Peki niye böyle oldu? Baykal yüzünden !

23 Temmuz 2007 15:48 tsi
Bir yazar var ki, CHP'ye oy verdi ama içi sızlaya sızlaya. Hatta yetmedi, 'Bu oyumun sana yarayan kısmı haram olsun' bile dedi. Ama şimdi o başka bir şey daha diyor: 'Baykal Rodos'a kadar yüz, geri de gelme' Peki Baykal'ın ekranlardan CHP'yi bölme

Seçim sonuçları AKP için ne kadar büyük bir zaferse, muhalefet için de o denli hezimet!

Demokrat Parti Genel Başkanı Mehmet Ağar, daha ilk sonuçları gördükten sonra istifa ederek hiç olmazsa “erdemli” bir davranışta bulundu...

MHP, birinci parti olmasa bile en azından oylarını geçen seçimlere göre ikiye katlayarak “itibarını” kurtardı!

Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan ise halkın “uçuk seçim vaadleri”ni yemediğini gördü. Bundan sonra “İlle de siyaset yapmaya devam edeceğim” diyeceğini hiç sanmıyorum. Uzan’sız bir Genç Parti de ayakta kalamayacağına göre bu seçim, GP macerasının sonu oldu diyebiliriz!

Gelelim CHP’ye...

Seçimlerden hemen önceki “Cumhuriyet Mitingleri”nin sağladığı motivasyonla iyi bir hava yakaladı...

Buna bir de DSP’yle seçim işbirliği eklenince, AKP iktidarına muhalefet eden herkesin bu partiye yönelik umutları arttı...

Çünkü seçimlere giren “tek sosyal demokrat parti” olması, sol oyların bu partide toplanması demekti.

Ama sonuçta CHP’nin oyları geçen seçimlere göre sadece 1-2 puan yükseldi...

“Peki; neden böyle oldu” diyorsanız, bu sorunun tek yanıtı var:

Baykal yüzünden!

Çünkü Baykal; partisini “dikensiz gül bahçesi” haline getirmek uğruna sadece parti içi muhalefeti değil, “CHP’li seçmeni”de tasfiye etti...

Hatırlarsınız; ben bu gerçeği bundan yaklaşık iki buçuk ay önce gördüm ve 1 Mayıs tarihli yazımda, “Türkiye’nin önünü aç Baykal... Sadece çekil. Senden kurtulan ve liderini seçmeyi seçim sonrasına erteleyen bir CHP bile, bugünkü oylarını bir günde ikiye katlayacak güce sahiptir” dedim...

Ama o bu çağrımı “doğası gereği” umursamadı bile...

Hatta televizyonlara çıkıp, beni şikayet etti, “Bu yazar ve onun gibiler, CHP’yi parçalamak için böyle şeyler yapıyor. Halkımız onlara itibar etmiyor” dedi...

Ben de bunun üzerine, “oyumu açıklamama” prensibimi unatarak 4 Mayıs’ta bir yazı daha yazdım ve aynen şöyle dedim:

“Oyumu içim sızlaya sızlaya CHP’ye vereceğim ama bir şartla: Pusulayı sandığa atarken, ‘Bu oyun sana yarayan kısmı haram olsun Baykal’ diyeceğim. Seçimlerden hemen sonra da Baykal’dan kurtulmak için elimden geleni yapacağım. Yapmazsam, namerdim!”

Ama milyonlarca “Baykal küskünü” eski CHP’li benim gibi yapmadı.

Onlar, partisini “aşırı sağa” çeken Baykal yüzünden CHP’ye oy vermemeyi tercih etti.

Sonuç da gördüğünüz gibi oldu!

***

Bu yazıyı yazarken saat 21,30’u gösteriyor ve Baykal’dan şu ana kadar hâlâ “istifa” haberi gelmiş değil...

Oysa iktidara karşı tepkinin böylesine yükseldiği bir dönemi bile değerlendiremeyen bir ana muhalefet partisi genel başkanı hemen istifa etmeliydi...

Siyasi etik, onur, erdem bunu gerektirirdi!

Haydi Baykal; Türk halkına daha fazla kötülük yapma ve CHP’nin yakasından artık düş!

“Seçimi kaybedersem Rodos’a kadar yüzerim” demiştin...

Yüzer misin, gemiyle mi gider misin bilmem ama...

Git ve lütfen bir daha da geri gelme!

Bu haber 341 defa okundu.