üzerinden kaçak yollarla Türkiye'ye girdiği ve İstanbul'da sahte bir kimlik aldıktan sonra Ankara'ya gittiği iddia edildi."Tam da Hillary Clinton’un dışişleri bakanlığı kariyerine veda ettiği, John Kerry’nin ise yemin edip göreve başladığı" güne denk getirilen saldırı ile birlikte, zaten Türkiye gündemini bir süredir meşgul eden DHKP-C ile ilgili son 3 senede dikkat çeken gelişmeleri alt alta yazdığımızda merkezinde Almanya'nın bulunduğu ilginç bir tablo çıkıyor karşımıza. 2010'dan başlayalım:

---

 Aralık 2010:

Almanya’daki Düsseldorf Mahkemesi’nde 8 aydan bu yana süren DHKP-C davasında karar bugün 52. duruşmada açıklandı. Örgütün eski Almanya sorumlusu olan Nurhan E. bir terör örgütüne liderlik yapmak suçuyla 7 yıl 8 ay hapis cezası aldı. Örgütün lider kadrosunda olduğu tespit edilen diğer iki kişi ise 6 yıl ve 3 yıl 9 ay hapis cezaları aldı. Mahkeme başkanı Hakim Ottmar Breidling, bu kişilerin Türkiye’deki kanlı eylemlere Almanya’dan katkı sağladıklarını söyledi. 2007 yılına kadar DHKP-C’nin Almanya sorumlusu olan 35 yaşındaki Nurhan E.’nin özellikle Köln, Dortmund ve Duisburg kentlerinde örgütün Türkiye’deki eylemleri icin para topladığı ifade ediliyor. Aslında bu kişilerin aldıkları cezalar beklenenin oldukca altında. Savcılık örgütün lider kadrosu için 4 ila 10 yıl arasında hapis cezaları talep etmişti. Cezaların hafif olduğu eleştirilerine yanıt veren Mahkeme Başkanı Breidling, cezalar belirlenirken bu kişilerin politik düşüncelerine değil terör eylemlerine yaptıkları katkıların gözönüne alındığını söyledi.

Hakim ayrıca DHKP-C örgütünü fosile benzeterek “Tarih sahnesinden silinen sol merkezli son terör örgütlerinden biri” ifadesini kullandı.

Nisan 2011

Almanya'nın Düsseldorf kentinde DHKP-C davasında tutuklu olan Alaattin Ateş'in Alman Haber Alma Servisi (BND) için çalıştığını söyledi. İstihbaratla işbirliğine rağmen bir yıldır tutuklu olan Ateş, mahkemede 'BND beni kullandı' dedi.

24 Şubat 2010'da Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nde polis, 7 ayrı nokta operasyon düzenleyerek DHKP-C üyesi oldukları iddiasıyla birçok kişiyi gözaltına almıştı. Operasyonun ardından tutuklananlardan biri de 36 yaşındaki Ateş'ti. 2008-2009 yılları arasında örgütün Almanya sorumluluğu yapmakla suçlanan Ateş, Ağustos 2010'da tutuklanarak cezaevine konulmuştu.

Fırat Haber Ajansı'nın haberine göre, siyasi geçmişinden şüphelenerek izlemeye alınan Ateş'e Alman Haber Alma Servisi (BND) ajanlık teklifinde bulundu. Mahkemedeki ifadesinde Ateş istihbaratın teklifini kabul ettiğini belirtiyor.

Ateş, tutuklanmadan önce Alman Kriminal Dairesi (BKA)'ya istihbarata nasıl çalıştığını ayrıntılı bir şekilde anlatmış, yıllarca "Robert" ve "Stefan" adlı BND çalışanlarına örgüt hakkında düzenli bilgi verdiğini söylemiş."

Ekim 2011

"Almanya Federal Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, Yunanistan'ın Selanik kentinde 8 Temmuz 2011 tarihinde göz altına alınan 41 yaşındaki Gülaferit Ünsal'ın, 21 Ekim'de Almanya'ya iade edildiği belirtildi.

Alman savcılar, Ünsal'ı 1999-2008 yıllarında örgüte kaynak bulmak ve örgüt üyelerini Avrupa'ya kaçırmakla suçluyor. Örgütün sorumlusu olarak suçlanan zanlı, aynı zamanda Türkiye'deki yasadışı faaliyetler için maddi kaynak bulmakla da sorumlu tutuluyor."

 Eylül 2012

Moldova, DHKP-C terör örgütünün en karanlık isimlerinden eski astsubay Necmi Suna'yı Almanya'nın baskısı sebebiyle iade etmedi. DHKP-C terör örgütünün en etkin ve karanlık isimlerinden biri olan Merkez Komite üyesi Suna'yı Türkiye'ye iade etmeyi düşünen Moldova yönetiminin Almanya'nın baskısına direnemediği ileri sürüldü. Moldova, Türkiye'de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası uygulandığını savunarak birçok suikasta adı karışan Necmi Suna'yı iade etmekten vazgeçti.

---

TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in “Almanya’da Kandil’dekinden iki misli PKK’lı, DHKP-C’li var.” sözünü de hatırlayalım.

Son olarak da şunu soralım:

Almanya'daki Neonazi cinayetlerinde parmağı olan Alman istihbarat servisinin "Tarih sahnesinden" bir türlü silinmeyen DHKP-C ile bağlantısı nedir? PKK, Suriye ve Kuzey Irak'ta yaşanan gelişmeler üzerinden Alman derin devletinin Türkiye ile ilgili bir sıkıntısı olabilir mi?

www.iyibilgi.com  özel

Bu haber 7,181 defa okundu.