'Türkiye bir roket gibi fırlar': Ama nereye?

3 Ocak 2013 10:27 tsi
"Birkaç ay önceki" açıklamanın satır aralarında herkese bir ders var... iyibilgi özel

ABD’nin Ankara Büyükelçisi Frank Ricciardone, "birkaç ay önce bir toplantı için geldiği Washington’da" Hürriyet’in Washington temsilcisi Tolga Tanış'a yeni anayasa süreci ile ilgili önemli açıklamalarda bulunmuş. Gözden kaçmasın, her zamanki gibi ABD'nin önemli mesajını sadece Hürriyet'te okuduğumuzu da hatırlatalım. Yeni anayasa tartışmalarının tekrar gündeme oturduğu şu günlerde, ABD'nin bu konuda ne kadar hassas olduğunu görmek açısından önemli bir açıklama.

Ricciardone'nin açıklamasına dair detaylı incelemeye geçmeden önce, kafamıza takılan bir şeyi sormak isteriz, Sayın Tanış ve Hürriyet'e. Büyükelçi'nin açıklamasının zamanlaması ve yeri hakkında "birkaç ay önce bir toplantı için geldiği Washington’da  Hürriyet’e konu hakkında önemli açıklamalarda bulundu." denmiş. Yani bu açıklama bir kaç aylık, öyle mi? Yoksa Büyükelçi bir kaç aydır Washington'da da, açıklamayı yeni mi yapmış? Bu ikinci söylediğimiz düşük olasılıklı olduğu için, aksi kanıtlanana kadar birinci durumun geçerli olduğunu varsayalım. O halde soru şu: Hürriyet, birkaç aylık açıklamayı neden şimdi verme ihtiyacı duydu?

Gelelim, Ricci'nin açıklamasının satır aralarına:

- Her demokrasi için, boş, beyaz bir kağıdın üzerine cumhuriyetin yeniden tarifini yapmaya çalışmak çok büyük bir heves. Bunu yaparken de bizdeki kırmızı (Cumhuriyetçi) ve mavi (Demokrat) eyaletler arasındaki gibi bir kültür savaşı yaşıyorsunuz. Bir tarafta muhafazakâr, geleneksel görüş, öteki tarafta progresif, liberal görüş.

"Cumhuriyetin yeniden tarifi" cümlesi başlı başına bir haber! Ricci'nin Kultur-Kampf (kültür savaşı) kavramına girmesi önemli. Son zamanlarda Muhteşem Yüzyıl dizisi ve Kürtaj meselesinde iyice billurlaşan bu kavram, baskın olarak 19. yüzyıl Avrupasının sosyolojik ve tarihsel incelemesinde kullanılır. Ricci'nin tespiti, Türk siyasetindeki kutuplaşmanın Amerika'ya benzediği yönünde. Bir nevi "küçük Amerika" durumu... Peki Türkiye'ye bu kültür savaşı nasıl geldi, cephenin komutanları kimler?

- Efes birası içmek isteyenlerle, bira içilirken orada olmak istemeyenlerin yaşadığı bir kasabada beraber yaşamanın yollarını arayacaksınız. Nasıl bilmiyorum, ama bunun yolunu bir şekilde bulacaksınız. Çünkü zorunlusunuz.

Zorunlu? Ayrıca bira markası verilmesi de hayli ilginç. Büyükelçi'nin sevdiği marka olmalı...

- Amerikalılar bir şeyi kazanmak için başka bir şeyden fedakârlık etmeyi kabul ettiler ve şimdi çok verimli bir hükümet sistemimiz yok. Bir yasa çıkarmak uzun zaman alıyor. Bu bizim için bir problem oluyor. Ve bugünlerde de, uzlaşma arayışındayken eskisi kadar fedakârlık yapmıyoruz. Ancak bu kabul ettiğimiz sistem. Çünkü bizim için en önemlisi, çok fazla gücü olan devlete karşı özgürlükleri korumak. Başkaları daha etkin bir hükümet isteyebilir. Örneğin Singapur'da güçlü bir devlet var, kararları çok hızlı alabiliyor ve bundan ekonomik açıdan da kazanımlar elde edebiliyorlar. Ancak vatandaşların fazla seçeneği ya da özgürlüğü yok. Türkiye'nin ne seçeceğini bilmiyorum.

Ricci'nin etkin devlet uyarısı önemli. Hele ki ABD'nin dikkati Asya'ya çevrilmişken, büyükelçinin Singapur örneğini kullanması, tesadüf değil. Özellikle Singapur'da başbakanların görev yaptığı süreler göz önüne alındığında... Büyükelçi'nin etkinlik ile demokrasi arasındaki dengede Türkiye'nin hangi tarafa ağırlık vereceğini bilmediğini söylemesi de bir başka dikkat çekici nokta.

Bu arada Hürriyet'in başlık için tercih ettiği "Türkiye bir roket gibi fırlar." cümlesi tam da Ankara'nın Patriot tipi uzun menzilli hava ve füze savunma sistemini seçeceği güne denk geldiği için gündeme cuk oturmuş.

www.iyibilgi.com  özel

Bu haber 2,909 defa okundu.